IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Anketimiz: Seçiminiz?
Can Yangını 10 34.48%
Kaç Kadeh Kırıldı Sarhoş Gönlümde 3 10.34%
Sen Benim Cennetimsin Oğlum 6 20.69%
Fuzûlî Dedem 8 27.59%
Büyüksün Hocam 2 6.90%
Katılımcı sayısı: 29. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor

49Beğeni(ler)


Kilitli
 
 
Seçenekler Stil
Alt 16 Nisan 2020, 20:41   #1
Huysuz ve tatlı kadın..
Yazgı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Özgün Kompozisyon Yarışması Anketi

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Merhaba değerli İrcrehberi.net kullanıcıları "Özgün Kompozisyon Yarışması için oylanacak kompozisyonlar aşağıda numaralandırılmış olarak verilmiştir. Hangi kompozisyona oy vermek istiyorsanız kompozisyon numarasına uygun şekilde oyunuzu kullanabilirsiniz.

Oylama 30.04.2020 tarihine kadar devam edecektir. Sonuçlar 01.05.2020 tarihinde açıklanacaktır.

Kompozisyonlarıyla yarışmaya katılma cesareti gösteren üyelerimizi tebrik ediyor hepsine başarılar diliyoruz.

İrcrehberi.net







1.


CAN YANGINI

Sevgi; gönülden bağlı olmak anlamına gelir. Gönül mü kaldı ki sevgi olsun diyebildiğim şu dünya için eğer , o gönlü bulursanız yok etmemeniz dileğiyle.. İnsan böyle dese de hep maalesef içinde bir umut taşır.. Bazen bütün duvarları yıkıp kendi duvarının altında kalırsın. Hayat böyle işte. Herkesin uçurumu sana bir karış gelir kendi düzlüğünde savrulursun oradan oraya..

Kimsenin yanında olmadığı zamanlar vardır ya da senin öyle hissettiğin zamanlar. Sen giderken biri arar mesela kimse yanında olmazken ; bilirsin artık yanında biri var. Sırtını yaslarsın. Tüm derdin, kederin ; mutluluğun, neşen her şeyin o oluverir. Ağlama duvarın mı olur artık dayandığın koskoca dağ mı bilemiyorum.

O yarayı saran aynı yerden yaralar mı insanı ? Bize gelenler böyle işte. Önce yaralarımızı sardılar teker teker; onardılar kırılan kolumuzu, kanadımızı, her şeyimiz oldular. Sonra en büyük yaramızı öğrenince ilk darbeyi oraya vurdular. Kanatmazlar sandık onarmaya çalıştık daha büyük yaralar açtılar. Sevgiyi kaybetmek değil bu. Sevgiye olan inancını kaybetmek. İnanç bu hayatta sahip olduğumuz en güzel his, lütuf resmen. Güvenmem dersin ama güvenirsin ; bir gün biri gelir güvene olan inancını yıkar işte o zaman güvenemezsin.

Sevdiğin birini kaybetmenin ne demek olduğunu bilirim. Yüzünde hep bir hüzün olur insanın. Gülerken bile gözlerinde saklar onu. Mutlu olurken bile gizliden gizliye pişmanlık duyar… diye başlamıştı bir mektup..

Çok nadir seviyorsun ya onlar da hep erken gidiyorlar hayatından. Hayat ne iğrenç bir oyun tahtası ya. Sürekli seni yoruyor. Yoruldum dedikçe yokuş oluyor. Canını acıtacak bir şey buluyor illa. Allahtan hayat soluk aldığımız anlarla değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülüyor. Nefesimizi kesen o insanlara öylesine bağlıyız ki işte sevgi oluyor bu. O bağ her şeyden değerli oluyor. O bağ için dünyayı da karşına alabiliyorsun, dünya da olabiliyorsun. Nefes kesen anlar biriktirmek zorundayız. İnancı, sevgiyi kaybetmemek zorundayız. Yoksa aynı evin içinde yaşayan ama hep başkalarına sarılan insanlar oluruz ya da olduk. Olmamak için nefesimizi kesen her şeyin peşinden gitmek zorundayız. Bizi sevdiği için biri sevilmez ; sevdiğimiz için sevilir. Mantık yığınlarından oluşan bir çöplük oluyor yoksa aile denen şey. O beni sevdiği için denilen evlilikler, o istedi diye yapılan çocuklar..

Çok olumsuz bir yazı gibi oldu ama sevdiğini kaybetmenin acısı çöküyor bazen insana. Hep şurada olsaydı yanı başımda diyorsun. Yokluğunu arıyorsun. İçinde hep bir buruk yer oluyor işte.. Dolar mı yeri tabi ki dolmaz her insanın kalbinde açtığı yer başka oluyor. Kimse kimsenin yerini dolduramıyor. Çünkü kimse aynı sevmiyor. Gerçekten bazı makaleleri tamamlayamıyorsun. Büyük acıları kapatamadığın gibi. Böyle havaya asılı kalıyor yüzlerce cümle…

Tamamlayabildiğimiz , tamamlanabildiğimiz bir hayat dileğiyle..





