Çek Cumhuriyeti » Prag

Çek Cumhuriyeti’nin başkentine gitmeyi planlıyor ve Prag gezilecek yerler listesi mi oluşturmak istiyorsunuz? Orta Avrupa’nın en romantik şehri olarak görülen Prag‘da renkli barok binalardan Katolik azizlerin heykellerine, gotik kiliselerden tarihi bina ve meydanlara kadar gezip dolaşabileceğiniz birçok yer var.

Özellikle son yıllarda Budapeşte ve Viyana ile Türk gezginlerin de favori destinasyonları arasında yer alan Prag, 2-3 günlük kısa süreli geziler için oldukça keyifli bir yer. Üstelik şehir genelinde gezip görülmesi gereken tüm önemli yerlerin birbirine kısa yürüyüş mesafelerinde yer alıyor olması şehri bana göre daha da cazip kılıyor.

Tabi yürümek istemeyenler için tramvayın yanı sıra her turistik şehirde olduğu gibi hop on op hop off otobüsler de burada da mevcut.

“Prag seyahatine çıkıp unutulmaz anlar yaşamak ve “Bu şehri doyasıya gezdim!” duygusuyla dönmek isteyenler için hazırladığım bu gezi listesinden çok sayıda gezgin gibi sizin de yararlanacağınızı umuyorum.

Yazı boyunca Prag’ın en turistik ve cazibeli yerlerinden ulaşım seçeneklerine, alışveriş noktalarından yöresel lezzetlerine kadar birçok faydalı bilgiyi bulacaksınız.


Prag Gezilecek Yerler Listesi
Prag gezilecek yerler listesinde şehrin turistik açıdan cazip en güzel 29 yerinden bahsedeceğim. Bu yerlerin harita konumlarını yazı devamındaki Prag gezilecek yerler haritası bölümünde topluca bulabilirsiniz.

Listedeki yerlerin ziyaret saatleri ve ücretler sürekli olarak değişebiliyor, bu konudaki en sağlıklı bilgileri gezi noktalarının resmi web sitelerinden edinebilirsiniz. Uzatmadan Prag gezilecek yerler listemize geçelim…

1. Eski Şehir Meydanı




Prag gezilecek yerler listenizin ilk sırasına Eski Şehir Meydanı’nı koyabilirsiniz. Burası Prag’ı keşfetmeye başlamak için ideal bir nokta; çok sayıda yeri yürüyerek görebilecek olmanız ise büyük bir kolaylık.

Eski zamanlarda pazar olarak kullanılan Eski Şehir Meydanı günümüzde Prag şehrinin en merkezi yeri, yani adeta kalbi. Barlar, kafeler, restoranlar, mağazalar, oteller… Ne ararsanız var, bir de üstüne turistik yerlere de çok yakın. Zaten çoğu gezginin de Prag şehrindeki ilk durağı Eski Şehir Meydanı oluyor.

Prag şehrinin sembollerinden biri olan Eski Şehir Meydanı’nın canlılığı ve turistlerin ilgisini çekecek birçok güzelliği oldukça etkileyici. Meydanda Prag Astronomik Saati, Tyn Kilisesi, Aziz Nicholas Kilisesi, Eski Kent Binası Kulesi, Eski Belediye Sarayı, Jan Hus Heykeli gibi tarihi açıdan önem taşıyan yer ve anıtlar bulunuyor.

Bu tarihi Prag meydanının turistik bir gezide mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyorum.


2. Astronomik Saat ve Eski Belediye Sarayı



Prag gezilecek yerler listesi oluştururken geçmişi Orta Çağ’a uzanan ve Prag’ın simgelerinden olan bir yapıyı da görmek istersiniz sanırım: Astronomik Saat.

Eski Şehir Meydanı’nda yer alan Eski Belediye Sarayı’ndaki bu saat 1402 senesinde yapılmış ve günümüzde dünyanın en eski 3 saati arasında! %75’i inşa edildiği yüzyıldan kalma olan 350 parçadan oluşuyor.

Prag’a gittiğinizde Astronomik Saat’i görmenizi mutlaka öneririm. Orta Çağ’dan günümüze kalan eşsiz yapılardan biri olan bu saat, aslında sadece bir saat de değil. Saate baktığınızda üzerinde farklı özelliklerin, figürlerin ve detayların da yer aldığını görüyorsunuz. Öyle ki bu makine; büyücüler, astrologlar ve matematikçiler tarafından da sıklıkla kullanılan bir araçmış.

