IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


2Beğeni(ler)
  • 1 Post By HiKaye
  • 1 Post By Brittle


 
 
Seçenekler Stil
Alt 26 Eylül 2023, 10:52   #1
Sohbetburada.Com
HiKaye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Peygamber efendimiz Sav Şakaları

Peygamber Efendimiz daha çok çocuklara, torunlarına, hanımlarına, fakirlere, yaşlılara ve çevresinde sevgi bekleyen kimselere şakalar yapmıştır. Bu şakaları yaparken de hiçbir zaman alay etme, hafife alma, dalga geçme, küçük düşürme gibi maksatlı şakalar yapmamış, yapanları da şiddetle uyarmıştır.

“Ben şaka yapsam da haktan başkasını söylemem.” diyen Peygamber Efendimiz’in -sallallahu aleyhi ve sellem-***şakalarına ve latifeli konuşmalarına dair ne kadar bilgi sahibiyiz? Peygamberimiz nelere tebessüm eder, nerede ve nasıl şakalar yapardı? Şaka yaparken nasıl bir ölçü gözetirdi? Sahabe kendi arasında nasıl şakalaşırdı? Asr-ı Saadet’in gülümseyen yüzünü biraz olsun konuşalım, belleğimizin ve hayatımızın içine dahil edelim istedik.

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-***Efendimiz’in şakalari

İSLAM’IN TEK KELİME İLE ÖZETİ: EMANET

Uzun yıllardır ilmi çalışmalar yapıyor, insanlara İslam’ı anlatıyorsunuz. Bütün bu çalışmalarınızın özeti olarak İslam’ı tek bir cümleyle ya da kelimeyle anlatır mısınız dediğimizde bize ne söylersiniz?

Elli yıldır okuyorum, İslam’ı doğru anlamaya çalışıyorum. Bütün bu okumalarımın özeti ya da İslam’ı tek kelime ile özetlemem gerekirse “emanet”, derim. Yani güvenme ve güvenilir olma…

Mümin, emin olan, ve emin olunan insan demektir. Allah’a inanmakla ona güvenen, böylece ebedi azaptan emin olan ve herkesin de kendisinden emin olduğu insan, mümindir.

Allah’ın isimlerinden birisi de Mümin’dir. Emniyetin, güvenin kaynağı demektir. Kendisine güveneni güvende kılan demektir. Bilindiği gibi emanet, peygamberliğin temel özelliklerinden birisidir. Söylediklerinden yüzde yüz emin olunmayan kişi, nasıl Allah adına konuşabilir? Bu sebeple Allah onu öyle eğitti ki önce Muhammedü’l Emîn oldu, sonra peygamber kılındı. Bilahare o, “Beni Rabb'im eğitti ama ne güzel eğitti!” diyecektir. Peygamberliğini ilan ederken onun peygamberliği ile ilgi ilk testi, güvenilirliği ile alakalı idi. Bütün Mekkelileri çağırdı ve: “Ben size şu dağın arkasından mücehhez bir ordu geliyor, sizi helak edecek, desem, ne dersiniz?” diye sordu. Hep bir ağızdan, “Sen söylersen doğrudur” dediler.

O halde mümin’in birinci vasfı da emanettir. Emanet güvenilir olma, hakkında: o söylüyorsa öyledir, denilebilmedir.

DİN ANCAK GÜVENİLEN / MÜMİN İNSANLARDAN ALINIR

Sizce bugün Müslümanların en muhtaç olduğu özellik nedir?

Günümüzde Müslümanlar ne yazık ki bütünüyle sözüne güvenilen insanlar değillerdir. O halde mümin olma noktasında problemimiz var demektir. Allah’ın bedeviler için dediği gibi “Mümin olduk demeyin, bari Müslüman olduk deyin. Çünkü iman henüz sizin kalplerinize işlemiş değildir”. Öyleyse yeniden ve bilinçli olarak mümin olmak gerekir.

Din ancak güvenilen / mümin insanlardan alınır. Muhaddisler, bir kerecik bile olsa, yalan söyleyen insanlardan hadis, yani dinî bilgi almamışlardır. Şimdi rahatlıkla hilafı hakikat beyanlarda bulunabilen bir ilahiyatçı, imam, hatip ya da müezzinin var olduğunu düşünelim. Böyle birisinden dinî bilgi alınabilir mi? Alınan bilgiye güvenilir mi?

GÜLDÜRMEK İÇİN YALAN SÖYLEYENE YAZIKLAR OLSUN!

Bugün Müslümanların güvenilir oluşunu sorgular hale geldik. Fakat Peygamber Efendimiz’den biliyoruz ki müminlere şaka ile dahi olsa yalan söylemeyi yasaklamıştı.

Evet. Hz. Peygamber (sav) şaka ile de olsa yalanı yasaklamıştı. Bazı insanlar İslam’a girerlerken onlardan,***“Şaka ile dahi olsa yalan söylemeyeceğim.”***dedirterek biat almıştı.***“Yazık o adama ki insanları güldürmek için yalan söyler. Bilirler ki bu yalandır. Ama o onları güldürmek ister. Yazıklar olsun ona! Yazıklar olsun, yazıklar olsun!”***(Ebu Davud 4338, Tirmizî 2237). Ravi bu hadisi şerifi Nehaî’ye okuduğunda o, evet, demişti, şu ayet de bunu destekler: “Ayetlerimiz hakkında münasebetsiz sözlere dalanları gördüğünde, onlardan yüz çevir.” (6/68)

“Kul şaka ile dahi olsa yalanı terk etmedikçe gerçek mümin olamaz.”***buyurmuşlardı.

