![]() |
| |
| | #1 |
| BİRİNCİ ÇAKRA: Kök merkez anlamına gelir, kuyruk sokumuyla ve üreme organlarıyla bağlantılıdır. Beşeri potansiyelimiz, temel yaşamsal ihtiyaçlarımız, ilkel ya da içgüdüsel yönlerimizle ilgilidir. Kök çakranın rengi kırmızı’dır. İKİNCİ ÇAKRA: Omurga bölgesinde lumbar bölgesinde kesişir, dalak, böbrek ve pankreas meridyenleri ile bağlantılıdır. Bu şakraya karın çakrası da denir. Bedendeki şuursuz faaliyetler, cinsel dürtüler ve otomatik güdüsel ilişkilerle ilgilidir. Bu çakranın rengi turuncu’dur. Bu iki çakrada da en güçlü ve en sorunlu cinsel bağımlılıktan üreyen, karmanın tohumları saklanmaktadır. ÜÇÜNCÜ ÇAKRA: Solar pleksus, güneş sinir ağı adıyla da bilinir. Bu şakra böbreküstü bezler, adrenaller, mide ile ilişkili meridyenlerle bağlantılıdır. Başkalarına hükmetme, benmerkezci duygular, kendi kendine eşkoşmayla ilgili olan bu çakrada duygulara ve imajinasyona bağımlılıktan üreyen karmanın tohumları saklanmaktadır. Bu çakranın rengi ise sarı’dır. DÖRDÜNCÜ ÇAKRA: Kalp çakrası olarak da bilinir. Burada sevgi ve şefkatle ilgili tohumlar saklıdır. Bedenimizdeki timüs bezi, dolaşım sistemi, kalp adalelerinin meridyenleri bağlantılıdır. Bu çakranın rengi de yeşil’dir. BEŞİNCİ ÇAKRA: Boğaz çakrası olarak bilinir. Bedenimizde tiroit beziyle bağlantılıdır. İletişim, ifade ve yüksek düşünsel süreçlerle ilgilidir. Burada arınmayla ilgili karma tohumları saklanır. Bu şakra solunum sistemi ve deriyi kontrol eder. Bedenimizdeki bağlantılı meridyenleri, akciğerler ve kalbe giden adalelerdir. Rengi ise acık mavi’dir. ALTINCI ÇAKRA: Üçüncü göz ya da alın çakrası olarak da bilinir. Bu şakra hipofiz beziyle, salgılarla bağlantılıdır. Yüksek düzeyde kendi kendinin farkında olma, içsel vizyon, mutluluk, neşe, zihin gücüyle ilgilidir. Bilimsel araştırma, ruhsal uygulamalar ve bilgelik tohumları bu şakra da saklanmaktadır. Beyin ve tüm vücut sisteminin yönetici kanalıdır. Aynı zamanda idrar kesesi ve ince bağırsak meridyenleriyle bağlantıdır. Bu çakranın rengi çivit mavi’sidir. YEDİNCİ ŞAKRA: Başın tepesindedir ve tepe çakrası olarak da bilinir. Epifiz beziyle bağlantılı olan bu şakra, kendini bilme, en yüksek şuurluluk ya da aydınlanma ile ilgilidir. Mor, bu çakranın rengidir. Her çakra, varlığımızın büyüme ve sağlığını da kapsayan çeşitli fonksiyonlarını kontrol eden hormonsal sistemdeki bir salgı beziyle yakından bağlantılıdır. Bu salgı bezlerinin fonksiyonlarındaki ağırlaşma ya da tıkanmalar, hayata bakışımız, ruh halleri ve davranışlar üzerinde etkiler meydana getirmektedir. Salgı bezleri beyine ve buradan da varlığımızın duygusal, zihinsel ve spiritüel yönlerine bağlıdır. Bu durumda çakralar, fizik bedenimizde bulundukları yerlerdeki meridyenleri, kendileriyle ilişkili olan duygusal ya da zihinsel hallere bağlayan iletkenler gibidirler. Bu, zihin ve beden arasındaki direkt ilişkinin bir örneğidir. Alıntı. | |
| |
| | #2 |
| [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bazı yaralar deride iz bırakmaz. Onlar kaslarımızın gerginliğinde, nefesimizin daralmasında, geceleri uykuya dalamayışımızda saklıdır. Modern bilim buna travma der, kadim öğretiler ise başka bir isim verir: enerji düğümleri. Kadim Hint geleneğine göre bedenimiz, yedi ana enerji merkezi —çakra— ile yaşar. Her çakra, hem bedensel hem duygusal hem de ruhsal bir alanı yönetir. Bir travma yaşadığımızda, o çakra kendi rengini, titreşimini, akışını kaybeder. Ve işte o zaman, ruhsal anatomi yaralanır. 