IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


IR-SOSYAL FARKINDALIK Yaşadığımız çevrede ki canlıların başına gelen olayları algılayıp, topluma sesimizi duyurabileceğimiz alan

12Beğeni(ler)
  • 6 Post By ZaLim
  • 1 Post By qöLge
  • 1 Post By She
  • 1 Post By WildCat
  • 1 Post By xena
  • 2 Post By INFLaMeS


 
 
Seçenekler Stil
Alt 05 Ağustos 2021, 00:19   #1
hepSi bir yaLan . . .
ZaLim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Arrow Dünyada ve Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet

Kadına yönelik şiddet, yalnızca geri kalmış ülkelerin ya da Müslüman ülkelerin sorunu gibi görünse de aslında dünya genelinde görülen bir sorundur. Birleşmiş Milletler Kadın Biriminin geçen yıl yayımladığı verilere göre, dünya genelinde kadınların yüzde 35'i hayatlarının bir döneminde eşleri tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu oran azımsanacak bir rakam değildir buna bir de kayıtlara geçmeyen geçirilmeyen kısımlar eklenirse meselenin vahameti gözler önüne serilmekte.

Dünya var olduğundan bu yana, kadın kendisine biçilen görevlerin dışına çıkamayacak duruma getirilmiştir. Toplumun her alanında var olma çabasını sarf etmekte ama maalesef başarılı olamamaktadır.
Avrupa’da 15.-18. yüzyıllarda yıllarca cadılık suçlaması ile milyonlarca kadın işkence görerek veya yakılarak can vermiştir. Tahminî olarak Avrupa'daki cadı avlarında 30.000 ila 60.000 kadar insan idam edildi.
Hindistan’da verilen başlık parasına razı olmayan kızın ailesi ve kızın kendisi dövülmekte hatta yakılarak cezalandırılmaktadır. Yine Hindistan ve Çin’de erkek çocuğu istendiği için kız çocukları anne karnındayken öldürülmesi yaygındır.
Afrika ülkelerinde kız çocuklarının sünnet edilmesi yaygındır. Yüz milyonu aşan bu sayıya her yıl iki milyon kız çocuğu eklenmektedir..
İsveç’te her 10 kadından 7’si, Botswana’da 6’sı şiddete uğruyor.
Hollanda’da her yıl 200 bin kadın, eşinin şiddeti ile karşılaşıyor.
Moldova’da 16-19 yaşları arasındaki her 3 genç kızdan 1’i, cinsel şiddet mağduru.
Dominik Cumhuriyeti’nde, şiddet uygulayanların yarısı, eşler ya da eski eşler.
Gürcistan’da her 2 aileden 1’inde şiddet yaşanıyor.
Ortadoğu ve Körfez ülkelerinde, çoğu Asyalı 1.2 milyon kadın evlerde hizmetçi olarak çalışıyor.
Kuveyt’te kaçmasınlar diye pasaport ve kimlikleri ellerinden alınan kadınlar, dayak yemekten ve cinsel tacizden şikayetçiler.
Türkiye’nin komşusu Suriye’de yaşanan iç savaş ve DAİŞ’in Rojava’ya saldırısı sonucu yüz binlerce kadın kendi topraklarından sürülmüş; mülteci konumuna düşürülerek büyük bir hak ihlalinin yaşanmasına sebep olunmuştur.
Hala DAİŞ’in elinde 5.000-7.000 arasında Ezidi Kürt kadının olduğu değişik kaynaklar tarafından beyan edilmektedir.
Radikal dinci Boko Haram Örgütü de benzer vahşi uygulamalar yapmış, 300 kadar kız öğrenciyi kaçırmış, çocukları dahi katletmekten sakınmamıştır.
Dünyada her yıl 18-44 yaş arası kadınlarda görülen sakatlık ve ölüm nedeninin şiddet olduğu rapor edilmiştir.
Ülkelerin politik uygulamaları, erkek egemen yönetim şeklini pekiştiren ve kadınlara yapılan saldırıları destekler nitelikte olduğundan kadınlar Hindistan’da yaşandığı gibi toplu tecavüzlere uğramış, İran’da kendisine tecavüz etmeye çalışan eski istihbaratçıyı öldüren Reyhane Cebbari’nin idam edilerek yaşam hakkına son verilmiştir. Suç dahi olsa erkek fiili kadının yaşam hakkından üstün tutulmuştur.
Ülkemizde görülen çocuk gelinlerin sayısı da oldukça yüksektir. Son 4 yılda temel eğitimlerini tamamlayamadan evlendirilen, 18 yaşın altındaki kız çocukların sayısı 226 binin üzerinde. , TÜİK verilerine göre çocuk gelin sayısı 181 bini aşmıştır. Boşanmak isteyen kadınların öldürülmesi artık her gün televizyonlarda normal bir haber gibi karşımıza çıkmakta. Ülkemizde de kadın cinayetlerinin son dört yılda yüzde 1400 arttığı beyan edilmektedir.
Dünya Bankası’nın “İşte Cinsiyet” başlıklı raporuna göre, kadınların küresel düzeyde temel hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanamadıklarını görüyoruz. Kadınlar, toplumsal alanda ve iş dünyasında büyük eşitsizliklerle karşı karşıya. Bu rapora göre, küresel düzeyde kadınların iş gücüne katılması, son yıllarda artacağına geriye gitmiş.

Gelişmiş ülkelerde kadınların iş gücüne katılımı yüzde 60’ın üzerinde iken, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde yüzde 25 civarında. Türkiye, kadın istihdamında Ortadoğu ve Afrika ülkeleri düzeyinde gösteriliyor ki, bu utanılacak bir durumdur. Kadınlar, küresel düzeyde tam zamanlı işlerde, erkeklerin yarısı düzeyinde çalışıyorlar. Ücretli işlerde, daha çok geçici ve yarı zamanlı işlerde kadınlar çalışıyor. Dolayısıyla kadınların kariyer ve ilerleme imkanları, erkeklere göre çok daha az.
Kongrelerde, sempozyumlarda, toplantı ve gösterilerde kadının toplumdaki yerinin önemsenmesi, şiddete maruz kalmamaları için neler yapılacağı anlatılmasına rağmen maalesef gidilen yol bir arpa boyunu geçmiyor. Kadının gördüğü şiddet hem aile içinde hep sokakta hem işyerinde hem de toplum genelinde yaşanıyor. Buna gelenekler adı altında bir kılıf uyduruluyor.
Türkiye’de de kadınlara yönelik işlenen cinayetlerde kadınlar yegane suçlu imiş gibi gösterilmekte taciz ve tecavüz vakalarında da iyi hal ve tahrik indirimi uygulanarak bu duruma sebebiyet veren erkeklerin en fazla 3-5 yıl ceza alması ülkelerin kadına yönelik şiddeti destekledikleri ortak politik bir tutum olduğunu göstermektedir.
Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkabilmesi için en başta kadının kendini ikici sınıf vatandaş olarak görmeyi bırakması , gücünün ve becerilerinin farkına varması, kendisine iş imkanları edinmesi için eğitici faaliyetlerde yer alması, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddete yönelik kanunlarda caydırıcı cezaların uygulanması, bu alanda görev alan kurum topluluk ve kuruluşların birlikte hareket edip toplumun düşünce yapısını değiştirmek için eğitici çalışmalar toplantılar gösterilerin düzenlenmesi.
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin, tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler ve şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişiler hakkında koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınması. Kadınlara yönelik ayırımcı politikaların düzeltilmesi. Mecliste daha çok kadın vekillere yer verilmesi. Şiddete tepki veren sivil toplum kuruluşlarını desteklenmesi, Erkek çocuklarının norm ve davranışlarını değiştirme ihtiyacına teşvik etmek, Çocuklara şiddetin sorunları çözmeyeceğinin öğretilmesi, Radyo ve televizyonlarda şiddet içeren şarkı sözleri içeren müziklerin çalınmaması, dizi ve filmlerin gösterilmemesi. Aile eğitiminin ve danışmanlıklarının tüm yurtta yaygınlaşması.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçesinin kayda değer bölümü sosyal yardımlara aktarılmaktadır. Bu mevcut durum değiştirilerek, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik uzun vadeli çalışmalara ve şiddete maruz bırakılan kadın ve çocukların hayatlarını iyileştirmeye yönelik genel ve uzman destek hizmetlerine aktarılan finansal kaynakların payı önemli ölçüde arttırılmalıdır. Şiddete maruz kalan kadınlar, destek için başvurdukları tüm kurumlarda yasal haklarının bütünüyle ilgili etkili bir şekilde bilgilendirilmelidir. Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklar talep etmeseler dahi genel sağlık sigortasından yararlanmaları sağlanmalıdır.

Ücretsiz kreş hakkı ile ilgili mevzuat kadınların lehine, kreş desteğini yaygınlaştıracak, kotaları arttıracak şekilde iyileştirilmelidir ve mevzuatın uygulanması için somut koşullar oluşturulmalıdır. Türkiye’nin nüfusu düşük olan kırsal kesimlerinde yaşayan kadınların karşılaştığı sorunlara ilişkin kadından yana olabilecek bir denetim ve şikâyet mekanizması oluşturularak bu kadınların haklarından faydalanmalarının önündeki her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle kadına yönelik şiddet alanında uzmanlaşmış, gerekli donanıma sahip ve tercihen kadın personelin çalıştığı, 7/24, ücretsiz destek veren, ulusal bir acil yardım hattı kurulmalıdır. Şiddete maruz kalan kadın ve çocukların, velayet ve baba ile kişisel ilişki tesisi konularında hüküm verilirken şiddete uğrama ihtimalleri göz önüne alınarak karar verilmelidir. Evlenme yaşı her iki cins için de Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde olduğu gibi 18’e yükseltilmelidir.

Şiddete maruz kalan kadın ve çocukların çoğunlukla ilk birim olarak başvurduğu kolluk görevlilerinin kadına yönelik şiddet alanında başvuru alma ve yönlendirme yapma konusunda eğitimli, tecrübeli ve ayrıca toplumsal cinsiyete duyarlı ve tercihen kadın personel olması sağlanmalıdır. Kadına yönelik erkek şiddeti ile en az beş yıldır tabanda çalışan hükümet dışı kadın kuruluşlarına ceza ve hukuk davalarında müdahil olma hakkı iç hukuk düzenlemeleri ile tanınmalı ve İstanbul Sözleşmesi mahkemelerce dikkate alınmalıdır.
Umarız önümüzdeki yıllarda, hem Türkiye’de hem de Dünya genelinde gerekli uygulama ve politikalar uygulanarak kadına uygulanan şiddet ve aile içi şiddet azalarak biter.

Not: FARKINDALIK oluşturmak için yüreğinden dökülenleri kaleme alan @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanıma verdiği destekler için çok teşekkür ederim.
________________

Fuego, sonrisas, realidad y dolor . . .
Bırak elinde ki kalemi diyorlar,
bırak şeytan doldurur.
Ve bugün imge dediğin her şey,
bir anda bizim gibi bir katil olur.
.


hepSi bir yaLan . . .
 
Alt 05 Ağustos 2021, 00:28   #2
~~ Şans ~~
Başak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Var Olsun Sevgili @qoLge.

________________



"Şimdi açsam pencereyi de beklesem.
Sen gelsen.
Olmaz ya hani geliversen.
Hiç bir şey sormasan.
Hiç bir şey söylemesen.
Sussam...
Sussan...
Sussak...''
#cemalsüreyya
 
Alt 05 Ağustos 2021, 14:41   #3
Standart

FARKINDALIK oluşturmak için yüreğinden dökülenleri kaleme alan @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanıma verdiği destekler için çok teşekkür ederim.

Ben tesekkur ederim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

________________



Gölgemle yaşayacak kadar deliyim... Kabul ediyorum....
 
Alt 05 Ağustos 2021, 15:10   #4
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Kadına yönelik şiddet, yalnızca geri kalmış ülkelerin ya da Müslüman ülkelerin sorunu gibi görünse de aslında dünya genelinde görülen bir sorundur.

Bu söze %100 katılıyorum, şiddetin okumak ya da zenginlik ile bir ilğisi yoktur. Kafa da ve vicdan ile ilgilidir.

________________

~ E & B ~
 
Alt 05 Ağustos 2021, 15:26   #5
Standart

Stop siddet

________________

No MoRe DramA
 
Alt 05 Ağustos 2021, 15:38   #6
Banlı Üye
Hesna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Düşüncenize emeğinize kaleminize sağlık
Fikirlerinize aynen katılıyorum
Kiminin işine gelmiyor
Kimi de sorgulanası olmasa …
Güzel şeyler olacak
da işte
Ah

 
Alt 05 Ağustos 2021, 15:42   #7
.
xena - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 'cim bu farkındalığa katkıda bulunduğun için kutluyorum.
Emeğinize sağlık.

Kadına yönelik şiddet; nehirden akan suyun vaziyetini almış durumdadır.
Düşünüyorsunuz ki , oluk oluk nehirden akan suyun içini temizlemek.

Kovaları alıp, içine su doldur boşalt olarak mı temizleyeceksiniz yoksa nehirdeki suyun kurumasını mi bekleyeceksiniz ?

Söyleyecek hiç bir sözüm yok..
Ne bu nehir temizlenir ne de bu nehir kurur.

Bu konu üzerinde üç gün konuşup, sayfaları kapatıyorlar
Ne hak ne hukuk ne de bu cinayetler bitmez
Buradaki adalet yerini bulmuyor lâkin ilahi adalet yerini bulur.
Benim bu konulara umudum yok.
Teselli sözlerede ihtiyacım yok.

 
Alt 05 Ağustos 2021, 16:26   #8
Standart

kadina siddet derken sadece fizikzel bi eylem diye dusunmeyelim arkadaslar kadina manevi anlamda da baski da siddettir kadina cinsel bi obje olarak bakmak bile siddettir
kadina siddetin her turlusunu kiniyorum

________________

Dünyada ve Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:30.