17 Kasım 2021, 01:52
|
#1
|
|
Schopenhauer tekeşlilik üzerine
Schopenhauer'a göre erkek ve kadınların cinsel dürtülerine bakıldığında, tekeşlilik doğal olmayan bir ilişkiydi. Kadınların erkeklere çekici gelmesi; doğurganlıklarıyla birlikte gidiyordu; kadınların üretken olduğu dönem erkeklerinkine göre daha kısa olduğundan her iki cins için de tekeşlilik sağlıklı bir ilişki değildi, kadınların nispeten kısa süreli olan üretkenlik dönemi, cinsel kapasitelerinin erkeklerden fazla oluşuyla telafi ediliyordu. Schopenhauer, tekeşliliğin erkeğe de kadına da hizmet etmediğini savunuyordu. Erkek artık cinsel açıdan çekici olmayan yaşlı bir kadına bağlı kalıyor; sonra başka kadınların peşinden gidiyordu. Evliliğin başlangıcında kadın, diğer erkeklerle ilgilenir çünkü "tekeşlilikte kapasitesinin yalnızca yarısını kullanır ve arzularının yarısı tatmin olur." Tekeşlilik, kadından kısa süren fiziksel gücü ve kısa olgunluk dönemi boyunca kendisini bir adamla sınırlamasını, başkalarının ondan istediği ve tek bir adamın kullanamayacağı şeyi o adam adına koruyup başkalarından sakınmasını ister ve bu reddediş kadının sefil bir hayat sürmesine neden olur. Schopenhauer yaşama istencinin en güçlü ifadesinin cinsel dürtü olduğunu ve genç kadınların sıklıkla kocalarına sadık kalmadıklarını ve dolayısıyla aldattıklarını teorileştirir.
|
|
|