IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


Felsefe Felsefe hakkındaki tüm konulara bu başlık altından ulaşabilirsiniz.

 
 
Seçenekler Stil
Alt 01 Nisan 2020, 09:45   #1
Banlı Üye
Allecra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Felsefede sonsuzluk

Düşünürler sonsuzluk konusunu felsefede ele alırlarken fen bilimlerine başvurmak zorunda kalmışlardır.
Bilimdeki teknoloji geliştikçe konu iyice teknik bir görünüm kazandı.
Filozofların dinsel açıdan değerlendirmeleri bile mantıksal açılımları içeriyordu.
Günlük konuşmamızda kullandığımız niceliksel (sayısal) ifadeler 'sonlu' özellik taşır.
Kazandığımız ve harcadığımız para,sahip olduğumuz nesneler,karşılaştığımız insanlar.
Bütün bunların hepsi sayılabilecek durumdadırlar,sonsuz değillerdir.
Sonsuz parası,sonsuz arabası olan birisi söz konusu değildir.
Konumuzu dünyanın tümünü kapsayacak şekilde genişletelim.
Dünya üzerindeki insan, hayvan,bitki sayısı gibi cansız nesnelerinin sayısı da sınırlıdır.Yani sonsuz değildir.
Ancak uzaya açılınca durum değişir.
Evren sonsuz mudur?
Dünyadaki nesneleri sınırlı ve sayılabilir olarak kavrayan beynimiz,sonsuzluk terimini algılamada zorluk çeker.
Çevremiz veya mekanımız hacım olarak bir sınıra sahiptir.
İnsanların bahçeleri,arazileri,ülkelerin toprakları,kıtalar ve nihayet yerkürenin kendisi mekan olarak sınırlıdır.
Bütün bunları ölçmek mümkündür.Söz konusu bu ölçüm uzayda olamaz.
Evrenin sınırının olmayışı veya sonsuzluğu ileri sürülünce aklımıza 'nereye kadar?' sorusu gelir.
İ.Asimov***8217;un bir açıklaması vardır:
Diyelim ki evrenin sınırına ulaştık. Olmaz ama, sınırın ötesine adım attık.
Kendimizle birlikte evreni de genişletmiş oluruz.Attığımız her adımla bu genişleme devam eder ve sonu gelmez.
Bu konuda İ.Asimov***8217;un diğer bir örneği de şöyledir:
Amerika kıtasının tam ortasında akıllı bir karınca olduğunu varsayalım.
Elinde çok nitelikli bir dürbün olsun.
Bu dürbünle etrafına bakınca, sonu gelmeyen toprak ve arazi görecektir.
Görebildiği sınırın ötesinde de bu arazinin devam edeceğini anlayacaktır.
''Bu arazi nereye kadar gidiyor?''diye merak edecektir.
Karınca, okyanusun varlığını bilmediği için şöyle bir tahminde bulunacaktır:
''Eğer bu arazinin sonunda başka bir şey varsa doğallıkla araziden başka bir şeydir.
Biz de kendi evrenimiz için aynı fikirdeyiz.
Eğer evrenin bir sınırı varsa,bu sınırın ötesinde olan şey,başka bir şeydir.
Dolayısı ile bizim için anlamsızdır ve tartışılması gereksizdir.
Bunlar İ.Asimov***8217;un düşünceleri.
Mekan olarak düşündüğümüz bu sonsuzluk kavramını zaman açısından ayrı tutamayız.
Zaman, evren içinde elimizde tutabileceğimiz, gözümüzle görebileceğimiz bir nesne değildir.
Ama her olayı anlatırken mutlaka zamanını belirtiriz.
Zaman nasıl başladı? Zamanın sonu nedir?
Bunun cevabı da mekanın sonsuzluğu gibidir.
Ama burada zamanın başlangıcı olarak Big Bang kabul edilir.
Big Bang***8217;den önceki zaman anlamsız bir kavram olarak kabul ediliyor.
Peki zamanın sonu gibi bir konuyu tartışabilir miyiz?
Bir son kabul edersek,o sondan sonrası nedir?
Buna verilecek en mantıklı cevap ***8216;sonsuzluk***8217; mudur?
Veya evrenin son bulmasından sonraki zamanı düşünmek te anlamsız mıdır?

Alıntı
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 16:21.