Kuzeninin başarılarıyla kıyaslanmaktan, komşunun oğluyla aynı kulvarda koşup onu çoktan geçtiğini bir türlü annene anlatamıyor olmak ne acıydı! Ağzımızla kuş tutsak, ömründe kuş görmemiş insanların itibarına erişemez, örnek insan olamazdık bir türlü! Bu kez kendi kararımızla, saygımızı kazanan burçlar gibi olmayı kimler ister?

Koç

Aklından bin bir eleştiri geçer, ağzını bırak burnunla gülersin bazen gördüklerine ama kalbini mi kırarım, benden soğumasına mı yol açarım, incitir miyim yoksa öfkesini mi tetiklerim diye düşünürken söyleyeceğini de unutursun, sonunda boş verirsin gider! Daha beteri sinirinden kudurup içine atmak, dilin varıp da diyememektir! İşte bu noktada açtım ağzımı, yumdum gözümü rahatlığında, içinden geldiği gibi konuşan Koç gibi olup, kendimizi yiyeceğimize, dürüstlükten şaşmamakta fayda var!

Boğa

Bir insana kendinden çok güvenmek ne kıymetli bir duygudur! Kapatıp gözünü ardına düşmemek, gözlerden uzak diye gönülden ırak olup, başka duygulara kapılmayacağını bilmek ne huzurludur! Bırakın böyle sadık bir partneri, insan bulmanın zor olduğu günümüz dünyasında, Boğa’ların kıymeti su götürmez! Aşta Boğa gibi olun, sadık ve sevgi dolu! Paranı emanet et bereketlendirip çoğaltsın, sevgini emanet et kalplerden taşırsın! Boğa’ya güven gerisini merak etme sen!
İkizler



Telefonun başında bir ömür geçirip, hipnozunu uykuya çevirenler, aman okumak da neymiş gezmekten başkası yalan diyenler rica etsek biraz İkizler’in merakına sürtünebilir misiniz? Bilginin her türünü aklına konu eden, öğrenmekten bir an olsun vazgeçmeyen, bildiklerini karar mekanizmalarına bir güzel yerleştirip, akıl hocalığı koltuğunu kimselere bırakmayan ikizlerin pratik zekasına talibiz! Sorunlara çarçabuk çözüm geliştirmek, olaylara farklı açılardan bakmak isteriz!

Yengeç

Yengeç; alakasını kendi ve yakın çevresine fokuslayıp dünyada olup bitene üç maymunu oynayanlara, başım ağrıyor diye haber izlemiyorum, canım sıkılıyor o semte hiç uğramıyorum diyenlere mesaj içerir! Merhametine görünen, yardım elini harekete geçiren her biçareye kulak kabartıp, farkındalık artırmak için kolları sıvar! Biri gibi olmak istiyorsan, Yengeç gibi duyarlı ol, yastığın kuş tüyü olmasa da başın rahatta uyur!

Aslan

Önce kendine inanmalı insan! “ben yaparım!” deyip, yanıla, yenile en doğru yolu kendi el yordamıyla bulmalı! Yılmamalı mağlubiyetlerden! Vazgeçmemeli hedefinden, bugün olmazsa yarın, ama muhakkak olacak demeli! O zaman ne zorluk görünür gözüne ne imkansızlık anlam kazanır dilinde, her şey bir gün muhakkak olur! Peki o gün, neden bugün olmasın? Aslan gibi öz güvenli olmalı insan, benden kaçmaz deyip kolları sıvamalı!