Prag şehrinde otoriteyi yansıtan ve tarihi açıdan ilgi çekiciliği yüksek olan Eski Belediye Sarayı’ndan da bahsetmek istiyorum. Belediye Sarayı, 14. yüzyılda yapılmış ve tarihi açıdan çok sayıda etkileyici olaya tanıklık etmiş. Bu nedenle şehrin ve Çek Cumhuriyeti’nin tarihinde önemli bir yere sahip.

Saraydaki belediye odaları, Gotik Şapel, Gotik-Romano mahzenleri halkın ziyaretine açık. Aynı zamanda Belediye Sarayı şu anda birçok insanın evlenmek için seçtiği yerlerden.

Bence Eski Belediye Sarayı’nın en çok kulesini seveceksiniz; burası harika bir panoramik Prag manzarasını ayaklarınızın altına seriyor. Manzara tutkunlarındansanız 70 metrelik kuleye tırmanmayı es geçmemenizi öneririm.

3. Prag Kalesi



Prag’da görülmesi gereken yerler arasında dünyadaki en büyük antik kale olduğu iddia edilen Prag Kalesi de yer alıyor. 130 metre genişliğine karşılık 570 metre uzunluğunda olan tarihi Prag Kalesi’nin inşa edilmeye başlanması ise 9. yüzyıla dayanıyor.

Prag Kalesi’nin ihtişamlı katedralleri, surları, kiliseleri, kraliyet sarayları ve her yönüyle ilgiyi üzerinde toplayan kuleleri, yapıyı UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne sokmuş. Prag Kalesi’ni görmenizi tavsiye etmemin bir diğer nedeni ise hem harika manzara açıları sunması hem etrafında da turistik açıdan birçok güzel yapının ve yerin bulunması.

Prag Kalesi, Vltava Nehri’ni gören bir tepenin üzerinde; yani oldukça etkileyici bir manzarası olduğunu tahmin edebilirsiniz. Çan Kulesi’nin tepesine çıkarsanız kalenin en yüksek noktasından yalnızca Prag’ın manzarasını değil, bloklar halinde tepenin üzerinde yayılan kalenin farklı bölümlerini de seyretme olanağı bulursunuz.

Eğer kaleyi ziyaret ederseniz hazır oraya gitmişken çevresindeki birçok ilgi çekici yeri de dolaşabilme fırsatını değerlendirin derim. Lobkowickz Sarayı, Altın Yol, Çek Sanat Müzesi, renkli küçük dükkanlar, Daliborka Kulesi bu yerlerden yalnızca birkaçı.


4. Aziz Vitus Katedrali




Prag gezilecek yerler listesinde gidip görülmeye değer bulduğum bir diğer tarihi yapı da Aziz Vitus Katedrali. Çok sayıda gotik mimariye sahip yapısıyla ünlü Prag’da Aziz Vitus Katedrali en popüler turistik yerlerden biri olarak dikkat çeker.

1340’larda yapılmaya başlanan ve tam 600 yıl sonra ancak tamamlanan Aziz Vitus Katedrali tarihteki en etkileyici gotik yapılardan biri. Hayranlık uyandıran birçok detayı ile tarihi katedral görenlerin ilgisini hemen üzerine çekiyor.

Ayrıca katedralin mimarisinde, özellikle de dış süslemelerinde barok bir stilin de varlığı oldukça çarpıcı görüntüler oluşturuyor. Katedralin dış bölümüne karanlık bir hava hakim, bu ambiyansın yaratılması içinse korkutucu hayvan figürleri ve canavarlar kullanılmış.

Kilisenin içine girdiğinizde bu bölümün hiç de dışı gibi kasvetli olmadığını göreceksiniz. Parıldayan şamdanlar, aydınlık bir ortam ve birbirinden güzel süslemeler, katedralin dış kısmı ile ilginç bir tezatlık yaratmış.

5. Charles Köprüsü (Karl Köprüsü, Charles Bridge)





Orta Çağ mimarisini yansıtan yapı ve eserlerin, birçok turistin ilgisini fazlasıyla çektiği bir gerçek. Prag’ın öne çıkan ve sembol yapılarından biri haline gelen Charles Köprüsü de bunlardan biri. Prag’da gezilecek yerler listesinde bence ön sıralarda olmayı hak ediyor.

