IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


4Beğeni(ler)
  • 2 Post By Security-Bot
  • 1 Post By Yazgı
  • 1 Post By ZeyNa


 
 
Seçenekler Stil
Alt 04 Şubat 2021, 17:33   #1
Standart İstanbul'un göbeğinde sahte bir polis karakolu

İstanbul'un göbeğinde sahte bir polis karakolu
İstanbul'un göbeğinde sahte bir polis karakokulu'nun "Küçükpazar Karakolu"nun hikâyesi bu.
Yıllar önce Cumhuriyet Pazar Dergi'de Lütfü Dağtaş'ın kaleminden.

Eskiden Unkapanı Sebze Hali genişçe bir alana yayılıyordu. Kabzımalı, hamalı, nakliyecisi derken binlerce insanın girip çıktığı bir yerde ne hırgür, ne hırsızlık, ne de yankesicilik eksik olmaz malûm. O nedenle bir "Hal Karakolu" kurulmuş. Bir de "Köprüler Karakolu" diye bilinen "Unkapanı Karakolu" var hemen ileride. Biraz ötede İMÇ'nin arkasında Küçükpazar denilen mahallede de bir karakol var, etti üç. Oysa mevzuata göre 100 metre içinde iki karakol olmaz. Şimdide gelelim bu karakolun kurulma hikayesine.

1950'li yıllarda Sirkeci Emniyet Amirliği'nde görevli üç polis memuru emekli olurlar. Emekli olurlar ama geçim kaygısına da düşerler. Yaşları da henüz genç olduğundan bir iş yapma konusunda kafa yorarlar. Şu işi yapalım, yok bu işi yapalım derler ama bir baltaya sap olamazlar. Derken içlerinden biri bir düşünce atar ortaya : "Karakol kuralım !.."

Ölçerler, biçerler, şu an küçükpazar karakolu olarak bilinen karakol binasını kiralarlar. Daha önceden Sirkeci Emniyet Amirliği'nde görev yaptıklarından ve çevrede tanındıklarından bu bölgeyi seçerler. Tabelacıya gidip "Küçükpazar Karakolu" yazan tabelayı yaptırır, binaya asarlar. Üç kafadar emekli, masaydı, sandalyeydi, daktiloydu, dosyaydı, kağıttı, stampaydı, mühürdü, bir karakolda bulunması gereken bütün iaşeyi alıp karakolu hizmete açarlar. Türkiye'nin, ne Türkiye'si herhalde dünyanın ilk özel karakolunu hizmete açarlar !.. Karakol hizmete açılınca da gelir lazım ne yapacaklar bölgede ne kadar esnaf varsa koruma adı altında ufak ücretler toplamaya başlarlar..

O sırada da Sirkeci Emniyet Amiri değiştiğinden bölgede Küçükpazar Karakolu diye bir karakol var mı yok mu bilmemektedir.. Bizim bu üç kafadar giderler ellerinde esnaftan alınma bir çikolata yeni amiri ziyaret ederler. Ziyarette hoş geldin beş gittin faslından sonra başlarlar yakınmaya. Amirim bizim karakolda personel azlığı var falan filan. Amir de sever bizim bu üç kafadarı bende personel çok size bir kaç kişi vereyim der ve 3 polis memurunu bu karakola gönderir.

Bu arada, normal bir karakol hangi görevleri yapıyorsa sahte karakolda da aynı işler normal seyrinde yapılmaktadır. Vukuat işlerini de tabii..

Bu 3 memurda karakola gelince işler iyice rayına oturur. Böylece bir karakolda olması gereken tüm düzenek kurulmuş olur. Suçlular adliyeye götürülmekte, evraklar gelmekte, evraklar gitmekte, yazışmalar dosyalanmakta, suçüstüler yapılmaktadır. Bildiğiniz karakol gibi yani !..

İşler o kadar aksamadan ve mevzuata uygun yürümektedir ki, izin programları bile oluşturulmakta ama karakolun "kurucu" üç memurundan ikisi izne ayrılırsa biri işler karışmasın diye muhakkak karakolda kalmaktadır..

İki memurun yine yıllık izin kullandıkları bir gün, nöbetçi kalan memurun bir yakını vefat edince, o da iki üç günlüğüne memleketine gitmek zorunda kalır. Aynı günlerde de Sirkeci Emniyet Amirliği'nden bir memur geçici görevle Küçükpazar Karakolu'na gönderilir. Bu memur daha önce İl Emniyet Müdürlüğü'nde karakolların kömür dağıtım işini yaptığından hemen tüm karakolları ezbere bildiğinden, Küçükpazar Karakolu diye bir karakolda görevlendirilince şaşırır.