2.

KAÇ KADEH KIRILDI SARHOŞ GÖNLÜMDE


Kendisiyle yaşamaktan yorgun düşen bir ben miyim? Ne zaman sorarsanız sorun içimde söylenen bir şarkı muhakkak var. Günlerim hep dağınık, darma duman. Bu hep böyle oldu... Birgün dahi farklısını yaşamadım. Bir şeye odaklanamıyorum. İnsanın içinde susmayan şarkılar varken nasıl odaklansın ki...Hele birde daldan dala atlıyorsa...

Her sabah uyandığım insanı tanımakla başlıyorum güne. Bazen tanıyamadan akşam oluyor. Bazen de vakit geçirmelere doyamıyorum. Ne yapacağım ben? Kimi zaman önüme değerlendirilecek bir kaç parça kumaş alıyorum pazenden, içimde söylenmeye başlıyor "küsmedim neşedim, kahrettim sana baban değil miydim sormadın bana." Olmaz diyorum, bu Muharrem (Ertaş) amcan sana bu işi yaptırmayacak, topla iyisi mi bu kumaşları sen. Zaten daha kumaşları elime alırken belliydi. Pazen kumaş yaralar seni, ağlatır. Annenin pazenden eteklerini hatırlatır. O dizlerine beni yatırır, çalışmaktan çatlamış elleri saçlarıma takılır. Bu hayatta bana her şey yürek yangını derken mutfakta birkaç işimi hallederken tencere tavayla "hıçkırık tuttu beni" diyerek oynamaya başlıyorum, "bom bom bambili bolo boloo"...

İşi biraz hafiflettim mi "fincana kahve koydum gel" faslına geçerken Ezgi’nin Günlüğü’nün Yanlış Leyla’sı oluyorum "yan kalbim yan külden adam olur san" diye diye içiyorum kahvemi.
Hüff anlatırken yoruldum.

Çok düşünüyorum... Eski insanlar “Gülşen-i Hüsnüne kimler varıyor, kim ayağın öperek yalvarıyor" diyerek üzülmüşler. Ne güzel üzülmüşler ben de biraz öyle üzüleyim deyip, kimi uğurladıysam bir daha bir daha uğurluyorum. Ölmüş bir ilkokul arkadaşım var benim, siz bilemezsiniz, kına gecemde kınamı onun hiç yanmayacak olan düğün kınası niyetiyle yaktım ellerime. Yanağı benlim. "Keklik dağlarda çağılar, yavrum diye diye ağlar" diyerek onu uğurlarım en çok da. En güzel zamanlar 80lerde çocuk olmaktı. O zaman herkes hayattaydı. Yaz düğünleri... Kemençeyle ve mızıkayla çalınmış o şarkılar hafızamda çalınır ve kız başka kızı dansa kaldırır "kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde, bir türlü kendimi avutamadım" türkü duvardan atlayıp "ahu gözlerini sevdiğim dilber" ile
cilasını yapıp, kafamı boşaltmak için “eni vici vokke!” sonrasında “salla, salla beni salla, salla pulları zarları...” #muzik





3.


SEN BENİM CENNETİMSİN OĞLUM


Zaman ahir zamani, zaman imtihanlar ile dolu dolu zor gunler zamani, sabrederek, dua ederek bu zor surecten allahin bizlere sundugu imtihandan, umudumuzu kaybetmeden isyankar olmadan bu sinavdan gecme zamani.

Canim oglum; yavrum, sen bu dunyadan gocup gideli neredeyse dokuz yil olacak. Melektin, cennete gittiginden bu gune kadar her bayram yanina gittim.O minnacik mezarindaki otlari temizlerken hasret giderdim, icimi doktum, topragini kokladim, mezar tasina sarildim.Korkuyorum kuzum, cok korkuyorum bu sene nasip olmayacak diye cok korkuyorum fakat umudumu da asla kaybetmiyorum.

Biliyor musun kuzum, sana her bayram gelisimde ne zaman bir cocuk gorsem, anne deyisini duysam, hep icim ciz ediyor derdim ya sana, son iki haftadir boyle bir durumla karsilasmiyorum, sokaga cikamiyorum, Allah seni benden aldiginda nasil imtihan ettiyse su an da tum dunyadaki yasayan canlilari öyle bir imtihandan geciriyor ki, vatan icinde gurbetlik yasatiyor.

Canim oglum; yasamak hak, olum de hak, olum guzel olmasaydı olur muydu Peygamber Efendimiz? Sebepsiz olum yok vadesi yiten gidiyor tipki senin gibi, tipki deden gibi.