Başak


Geldik başka bir hayat dersine! Her şeyin en iyisini yapar, paraya lakap takar, kalitenin gözünü çıkarırsın ama iş taşımaya gelince, yolun yarısında kalırsın! insan hümanizmasını kaybeder, ben merkezci bir yaşama döner; mütevaziliği elden, tevazuyu dilden bırakırsa, o gemi fazla yürümez! Bakınız Başak’a; altından kalkmadığı iş yoktur, hem de bizzat kendi başına üstlenir tüm sorumluluğu ama sahnelerde görünmez, alçak gönlünden ödün vermez! Başak gibi olun!
Terazi

Sen kötüsün, o yanlış, bu zaten fasulyeden deyip, kendini yüceltmek, işin içinden insanların üstüne basa eze çıkmak kolay! Peki ya haklı yönlerini gözden kaçırmadan, hatalarını akşamdan ıslatıp yumuşatmadan sert bir dille söylemeden, yufka yüreğini taşlara benzetmeden yaşamak ne kadar kolay? İşin içine kendi eşin dostun ya da bizzat sen varken adil olmak ne kadar mümkün? İşte bu noktada örnek alacağımız insan belli, uzlaşmacı Terazi!

Akrep

Dünyanın bin bir hali, onlarca şekli, insanın türlüsü varken; yaşamda kendimize çizdiğimiz yolun kusursuz olması mümkün değil! Başımıza bir kaza gelmeyeceğini, başarız olup kimi zaman devrilmeyeceğimizi, kayıplar yaşayıp üzülmeyeceğimizi kim bilebilir? Kimse! Akrep hep dener! başına ne gelirse gelsin hayatta kalıp, güçlü durmayı dener ve başarır! Akrep yaşadığı her yıkımın altından dimdik ayağa kalkar ve her defasında biraz daha güçlenir! Hayattan çabuk vazgeçen, pes etmeyi tercih edenler, girin bir Akrep kampına!

Yay

“Bir daha mı geleceğim dünyaya!” mottosunu zihninden çıkarmayan, deneyimin her türünün yerli yersiz, lazım ya da atıl dibine vuran, ben ‘an’ımı yaşarım, yarın keyfi isterse, canı çekerse gelir, bilemem diyen Yay’ın ruhu kuşlardan armağandır! Kendini şehir merkezlerinin daracık evlerine sıkıştıran, yapılacak işleri beş yıllık kalkınma planına boşluksuz dizen, hep yarını için yaşayanlara ilham olsun diye söylüyoruz, bakarsınız canınız çeker! Özgürlüğe heves ederseniz, haberimiz olsun!

Oğlak

Bugünün işini yarın yaparım, ertesi günü de sonraya bırakırım deyip, yerinden kalkamayanların vakti tez geçer! Bir bakmışlar mevsimler dönmüş, yıllar üçer beşer yok olmuş! Disipline edilmeyen hayatlarsa; bir varmış, bir yok olmuş! Oğlak’ın hayatı öylemi, her şey yerli yerinde, şu an tam da planlandığı gibi, yarın ise alarmı kurulu zamanlı! Ben niye bir baltaya sap olamadım diye dövünenler, Oğlak gibi disiplinli olun, baltayı unutun!

Kova

Hür kuş Kova, doğru bildiğinden baskılar altında sıkışıp kalsa şaşmaz! İşte bu noktada cümle alem Kova’yı örnek alsak, insanlar eşittir diye haykırsak, bir kendimizi değil insanları da birbirine ezdirmesek, gelecekte bir yerde mutlu mesut yaşar mıyız? Otoriteye boyun eğenlerimiz, diktatöre el pençe gerenlerimiz ayaklarının üstünde şöyle bir doğrulsa, bir saniye ya sen de insansın ben de adalet nerede dese; hayat bayram ondan sonra! Kova kadar ilkeli olsak, sırtımız yere gelmez!

Balık

Yıllarca okullarda öğretilen, iş hayatında dayatılan, ilişkilerde olmazsa olmaz diye kakalanan bir dolu davranış, duygu, eylem; hepsi öğrenilmiş çaresizlik! Bakın Balık’a sadece zihninin desturuna kulak verir, alışılagelmiş, gelenekselleşmiş, yasası çıkmış, kuralı konmuş diye hiçbir şeyi yapmaz, idealize ettiği hayatının dışına mecbur kalmadıkça çıkmaz! Kendi hürlüğünde, gönlünce yaşamak, yeter deyip yalnızlığına dönmek isteyenler, Balık yapınca oluyor, siz de yapabilirsiniz! Ancak onun kadar idealist olmayı başarırsanız!