1. Taç Çakra – Kopukluk ve Anlamsızlık Renk: Mor/Beyaz | Konum: Başın tepe noktası Yaşam amacını, evrenle bağımızı simgeler. Travma sonrası kişi, hayattan kopuk, anlamsız bir boşlukta hissedebilir. Travmanın bedendeki izleri: Depresyon Umutsuzluk Yalnızlık hissi Şifaya dair: Meditasyon, doğada vakit geçirmek, manevi pratikler. Taç Çakra dengesi sağlayan uçucu yağlar: Sığla 2. Üçüncü Göz Çakrası – Hakikati Görememek Renk: Lacivert | Konum: Alın ortası Sezgi, içgörü ve hayal gücü… Uzun süreli manipülasyon, korku ve belirsizlik bu alanı bulanıklaştırır. Travmanın bedendeki izleri: Migren Kararsızlık Hayattan kopuk hissetme Şifaya dair: Meditasyon, görselleştirme çalışmaları, rüya günlüğü. Üçüncü Göz Çakrası dengesi sağlayan uçucu yağlar: Nane,Yasemin 3. Boğaz Çakrası – Söylenemeyenlerin Hapishanesi Renk: Mavi | Konum: Boğaz İfade, dürüstlük ve kendini ortaya koyma cesareti… “Sus, ayıp”, “Ağlama” gibi baskılar bu çakranın kapanmasına neden olur. Travmanın bedendeki izleri: Kronik boğaz ağrısı Tiroit sorunları Kendi fikirlerini dile getirememe Şifaya dair: Ses terapisi, şarkı söylemek, günlük tutmak. Boğaz Çakrası dengesi sağlayan uçucu yağlar: Okaliptüs, Adaçayı 4. Kalp Çakrası – Sevilmemek ve Kaybetmek Renk: Yeşil/Pembe | Konum: Göğüs ortası Kalp çakrası, sevgiyi alma ve verme dengemizi belirler. Terk edilme, yas, ihanet gibi deneyimler bu alanı kapatır. Travmanın bedendeki izleri: Göğüs sıkışması Omuzlarda ağırlık Derin bağ kuramama Şifaya dair: Affetme çalışmaları, gönüllü yardım faaliyetleri, şefkat meditasyonu. Kalp Çakrası dengesi sağlayan uçucu yağlar: Gül 5. Solar Pleksus Çakrası – Gücünü Kaybetmek Renk: Sarı | Konum: Mide bölgesi Bireysel irade, özgüven ve sınır koyma kapasitesi… Sürekli eleştirilmek, küçümsenmek ya da başkaları tarafından kontrol edilmek bu çakranın enerjisini söndürür. Travmanın bedendeki izleri: Mide problemleri Yorgunluk Kendini ifade etmekten çekinme Şifaya dair: Nefes egzersizleri, güneş ışığına çıkmak, sporla bedeni güçlendirmek. Karın Çakrası dengesi sağlayan uçucu yağlar: Lavanta, Biberiye, Bergamot 6. Sakral Çakra – Bastırılmış Arzuların Sığınağı Renk: Turuncu | Konum: Göbek altı Bu çakra, yaratıcılık, haz ve duygusal yakınlığı yönetir. Cinselliğin tabu olduğu aile ortamı, taciz deneyimleri ya da sürekli suçluluk hissettirilmesi bu alanı kapatır. Travmanın bedendeki izleri: Cinsel isteksizlik veya aşırı kompülsif davranışlar Kronik pelvik ağrı Duygusal donukluk Şifaya dair: Su ile temas (yüzme, duş ritüelleri), yaratıcı sanat çalışmaları, dans. Sakral Çakra dengesi sağlayan uçucu yağlar: Ylang-Ylang, Sandal Ağacı 7. Kök Çakra – Güvende Hissetmemenin Bedeni Renk: Kırmızı | Konum: Kuyruk sokumu Kök çakra, hayatımızın temel taşıdır: güven, aidiyet ve hayatta kalma hissi. Çocuklukta yaşanan yoksulluk, terk edilme, aile içi şiddet gibi olaylar bu çakranın enerjisini keser. Travmanın bedendeki izleri: Kronik bel ağrısı Bacaklarda ağırlık Sürekli tetikte hissetmek Maddi konularda bitmeyen kaygı Şifaya dair: Topraklanma meditasyonları, çıplak ayakla toprakta yürümek, kök sebzelerle beslenmek. Kök Çakra dengesi sağlayan uçucu yağlar: Sedir, Karanfil, Zencefil, Patchouli Şifa sadece zihinde değil, bütün varoluşta gerçekleşir ; nefeste, bedende, enerjide. Kendimizi anlamak, yalnızca kim olduğumuzu değil, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi de görmektir. Belki de çakralar, bu yolculukta bedenin bize fısıldadığı en eski dili hatırlatıyor. Namaste Kitap önerisi : Bessel van der Kolk – Beden Kayıt Tutar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]
________________ Üslup muhattaba göre şekil alır . | |
| |
| | #3 |
| @Sean tesekkür ederim, arada bir hatirlatmak gerek .... Bazı yaralar deride iz bırakmaz. Onlar kaslarımızın gerginliğinde, nefesimizin daralmasında, geceleri uykuya dalamayışımızda saklıdır. bu satiri hayatimizin en önemli satiri diye bilirizModern bilim buna travma der, kadim öğretiler ise başka bir isim verir: enerji düğümleri. ... her ruh halimizi etkileyen Sakralarimizi acmak gerekiyor ... Deneyin derim 👍 1
________________ 🐞🍀 hiçbir şey için geç değil ve ..... geç değil bir şey için hiçbir şey 🐞🍀 | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |