IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Miray


 
 
Seçenekler Stil
Alt 15 Mart 2024, 22:56   #1
Emektar
Miray - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart YOK OLMAYA YÜZ TUTAN BULGAR EL SANATLARI

YOK OLMAYA YÜZ TUTAN BULGAR EL SANATLARI

YOK OLMAYA YÜZ TUTAN BULGAR EL SANATLARI

Bütün kuşak Bulgarlar çeşitli el sanatlarında gelenekler yaratmışlar ve geliştirmişlerdir, ancak 19. yüzyıldaki sanayi devriminden sonra, malların seri üretimi yavaş yavaş küçük atölyelerden ustaların el yapımı başyapıtlarını pazardan çıkarmayı başarmıştır. Bugün, bu el sanatlarının birçoğu turistik bir cazibe olarak görülüyor bazı el sanatları ise yok olma eşiğindedir.

Bulgar etnologlara göre, geleneksel Bulgar el sanatlarının dokuzu artık yok olmaya yüz tutmuştur.

Yahnacılık

Susam yağı ve tahin ekstraksiyonu ile ilişkilidir. Bu el sanatı onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda yaygın olarak uygulanmıştır. Yağlı tohumlar, MÖ 1600’den beri dünya çapında yetiştirilmektedir. Ülkemizde susam ekimi geleneksel geçim kaynağı olmasına rağmen, bugün İvaylovgrad bölgesinde sadece birkaç köye indirgenmiştir. Bulgaristan lezzetine yakın olmasına rağmen tahin ülkemizde de pek popüler değildir. Birçoğu onu genellikle susamla değil ayçiçeği ezmesiyle hazırlanan ünlü tahin helvasıyla ilişkilendirmektedir.

Tüfekçilik – silahçılık da denir, ateşli silahlar ve yakın dövüş silahlarının el yapımı, dekorasyon ve süsleme sanatıdır.

Değirmencilik – haklı olarak en eski Bulgar el sanatlarından biri olarak kabul edilir. Bulgaristan’da eski zamanlarda, el tipi taş değirmenleri yaygın olarak kullanılmıştır, bunun kanıtı ise mağralarda bulunan yüzlerce taş değirmenleridir. Taş değirmenleri, ilk Bulgar başkenti Pliska’daki kraliyet evlerinde bulunmuştur. Eski Bulgar başkentleri Pliska, Preslav ve Tsarevets’te 60-70 cm çapında çok sayıda değirmen taşı bulunmuştur.Günümüzde Bulgaristan’da ticari amaçlı un için yaklaşık 50 değirmen bulunmaktadır.

Eyercilik (Saraçlık) – bu el sanatının adı Arapça saraç – eyer kelimesinden gelmektedir. Ustalar koşum yapıtı ve at aksesuarları, kemerler, kayışlar, valizler, çantalar, kemerler, askılar, kılıflar, süslü çarıklar gibi ürünler yaparlar. Ana malzeme olarak sığır, koyun, keçi ve domuz derileri kullanılmaktadır. Bugün eyerlerin ürünleri sadece özel zanaat fuarlarında ve bazı Bulgar etnografik komplekslerinde görülebilmektedir.

Şapkacılık

Bulgaristan’da Ruslar ve İngilizler gibi yüzyıllarca şapka takma geleneği olmamasına rağmen, geçmişte şapka atölyelerinin sayısı önemliymiş. 1940’tan önce başkentte Bulgaristan’da 18 şapka atölyesi ve Rusçuk’ta 35’ten fazla atölye varmış. Ancak 1946’da bankacılar, milletvekilleri ve şepkacıları etkileyen yasadışı zenginleşmeye karşı bir yasa çıkarılmıştır. Böylece şapkacı ustaların şapkacılık zanaatlarını icra etmeleri yasaktır ve terzi olarak yeniden eğitilirler. Birçoğu kalıplarını yakmıştır ve bu el sanatı kaybolmaya başlamıştır.

İpekböcekçiliği, ipekböceği yetiştiriciliği ve ipek üretimi ile ilişkilidir. Bulgaristan’da 7-11. Yüzyıllar arasında uygulanmıştır, ancak 19. yüzyılın sonlarında özellikle güçlü bir şekilde gelişmiştir. Bulgaristan yirminci yüzyılın başlarında yılda 1250 ton ipek koza üretmişse, bugün bu geleneksel geçim neredeyse ortadan kalkmıştır. 1989 yılında ipekböceği hammadde fiyatları için güçlü devlet sübvansiyonu bulunmaktadır ve 50.000’den fazla kişiye geçim kaynağı sağlamıştır. Bulgaristan’da bu şekilde üretilen doğal ipek kumaşlar ve giysiler dünya pazarında ucuz ve rekabetçiydi. 1989’dan bu yana yaşanan siyasi ve ekonomik değişimler ve ipekböcekçiliğe katılan devlet şirketlerinin hızlı bir şekilde özelleştirilmesiyle, endüstri neredeyse yok edilmiştir. Birçok ipekböceği şirketi kapatılmıştır, diğerleri yağmalanmıştır ve yok edilmiştir. Bazıların ise iflası ilan edilmiştir.

Gaytancılık

Örgü, aba’dan yapılmış geleneksel halk kostümlerini süslemek için kullanılan örme bir yün kordondur. Kalın yünlü giysilerin kenarlarını ve dikişlerini güçlendirmenin pratik bir yolu olması yanı sıra, bu kordonlar karmaşık bir desen haline gelirler. Başlangıçta elle yapılır. Daha sonra tekerlek kullanılmıştır ve üretim mekanize edilmiştir.Fabrika ürünlerinin güçlü rekabeti nedeniyle bu el sanatı yok olmaya yüz tutmuştur.

Kalaycılık ateşle doğrudan temas eden metal kaplara – tencere, tava, tepsi gibi özel bir kaplamanın uygulandığı el sanatıdır. Hızla oksitlendiklerinden dolayı bakır kapların gümüşlenmesi veya kalaylanması gerekir. Bakır kap, büyük pense ile tutularak, dış ve iç kısmını yakmak için ateşe yerleştirilir. Daha sonra biraz sülfürik asit ve pamuk ile tüm yüzeyi ovalanır ve suyla doldurulur. Eğer kalaylama işlemi iyi yapıldıysa yapılan kapta bir yıl kadar dayanır bir sonraki kalaylamaya kadar.

Mutafçılık, keçi yetiştiriciliği ile ilişkilidir ve bu keçilerin derilerinden ana hammadde üretilir.

Kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
________________

.

~𝓑𝓪𝓼𝓴𝓪 𝓫𝓲𝓻 𝓮𝓿𝓻𝓮𝓷𝓭𝓮 𝓮𝓷 𝓰𝓾𝔃𝓮𝓵 𝓱𝓪𝓵𝓲𝔂𝓵𝓮...
 
Alt 15 Mart 2024, 22:59   #2
Soyle.net&Sohbetburada.com
Kardelen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Çok hoşmuş neden ilgi azaldı halbuki bunlar çok güzel şeyler gelecekte ki nesiller için .

________________

🌙
Avicii
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:51.