![]() |
| | #1 |
| İnsan gider mi bazen kendinden? Gider.! Öyle bir gidersin ki hemde toprak kayar altından, gök gürler tepende, fırtınada savrulursun, yoktur yanında yörende sakin bir liman. Hislerini duygularını kaybeder, öfkenin yakıcılığından korumak isterken öldürmemek için kendini, verdiğin savaşın yenileni yalnız sensindır. Denizlerin maviliğine özlemden, okyonusun en dibine iniverir hislerin. Öylesine kırgın, öylesine küskün ve annenin dizlerine muhtaç başı oksanılası bi çocuksundur. En çok acıtanlardan kaçarsın. Ne büyük yalnızlıktır o, kimseye yar olmayan, kimseye sırtını dayamayan, kimseye eyvallah etmeyen deli ruhunun karmaşasında, savrulan duygularını toparlamak zorunda kalmak. Bir daha, bir daha, yine, yeniden ayakta kalma savaşı vermek. Oysa bahçeye güller ekmek kadar basit olmalıydı, hani dikenlerine de razıydık, toprağımızdan etmese idi bizi hayat. Tuzu da biberi de kendin olmak, sofrada tuzluk, sehpada küllük, koltuğun üstüne fırlatılmış kumandadan farklıydık biz. Olmalıydı. Olmalıydık.! Tuzu şekere bulamak isterken, düşmemek tutunmamak için, dikenli tellere astığımız yüreğimizle galiba bi çuval inciri heba ettik, bitip giden tek şey ömrümüz. Kayıp giden zaman içinde, aynı yerde aynı nakaratlardan serenatlara aşina değildik. Hiç bilinmeyen türkülere özlem duyarak, durmadan kanadık darma duman ettik kendimizi, gittikçe asileştik kader diye dayatılan herşeye isyandı bu! En çok farkında olmayanların, farkında olmadan yaptıkları yaraladı yüreğimizi ve kötülerin hırsından kurulan düzenin dişlileri kanattı her bir hücremizi. Bakıp da görmediğimiz, görüp de bakmadığımız, bilmediğimiz veya anlamaya gayret etmediğimiz için kimleri nasıl üzeriz kim bilir.?? Bir garsonu, bir dilenciyi, bir hizmetliyi, bir köylüyü, bir işçiyi, bir garibanı, bir engelliyi, bir ötekiyi.. Farkında mıyız kendimize benzemeyen herkese nasıl da cehennemiz.!! Acemi çocuğun kırılan oyuncağı gibi, kendini de atıverirsin sonra bir kenara, kaçarsın en çok varmak istediğinden, istediğin yerden, kendinden. İnsan kendinin hem katili, hem zalimi, hem kudretli bir hükümdarı olur mu? Oluyor işte.! Bir an gelir, gözyaşı dökmeden ağlamayı da öğrenirsin. Bir damla gözyaşında ararsın sonra küstürdüğün o çocuğu. Ne ekildik ne biçildik. Bir nadas zamanıymış ömür dediğimiz. Düzen öğütüyor insanlığımızı ve insanları gönüllü gördükçe köleliğe, insanlığımızdan utanmakla geçen bir ömür artığız.. İçimin içi ağlıyor bazen, galiba hüzün mevsiminden.. Hep sonbahar herkes ve hep kış her yer.. 👍 1 | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
| |