Allah’ı, Kurân’ı ve peygamberler gibi mukaddesatı fıkralara konu edinenler, bu kabil insanlar sayılmışlardır.

PEYGAMBERİMİZİN 30 ŞAKASI VAR

Peygamber Efendimiz hiç şaka yapmış mıdır?

Tabii ki… Şaka insan tabiatının özelliklerindendir. Şakalaşmama kalp katılığı olarak algılanır. Bu sebeple Hz. Peygamber de zaman zaman şakalar yapmıştır. Arkadaşlarının da ona şaka yaptığı olmuştur. Bazı müellifler bunları toplamış ve müstakil risaleler haline getirmişlerdir.

Peygamber’den sadır olan şakaların otuz küsur kadar olduğunu söyler. Ama bütün bu şakalar aynı zamanda hakikattirler. Ya da onun şakaları, bir başka nükte için gerçeğin bir başka yolla anlatımıdır. Zaten şaka ancak bir nükte için yapılırsa anlamlı olabilir. Aksi halde küçültücü bir tavırdır. Şaka yapanlara gülünür ama sadece ciddi olanlar sayılır. Bu sebeple her anlamsız şaka aslında insanın izzetinden, saygınlığından bir parçanın kopmasıdır.

Peygamberimizin bu şaka anlayışı sahabede nasıl bir karşılık bulmuş?

Allah Resulü böyle anlamsız şakaları yasakladığında bir sahabî demiş ki:***“Ey Allah Rasulü, bizi yasaklıyorsun ama sen de bazen şaka yapıyorsun!”

Buyurdular ki,***“Ben şaka yapsam da haktan başkasını söylemem.”***Sonra İbn Hacer el-Heysemî bundan şu sonucu çıkaracaktır:

“Yerinde ve güzel bir nükte için yapılan şaka da mendup derecesinde bir sünnettir”.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN ŞAKALARI

Peygamber Efendimiz’in şakaları nelerdir?

Efendimiz’in yapmış olduğu şakalardan bazıları hadis-i şeriflerde şu şekilde belirtiliyor:

Aişe Annemiz anlatır: “Yaşımın genç olduğu zamanlarımda idi. Bir seferde Rasulullah’la beraberdim. Bir ara arkadaşlarına,***“Siz ilerleyin bakalım”***dedi. Sonra da bana,***“Hadi gel yarışalım”***buyurdu. Koştuk, yarışı ben kazandım. Aradan yıllar geçti. Kilo almıştım. Yine bir yolculukta, arkadaşlarına,***“Siz ilerleyin”***dedi. Bana da***“Hadi yarışalım”***buyurdu. Öncekini unutmuştum. Bu halimle ben nasıl koşarım, dedim.***“Olmaz, yarışacağız”***dedi. Koştuk ve o beni geçti.***“Ee, öncekinin rövanşı!”***buyurdular.

Abdullah b. Haris anlatır: “Allah Rasulü çocukları över ve***“Hadi yarışın bakalım. Kim bana önce ulaşırsa ona şunu şunu vereceğim”***derdi.Çocuklar da koşarlar, omzuna kucağına çıkarlardı. O da onları öper ve ödüllendirirdi. İbn Battâl Buharî Şerhinde bunu Allah Rasulü’nün, çocukları buluğ çağına kadar dinin emir ve yasaklarına uymaya sevdirerek alıştırılması olduğunu söyler.[i]

Bir gün torunları Hasan ve Hüseyin’e bir binek gibi sırtına çıkmalarını söylemişti. Bu manzarayı gören sahabi, “Oh! Ne güzel de bineğiniz var!” deyince, Allah Rasulü,***“Ama onlar da ne süvariler!”***dedi.

Konuşmalarında yakın ve uzak anlamı olan kelimeler kullanarak, tevriye yaparak şaka yaptıkları olurdu. Yine Aişe annemiz anlatır: “Ensarlı yaşlı bir kadın geldi ve ey Allah’ın Rasulü, dua edin de ben de cennete girebileyim, dedi. Rasulüllah da:***“Yaşlı kadınlar cennete girmez”***buyurdular. Kadıncağız ağlayarak döndü. Efendimiz de:***“Yetişin ve deyin ki yaşlı kadın cennete yaşlı olarak girmez. Allah’ın şu ayetini bilmiyor musunuz:***“Biz cennete girecek kadınları yeniden yaratacağız. Terü taze, bekâr ve zinde yaşlarında olacaklar”***(56/35-37), buyurdular.



V2206 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Alt 26 Eylül 2023, 11:12   #2
Editör
Brittle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

“Yerinde ve güzel bir nükte için yapılan şaka da mendup derecesinde bir sünnettir”.

Emeğine sağlık Güzel yürekli Hikayemm

________________

Tecrübe çok acımasız bir öğretmendir;
Önce sınavı yapar, Dersi sonra öğretir..
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:36.