07 Mart 2020, 17:42 | #1 |
Aşık Daimi
Aşık Daimi (d. 1932; İstanbul - ö. 17 Nisan 1983; İstanbul), Zaza asıllı halk ozanı.
Asıl adı İsmail Aydın olan Aşık Daimi 1932 yılında İstanbul'da doğdu. Aslen Erzincan'ın Tercan ilçesindendir. Ali Babaoğullarından Baba Daimi, Birinci Dünya savaşı sıralarında İstanbul'a göç etmiştir. Aşık Dami'nin iki dedesi de saz şairiydi; o nedenle saz çalmayı ve söylemeyi kolayca öğrendi. Bir süre sonra da kendi deyişlerini okudu. Aşık Daimi, 1950 yılında İstanbul'dan ayrılarak Tercan'a yerleşmiştir. Özellikle bu yıllar, yörede duyulduğu ve sevildiği dönemdir. Aynı zamanda kendisinin de aşıklık geleneğini pekiştirmesini sağlamıştır. 1962’den sonra yeniden İstanbul'a dönen Daimi ölümüne dek orada yaşamıştır. Geçmişi dolayısıyla Daimi Baba, Tercanlı Daimi gibi adlarla anıldı. Önceleri usta malı türküler söyleyen Aşık Daimi daha sonra kendi deyişlerine ağırlık verdi. 1948 yılında "Bir seher vaktinde indim bağlara" dizesiyle başlayan ilk şiirini yazıp müziklendiren, yaşamı boyunca arşivlere yüzlerce türkü kazandıran Aşık Daimi, TRT tarafından açılan sınavı kazanarak kaşeli sanatçı olmuştur. Özellikle yaşamının son 20 yılında birçok genç ozanı etkilemiştir. Uzun yıllar birçok sanatçı ve ozana bağlama dersleri vermiştir. Türkiye ve Avrupa'nın çeşitli kentlerinde konserler vermiş, onlarca kaset ve plak doldurmuştur. Şiirlerinde sevgi, doğa ve her türden ayrımcılığı eleştiren, insan öğesini öne çıkaran konuları işlemiştir. Kızı Yadigar Aydın Orhan tarafından hazırlanan Daimi'nin tüm şiirleri ve deyişlerinin toplandığı kitap "Aşık Daimi, Hayatı ve Eserleri" (1999) adıyla yayınlanmıştır. Sezen Aksu, Ahmet Kaya, gibi sanatçılar Aşık Daimi'nin eserlerini albümlerinde seslendirmişlerdir. Sezen Aksu; "Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım" Ahmet Kaya "Gitme turnam, gitme" adlı eserlerini başarıyla yorumlamıştır . NE AĞLARSIN BENİM ZÜLFÜ SİYAHIM Ne ağlarsın benim zülfü siyahım Bu da gelir bu da geçer ağlama Göklere erişti figânım âhım Bu da gelir bu da geçer ağlama Bir gülün çevresi dikendir, hardır Bülbül gül elinden âh ile zardır Ne de olsa kışın sonu bahardır Bu da gelir, bu da geçer, ağlama Daimî'yim her can ermez bu sırra Gerçek âşık olan yeter o nûra Yusuf sabır ile vardı Mısır'a Bu da gelir bu da geçer ağlama BİR SEHER VAKTİNDE Bir seher vaktinde indim bağlara Öter şeyda bülbül, dil yarelenir Bakmaz mısın sinemde dağlara Derdim dökmeye dil yarelenir Boş geçirmeyelim gel bu çağları Dolaşalım sahraları dağları Bir gün gazel döker ömrün bağları Eser sam yelleri dal yarelenir Daimi'yim yanar aşkın çırağı Dostun muhabbeti cennet otağı Ancak şu dünyada derdim ortağı Sazım figan eder tel yarelenir GEZİP ŞU ALEMİ SEYRAN EDERKEN Gezip şu alemi seyran ederken Arayıp hemdemim buldu gönüller Makam-ı vuslatta cevlan ederken Muhabbet nuruyla doldu gönüller Döndü pervanemiz nare dolaştı Öttü can bülbülü zare dolaştı Goncam biter iken hare dolaştı Engelli dikeni yoldu gönüller İçtik dost elinden Abu Kevseri Mevlam çektirmesin gamı kederi Yarenden ahbaptan aldık haberi Hal hale aşina oldu gönüller Hiç geçer mi ele böylesi bir gün Zannettik ederiz toy ile düğün Asla unutulmaz bu sohbet bu ün Anlatılmaz bilmem noldu gönüller Dertli Dâimi'yim ne hale daldım Aşkın deryasında bunaldım kaldım Bir garip sevdayı serime aldım Dostun aşkı ile doldu gönüller Aşık Daimi 17.04.1983 tarihinde İstanbul'da ölmüş ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.
________________
|
|
|
07 Mart 2020, 19:13 | #2 |
Beni hep bu asiklar yazarlar şairler yaktı zaten ne vardı bu kadar aşık olacak anlamiyorum ki ezberle ezberle bitmiyor
|
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|