Karakoldaki diğer memurların da pek bir şey bildikleri yoktur. Bu arada kış da yaklaştığından kömür dağıtım işinin bittiğini de bilmektedir. Oysa Küçükpazar Karakolu'na henüz kömür filan gelmemiştir. Bir gün kendine iş edinir, "Herkesin karakolunun kömürü geldi de bizimkine niye gelmiyor ?" diye meraklanıp Emniyet Müdürlüğü'nün kömür dağıtım bölümünde eski arkadaşlarının yanına gider..

"Yahu arkadaş, herkesin karakoluna kömür verdiniz de bizim karakola niye vermiyorsunuz ?.."
"-Sizin karakol neresi ?"
"Küçükpazar Karakolu."
"-Ne yanda bu karakol ?"
"Unkapanı'nda.."
"-Cık, biz öyle bir karakol bilmiyoruz !.."
"Hemşerim nasıl olur, binası var, memurları var, ben orada görev yapıyorum.."


Karakol listeleri çıkarılır, ama böyle bir karakolun izine rastlanmaz. Yine de eski arkadaşlarının elini boş göndermez, kömür verirler. Kömürün geldiği gün, karakolun kurucusu üç memur da izinden dönmüş, ekmek tekneleri karakolda göreve başlamışlardır..

"Ne var ne yok arkadaşlar ?.."
"-İyi, ne olsun.."
"Biz yokken ne yaptınız ?"
"-Kömür aldık.."
"Ne kömürü ?.."


Üç kafadar, karakolun elektrik, su ve kömür giderlerini kendi ceplerinden karşıladıkları için kafalarında bir şimşek çakar.. Üçü de şaşkın, sararmış bir yüzle birbirlerine bakakalırlar. Ama yapacakları bir şey de yoktur. Kömürü geri de gönderemezler.

Olanı biteni gözleyen ve kömürü temin eden işgüzar memur, ertesi gün yanına bir arkadaşını da alıp Sirkeci Emniyet Amiri'ne gider. Olup biteni amire anlatırlar. Emniyet Amiri, yanına iki polis memurunu da alıp İstanbul Emniyet Müdürü'nün huzuruna çıkar. Olayı anlatır.

Zamanın Emniyet Müdürü gün görmüş uyanık bir adamdır. Su bastı, sel oldu gibisinden bir yazı yazdırıp Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Küçükpazar Karakolu'nun demirbaş dökümünü ister. Kısa bir süre sonra Genel Müdürlükten "Böyle bir karakolumuz yoktur" yanıtı gelir.

Emniyet Müdürü ildeki bütün şube müdürlerini çağırtır, olayı özetler ve hep birlikte Küçükpazar Karakolu'nun yolunu tutarlar. Karakoldaki tüm memurlar da haberdar edilmiştir. Emniyet Müdürü memurları şube müdürlerinin önünde sorguya çeker..

"Sen kaç yıldır bu karakoldasın ?"
"Sen kaç yıldır görev yapıyorsun ?"
Ayrıla ayrıla geriye karakolu kuran üç eski memur kalır..
"Siz geldiğinizde bu karakol var mıydı ?"
Biraz kem kümden sonra karakol kurucusu üç memur da konuşmaya başlar.
"-Valla müdürüm emekli olduktan sonra bir iş kuramadık, aklımıza karakol kurmak geldi, biz de kurduk.."


Müdür öyküyü dinledikten sonra, "tamam tamam" der ve ekler : "bu olayı hiçbir zaman, hiçbir yerde anlatmayacaksınız ve derhal İstanbul'u terk edip, ailenizle birlikte izinizi kaybettireceksiniz.."

Sonra da şube müdürlerine dönerek şu talimatı verir : "Bu karakol bugünden itibaren yasal hale gelecek. Ankara'ya bir yazı yazın, su baskını, sel filan bir şeyler uydurun.."

Sahte olarak kurulan Küçükpazar Karakolu yasal hale büründükten sonra yıllardır hizmet veremeye eder!
 
Alt 04 Şubat 2021, 18:22   #2
Huysuz ve tatlı kadın..
Yazgı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

"-Valla müdürüm emekli olduktan sonra bir iş kuramadık, aklımıza karakol kurmak geldi, biz de kurduk.."

Ahaha çok iyi ya. Emeğinize sağlık Bozkurt bey.

 
Alt 04 Şubat 2021, 18:27   #3
Standart

Herşeyin sahtesi çıkan ülkem de karakolda eksik kalmamış

Emeğinize sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:16.