12 Mayıs 2020, 18:20
|
#1 |
| | Mükafat ve hediye arasındaki fark Hediye ile mükâfat arasındaki fark, insana saygınlığın ince çizgisini gözler önüne seriyor. Zira mükâfat, bir durum, olay ve başarı karşısında yani bir koşul yerine geldiğinde verilirken, hediye “koşulsuzca” verilir. Kişinin anımsandığının, hatırlandığının ve koşulsuzca değer gördüğünün bir işaretidir hediye.
Bir örnek verecek olursak; bir beyefendi akşam eve geldiğinde çiçeklerle bezenmiş bir buketle kapıyı çalsa, kapıyı açan eşine bu çiçekleri uzatırken; “Bunlar senin, sevgili eşim.” dese, eşinin bu jestini anlamaya çalışan kadın, “Ama neden?” diye sorsa, beyefendi de; “Çünkü sen son günlerde çok güzel yemekler yapıyorsun onun için bu hediyeyi sana sunuyorum.” dese ne kadar itici olur değil mi? Böylesi bir durumla karşılaşan kişi bu çiçeklerden memnun olmak yerine aşağılandığını hisseder. Halbuki aynı beyefendi eşine çiçekleri uzatırken, “Yolda gelirken birden aklıma düştün, içimden tuhaf bir şeyler koptu. Tam da o sırada çiçekçinin karşısındaydım ve sana en çok benzettiğim çiçekleri seçtim, getirdim.” dese böylesi bir hediye ile muhatap olan kadın, saygınlığını ve kendine duyulan sevgiyi hisseder. Aynı çiçekler bir kadını mutlu ederken, diğerinin aşağılanmasına sebep oluyor. Bu çiçekler arasındaki fark ne ise, mükâfat ile hediye arasındaki fark da odur.
İşte bir kişinin kendisine çevresi tarafından nasıl davranıldığı o kişinin benlik saygısını veya sosyal benlik algısını oluşturur. Kendisine koşullar öne sürülerek muamelede bulunulmuş çocukların “benliği” kaygılıdır.
Adem Güneş
🔆 Doğal Ebeveynlik kitabından alıntıdır 🔆 |
|
| |