Sakalların potansiyel hastalık taşıyıcısı olduğu düşüncesi yaklaşık 60 yıl öncesine dayanıyor. 1967 yılında yapılan bir çalışmada, mikrobiyolog Manuel S. Barbeito ve meslektaşları katılımcıların sakallarına bakteri püskürtmüş ve bakterilerin su ve sabunla yıkandıktan sonra da kaldığını tespit etmişlerdi.


Bu bilgi yıllar sonra yeniden ortaya atıldı ancak bu kez sakallardaki bakteriler tuvaletlerde bulunanlarla karşılaştırıldı ve internet aleminde yayılmaya başladı. Peki gerçekten sakallar bu kadar kirli mi?

İnsan cildi bakteri, virüs ve mantarlar gibi mikroorganizmalarla doludur. Kirpiklerimizde yaşayan akarlar bile var.

Washington Post’a konuşan Weill Cornell Medicine'de klinik dermatoloji doçenti olan Shari Lipner, cildimizdeki tüm organizmaların kötü olmadığını söylüyor.

Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu'nda moleküler mikrobiyoloji ve immünoloji doçenti olan Kimberly Davis ise “Vücudumuzun her yerinde bakteri var, dolayısıyla sakallarda da bakteri olması normal” dedi.


Mikroorganizmalar patojenik olmadıkları ve vücuda kesikler, yaralar veya derideki diğer çatlaklar yoluyla girmedikleri sürece tipik olarak bir sorun teşkil etmezler. Davis, o zaman bile “Vücudumuz mikropları kontrol etmek ve ortadan kaldırmak için olağanüstü bir yeteneğe sahiptir” dedi.

Yüz kıllarındaki mikroplar hastane ortamlarında daha fazla dikkate alınabilir. Cerrahi maskeler, hastaları sağlık çalışanlarının burun ve ağızlarındaki potansiyel bakteri ve diğer mikroorganizmalardan korumaya yardımcı olur.

Araştırmacılar hem maskeleri hareketsizken hem de maskeleri oynatıldığında sakallı erkekler arasında temiz traşlı erkeklere göre daha fazla bakteri döküldüğünü bildirdi.

Bununla birlikte, 400'den fazla sağlık çalışanı erkek üzerinde yapılan bir araştırma, sakallı olanların temiz traşlı meslektaşlarından daha fazla bakteri taşıdığını ortaya koydu.


Cilt ve diğer enfeksiyonlara neden olabilen bazı patojen türleri, sakalı olmayanlar arasında daha yaygındı. Araştırmacılar, tıraşın ciltte yarattığı mikro travmanın temiz traşlı erkekleri bu organizasyonu taşımaya daha yatkın hale getirebileceği teorisini ortaya attı.

Bununla birlikte, 400'den fazla sağlık çalışanı erkek üzerinde yapılan bir araştırma, sakallı olanların temiz traşlı meslektaşlarından daha fazla bakteri taşıdığını ortaya koydu.

Cilt ve diğer enfeksiyonlara neden olabilen bazı patojen türleri, sakalı olmayanlar arasında daha yaygındı. Araştırmacılar, tıraşın ciltte yarattığı mikro travmanın temiz traşlı erkekleri bu organizasyonu taşımaya daha yatkın hale getirebileceği teorisini ortaya attı.

Yüz kıllarınızı her gün yıkayın. Ayrıca, egzersiz yaptıktan sonra ya da sakallarınıza bulaşan bir yemek yedikten sonra tekrar yıkayın.

Yüz temizleyicisi kullanın

Yüz için formüle edilmiş temizleyiciler, saç veya vücut için tasarlanmış olanlara tercih edilir, ancak kendi cilt tipinize uygun olanı seçin.

Lipner, "Antibakteriyel sabunu yalnızca egzersiz yaptıktan veya temas sporları yaptıktan sonra kullanmayı düşünün" dedi.

Düzenli olarak bakım yapın

Amerikan Dermatoloji Akademisi'ne göre, akneye eğilimli ciltler için sakal kremi, normal ciltler için sakal yağı ve hassas ciltler için kokusuz bir nemlendirici kullanın.

Sakalınıza ya da yüzünüze dokunmaktan kaçının

AAD, ellerinizdeki mikropları sakalınıza bulaştırabileceğinizi ve bunun da cilt sorunlarına yol açabileceğini söyledi


Sakallı olan erkekler ikili ilişkilerde ne kadar rahat olmalı?

Bu konuda içiniz rahat olabilir. Vanderbilt Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar ve önleyici tıp profesörü olan William Schaffner, “Sakallı ya da bıyıklı bir erkeğin, partnerleri de dahil olmak üzere hiç kimseyi herhangi bir enfeksiyon riskiyle karşı karşıya bırakmasını beklemiyorum” dedi.

Özetle, yüz kılları çeşitli mikroorganizmaları barındırabilirken, sakallar temiz tutulduğunda çoğu sorun teşkil etmez.