O bembeyaz kefeni kimseciklere yakistiramiyoruz ama senin gibi onca kuzularin kani var canilerin elinde.Bu bayram yanina gelemesem de insallah kurban bayraminda omrum varsa, nasibimde varsa, sinir kapilari acilirsa gelirim yanina.

Kuzum, eger yanina gelemezsem dualarimi Allah sana hep ulastirir.O ne guzel vekil ki "dua edin icabet edeyim" diye buyuruyor, ahir zamandayiz, kiyamet alametlerinden birini Allah bizlere yasatiyor. Tum dunyada insanLar oluyor, can veriyor, arabalar azaldi, hava kirlenmiyor, tabiat canlandi, hayvanlar rahatladi, insanlar evinde, kalabaliklar yok en kotusuyse ucaklar ucmuyor, ben sana gelemiyorum. Nokta kadar virus tum dunyayi etkiledi olum korkusu ile insanlar kendini, asil hesap gunu gelmeden hesaba cekmeye basladi. Corona virus isimli bu olum sacan virus insanoglunun fobisi olmaya basladi, coronavirus oldu coronafobi.

Iste boyle canim oglum dunyanin son hali bu. Sen cennettesin biz dunyada cehennemin provasini yasiyoruz, bu en kolay provalardan bir tanesi asil cehennem su an degil.

Vatanima gidebilmek, mezarina gidebilmek, su an icin hic mumkun gorunmuyor, nefes almak icin can acitiyoruz artik. Hayat bizlere ne hazirlar hicbir zaman bilemiyoruz.Dostu yok gecelerin. Geceler cok uzun, geceler bir omur. Ben yine sana hasret, bir ip bogazima dugumlenmis. Dugumler her tarafimda, butun yollar kordugum.

Bu sene bayramlarda gelemezsem, affet beni kuzum, sen benim cennetimsin. Biliyorum ki huzurun yerinde nur icinde yat canim oglum.





4.


FUZÛLÎ DEDEM


Yıllar önce bir sevgilim vardı. O İzmir’de ben yine buralarda, internetten tanışmış ama 2,5 sene süren gerçek bir ilişki yaşamıştık. Kariyeri olan, gülebilen, yaşı bana uygun, kafa yapısını öğrendikçe sevebileceğime inandığım yurtdışında doğmuş ve Ege’de büyümüş bir adamdı. Ortak noktalar çok olunca sanalda denk gelmemiz ve dikkatimi çekmesi tuhaf değildi elbette. Nasip değilmiş, nişan gibi mevzular gündemdeyken ayrılmıştık.

Her kız ailesi gibi bizimkilerin de aklında “Bunlar ne zaman evlenecek? Bu adam neden işleri ağırdan alıyor?” soruları geziyordu. Bizimkiler dediğime bakma... Benim için en önemli parçası olan dedem hariç, herkes merak içinde. 2 seneyi biraz geçe, dedem oturttu beni karşısına “Kızım, sen bu adamı gerçekten seviyor olamazsın. Nezaketten anlamayan, seni el üstünde tutmayan biri ve sen pamuklara sarılacak birisin. Ona sarılmanın sebebi Türkiye’yi özlüyor olman olmasın sakın?” dedi.
İlkokul 4. sınıftan terkti benim dedem. Evlendikten sonra, anneannemin ön ayak olmasıyla ilkokulu dışardan bitirmiş. Okumamış ama bilgisiz bir adam değil. Çünkü cehalet, diploma alınca geçen bir şey değil. Cehalet, bir çok insanı etkileyecek kadar bilgiye sahip olup onları ustaca parmağında oynatınca geçen bir şey de değil. Cehalet’e deva reçete, belli müzikleri dinleyip, belli yazarları okuyacaksın şeklinde de değil.
Cehalet’in reçetesi hayatındakilere hak edilen değeri ve saygıyı vermekten geçiyor. Özveriden, nezaketten, çocukla çocuk yaşlıyla yaşlı, fikir sahibi olmana rağmen yeri geldiğinde susabilmekten yeri geldiğinde fikrini beyan edebilmekten geçiyor.

Etrafımdaki onca eğitimli insan “evlenin kızım artık” diye zihnime meyve vermeyecek tohumlar ekerken, dedem toplam 3 cümleden oluşan kelamıyla, bilgiyle yoğurulduğunun ispatları diplomalarım olan beynimi, iki yıllık uykudan uyandırdı.
Uyandıktan sonra sanal ortamlarda gördüğüm adam ile gerçek hayatta gördüğüm adamın davranışlarının tutarsız olduğunu da idrak ettim. Bir çok insan gibi, o da kendine kocaman bir maske takmış. Benim memleket özlemime, O olursa döndüğümde yalnız kalmayacağım varsayımı da eklenince sanalda tanıdığım ve hayalimdeki adamı sentezleyerek yarattığım kişiye bağlanmışım. Kendisini, sanal bir ortamda diye, bu kadar farklı tanıtmak onun cehaleti ama kendi kendime kurup, gerçek hayattakini yok saymak da benim cehaletim. O ne yapsın?