Peki, Charles Köprüsü nerede? Orta Çağ döneminden kalma bu tarihi taş kemer köprü, Vltava Nehri’nin üzerinden tüm güzelliğiyle geçiyor. 1357 yılında inşa edilmeye başlanan Charles Köprüsü, Kral 4. Charles’ın verdiği emirle yaptırılmış. Köprünün inşasının tamamlanmasının ise hemen hemen 15. yüzyılı bulduğu belirtiliyor.

Köprü, eski zamanlarda o bölgedeki tek geçiş noktası olduğu halde, günümüzde trafiğe kapalı ve yayalar üzerinde rahatlıkla dolaşabiliyor. Nehrin manzarasını izleyip Prag’ın sembollerinden biri olan 516 metre uzunluğundaki Charles Köprüsü’nde huzurlu bir yürüyüş gerçekleştirebilirsiniz.

6. Wenceslas Meydanı (Vaclav Meydanı)





Prag’da görülmeden dönülmemesi gereken yerler arasında Wenceslas Meydanı da bulunuyor. Vaclav Meydanı olarak da bilinen Wenceslas, Prag’ın en kalabalık ve canlı meydanlarından biri. Etkinlik, kutlama ve gösterilere sıklıkla sahne olan Wenceslas Meydanı, akşamları da ışıl ışıl görünümüyle farklı bir güzelliğe kavuşuyor.

Prag’ın ana meydanları arasında yer alan Wenceslas, sınırları içinde eğlence ve alışverişe dair de birçok yer barındırıyor. Meydan ve çevresinde eğlence mekanlarından lüks mağazalara, restoranlardan kafelere kadar çok sayıda seçeneğiniz var.

İsmini Aziz Vaclav’dan alan Vaclav Meydanı’nda onun bir de heykeli var. Meydanda görüp inceleyebileceğiniz başka heykeller de mevcut ancak en gösterişlisinin Aziz Vaclav heykeli olduğunu söyleyebilirim. Bence meydanın en güzel yanlarından biri de açık alanlarda oturup bir şeyler yiyip içebileceğiniz birçok masanın olması.

Meydana gelmişken size gidebileceğiniz iki yeri daha önermek istiyorum. Bunlardan ilki Prag’ın keyfini doğa ortamında da çıkarabilme şansı bulabileceğiniz Fransisken Bahçeleri ve diğeri ise özellikle mimarisiyle çok dikkat çeken Ulusal Müze.


7. Josefov – Eski Yahudi Mahallesi





Prag gezilecek yerler rehberinde sıra Vltava Nehri ile Eski Şehir Meydanı arasında kalan küçük bir bölgeye geldi: Josefov – Eski Yahudi Mahallesi

Josefov, Prag’ın tarihinde önemli anılara sahip bir mahalle. Prag’ın kurucu Yahudi gettosunun anılarıyla dolu olan eski Yahudi Mahallesi, Josefov ismini ise imparator 2. Josef’ten almış. 2. Josef, zamanında yapmış olduğu reformlarla Yahudilerin yaşamlarını oldukça kolaylaştıran bir imparator olarak tanınıyor.

Prag’ın en ilginç ve önemli mahallerinden olan Josefov, ayrıca Franz Kafka ve cüce Golem’le de anılır. Dünyaca ünlü yazar Franz Kafka, Prag’ın Josefov Mahallesi’nde yaşamış. Cüce Golem efsanesi de bu mahallede doğmuş. Hatta Golem efsanesi, Josefov ve Prag’da turistik açıdan büyük ilgi topladığı için onunla ilgili birçok hediyelik eşyaya rastlamanız da mümkün.

Josefov, adeta Prag’ın çok eski zamanlarının atmosferini taşıyan, büyüleyen bir enerjiye sahip. Arnavut kaldırımları, akşam olduğunda hafifçe aydınlatılan sokaklar, Prag mimarisini çok güzel yansıtan ve şehre özgün detaylarla dikkat çeken evler…

Eğer Prag gezi listenize Josefov’u eklerseniz -ki mutlaka gitmenizi tavsiye ederim- Pinkas Sinagogu’na, Yahudi Mezarlığı’na ve eski-yeni sinagoga da gidebilirsiniz.


8. Dans Eden Ev





Prag gezilecek yerler listesine sıra dışı ve geleneksel mimari anlayışın dışında yer alan, şehrin en popüler yapılarından birini de ekledim: Dans Eden Ev.

