IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Lareina


 
 
Seçenekler Stil
Alt 06 Haziran 2020, 13:12   #1
spring will never be again..
Lareina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Ateş ile suyun hikayesi sebebiyle can yücel

Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına...
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüregim sana armağan...
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu..
.Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını...
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş.. Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş..


(CAN YÜCEL)

Can Yücel’den okuduğumuz ateş ile suyun hikayesinde zıtlıklarıyla ortaya çıkan iki varlığın birbirleriyle ilişkisi ortaya konulmuş. Mesela su nedir? Ateş nedir? Bu iki varlık neyin nesidir de böyle şiirlere konu olmuş. Eskiler anasır-ı erbaa derdi yani dört unsur . Günümüz diliyle dört element. Bu dört element tarihin en eski devirlerinden bu yana insanoğlunun zihnini meşgul etmiş. En son sanırım Aristo bunu bir varlık felsefesi olarak adlandırıp bunları izah etmeye çalışmış. Daha sonra Arap bilginler de buna kafa yormuşlar, Kur’an’a bakmışlar çeşitli görüşler ortaya koymuşlar ve anasır-ı erbaa olarak adlandırmışlar. Bu terim tasavvufa da etki etmiş ve Yunus Emre gibi, Mevlana gibi kimi mutasavvıflar da buna ilgi göstermişlerdir. Bizimkiler tasavvufi görüşler ortaya koymaya devam ederken Batılılar varlık felsefesi geliştirmişler ve bir maddede varlığını sürdüren hava, su, ateş ve toprak elementlerini ayrıştırarak madenin en küçük parçasını bulup buna atom demişler. Buradan hareketle bilimlerini geliştirip insanlık alemini yönetmeye kadar giden yolları keşfetmişlerdir. Kuantum fiziğinin de esasları ve sırrı aslında burada yatmaktadır.

Neyse ... Biz de toprağı sevmişiz,ona toprak ana demişiz. Suyu sevmişiz, su gibi aziz ol, demişiz. Aman havamız bitmesin deyip ağaçlar dikmişiz. Kızınca havan batsın! demişiz. Aman ateşle oynama yanarsın, demişiz. Ve nihayet Can Yücel’de olduğu gibi iki zıt varlıktan bir aşk çıkartmışız ve onu da kavuşturamamışız! Toprağı kendimize yâr edinmişiz Aşık Veysel’in mısralarında ... Dünyadan bıkıp usandıkça, insanlara güvenimiz azaldıkça, aşkımıza karşılık bulamadıkça “Benim sadık yarim kara topraktır.” demişiz. Demişiz de kötü mü demişiz, hepimizin gideceği yer orası... Bütün kötülüklerin üstünü örten orası... Ya hava mı dediniz ? Su mu dediniz ? Bir başka şair Cahit Sıtkı:

DESEM Kİ
“Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!”


der. Bu şairimiz de bunların cümlesini nimetten sayar. Eh, tabiki nimettir. Uzatmayalım. Sonuç: Topraklarımız bereketli olsun, güzel şeyler ekip güzel şeyler biçelim. Su gibi aziz olalım ama suya da zam yapmayalım. Hanelerimize ateş düşmesin, ateşimiz yükselmesin;
bir de havamız hiç eksik olmasın.

( Ha şu hava parası diye bir şey var; o da kalksın artık!)


Orhan Veli’yle mi bitirsek :

Bedava

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.



Yüksel Pekdemir


Alıntı.
________________

“sen haylaz rüzgarlar önünde şimdi, sevdanın yükünü attım omuzumdan. sen sandığım şey belki benim yüreğimdi, iyi ki dönmüşüm yolun başından.”
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:37.