Allah korumuş; dedemi bana göndermiş ki iki diplomalı cahil hayatı birbirimize zehir etmeden ayrılmışız.
Şimdi söyle bana sevgili Fuzûli... Tahsil sanal bir maskeyi bile alıp götüremezken insanın cehlini nasıl alır?






5.


BÜYÜKSÜN HOCAM


Adama ortaokul ve lise yıllarında, cinnet geçirtebilecek bir alandır. sanki herkesin edebiyat yeteneği varmış gibi, öğrencilere kompozisyon konusu diye şiir veren hocalar vardır. Şairin süslü ve devrik cümlelerle neyi tam ifade ettiğini anlayamayan öğrencinin, o konu üzerinden kompozisyon yazmasını istemek öğrenciye saç baş yoldurtur.

Bunun üzerine öğretmenler konunun anlaşılmazlığını hiçe sayarak, notlarında gayet cimri davranabilirler. Böylelikle türkçe ve edebiyat derslerinde notunu düzeltme fırsatı olarak gözüken kompozisyon, öğrencinin notunu düşüren bir alana dönüşür. Bu açıdan bakınca, öğretmenlerin, öğrencinin kaleminden bekledikleri seviye gerçekten inanılmazdır.

Benim bir anım, lisedeyken kompozisyon diye önümüze Sezen Aksu'nun bir şarkısından bir dörtlüğün gelmesiydi. Edebiyat hocası, marifetmiş gibi bu konuyu verdiğine böbürlenmişti. Sanki herkesin sevdiği bir şarkıydı. Ben Türk müziğiyle alakam olmadığı için zaten bilmezdim ama şarkıyı bilenler de kompozisyondan pek iyi not alamamışlardı.

Konu Yazgı tarafından (16 Nisan 2020 Saat 21:14 ) değiştirilmiştir..
 
Alt 16 Nisan 2020, 20:44   #2
spring will never be again..
Lareina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

5.✅

________________

“sen haylaz rüzgarlar önünde şimdi, sevdanın yükünü attım omuzumdan. sen sandığım şey belki benim yüreğimdi, iyi ki dönmüşüm yolun başından.”
 
Alt 16 Nisan 2020, 21:23   #3
Standart

4. Fuzuli Dedem

________________

Hiçbir süs edep kadar güzel değildir...
 
Alt 16 Nisan 2020, 21:30   #4
Banlı Üye
Allecra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Arkadaşlar anketi oylamayı unutmayalım
Herkese başarılar ;dayi;b6

 
Alt 16 Nisan 2020, 22:31   #5
Özel Üye
Siyah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Kompozisyon değerlendirecek düzeyde miyiz?
Sorusunu akıllara getirse de bu yarışma, usuldendir... Değerlendirdim kendimce.

* Anlatımındaki akıcılık.
* Önermesi.
* Giriş, gelişme, sonuç iskeletinin dolduruluşu.
* Kalitesi.

Tam puan;

4. Fuzuli Dedem.

 
Alt 16 Nisan 2020, 22:57   #6
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

1- Can yangını herkese başarılar dilerim..

________________

~ E & B ~
 
Alt 16 Nisan 2020, 23:28   #7
Standart

;pupilla;pupilla

3
Sen benim cennetimsin oğlum......

Ah kuzumm ahh yine döküldü damlalar... :'(

 
Alt 17 Nisan 2020, 00:32   #8
Huysuz ve tatlı kadın..
Yazgı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Alıntı:
Miya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
;pupilla;pupilla

3
Sen benim cennetimsin oğlum......

Ah kuzumm ahh yine döküldü damlalar... :'(
Yukarıda ankete oy kullanip onayla demeniz gerekiyor. :)

Dikkat edelim unutmayalım oylamayi.

 
Alt 17 Nisan 2020, 03:15   #9
Standart

Yazıların betimlemelerine dikkat ettim de ..Küçük hatalar da olsa herkesin Emeğine sağlk diyorum..Oyumu kullandm ..Kazanacak olan arkadaşı şimdiden Tbrk ediyorum..


________________



Forumdan AyrıLdığımı biLin isterim..Hadi YoLunuz açık oLsun AhaLi..

SaygıyLa kaLınız.. ~IkRa..

 
Alt 17 Nisan 2020, 04:08   #10
Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
BLueMooN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Katılımcılara başarılar dilerim. Yüreğinize sağlık.

________________

"Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan"

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Özgün Kompozisyon Yarışması Anketi
 
Kilitli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:13.