Turistlerin yoğun şekilde dikkatini çeken ve sürekli fotoğraflanan binalardan biri olan Dans Eden Ev, 1992-1996 yılları arasında yaptırılmış. Binanın bu isimle adlandırılmasının hikayesi ise 1930’lu yıllarda Hollywood’da çok popüler olan ünlü dans çifti, Ginger Rogers ve Fred Astair’e benzetilmesine dayanıyor.

Bina, nehir kıyısında ve şehrin merkezinde inşa edilmiş. Yapıya baktığınızda solda yer alan bölümün bir kadına, sağ taraftakinin ise adam figürüne benzediğini görebilirsiniz. Soldaki kısım camdan bir kule ve eğimli sütunlarla destekleniyor.

Binanın ikinci bölümü ise dalgalı bir şekle sahip. Dans Eden Ev’i bu derece ilgi çekici kılan en büyük özellik ise binanın hareket ediyor gibi görünmesi!

Dans Eden Ev’in en üst katında Prag’ı çok güzel gören bir Fransız restoranı bulunuyor. Ayrıca zemin katta yer alan kafelerde de keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Merkezde bulunması nedeniyle dünyanın en ilginç mimarilerinden birine sahip olan bu popüler Prag binasına ulaşım da oldukça kolay. Bence Dans Eden Ev’i görme fırsatını kaçırmayın.

9. Petrin Tepesi ve Gözlem Kulesi (Petrin Tower)





Prag’ı 300 metre yüksekten görebileceğiniz Petrin Tepesi şehrin en güzel turistik noktaları arasında. Hem tepe hem de burada yer alan gözlem kulesi, Prag’ın en çarpıcı manzaralarından birini gözlerinizin önüne seriyor.

Eskiden üzüm bağları ile ünlü olan Petrin Tepesi, aynı zamanda Pagan ritüellerinin gerçekleştirildiği bir yer. Her yıl 1 Mayıs’ta bu tepede kutlamalar yapılıyor. Ayrıca Petrin Tepesi’nde Eyfel Kulesi’ne benzer bir yapı görürseniz şaşırmayın.

1891 senesinde inşa edilen gözlem kulesinin tasarımı esnasında Eyfel Kulesi’nden esinlenildiği söylenir. Onun yüksekliğine ulaşmasa da 60 metrelik gözlem kulesi Petrin Tower, Prag’ın dünyaca ünlü simgeleri arasında.

Gözlem kulesine çıkarak eşsiz bir Prag manzarasıyla karşılaşacağınız için 299 basamaklık spiral şeklinde uzanan merdivenlerinin gözünüzde o kadar da büyüyeceğini pek sanmıyorum. Bu arada kulenin en dikkat çekici yönlerinden biri de çelik çerçeveli olması.


10. Belediye Sarayı (Municipal House)





Prag’da gezilecek yerler arasında öne çıkan yapılardan biri de Belediye Sarayı! Prag’ın Eski Kent Meydanı’nda bulunan Belediye Sarayı, Art Nouveau stili mimarisiyle göz kamaştırıcı bir görünüme sahip.

Binanın çarpıcı ve etkileyici süslemelerinin çoğu, dönemin ünlü Çek sanatçıları tarafından yapılmış. 1905-1911 seneleri arasında inşa edilen yapıda Smetana Hall isminde bir de konser salonu bulunuyor. Ayrıca belirtmek isterim ki Smetana Hall ve Belediye Sarayı sadece konserler ya da görkemli mimari özellikleri ile ünlü değil.

Çekya’nın siyasi tarihinde önemli bir yeri olan Smetana Hall, aynı zamanda 1918’de bağımsız Çekoslovakya devletinin ilan edildiği yer. Kentin merkezinde bulunan, mimari ve sanatsal açıdan olduğu kadar ülke tarihinde de etkileyici bir yer edinen Belediye Sarayı’nı Prag gezilecek yerler listenize dahil edebilirsiniz.

11. Ulusal Müze





Neo-Rönesans stili mimarisi ile Wenceslas Meydanı’nda hemen dikkat çeken Ulusal Müze, Prag’da görülmesi gereken yerler arasında ön sırada geliyor. Prag’da birbirinden etkileyici birçok müze var ancak bence Ulusal Müze aradan sıyrılmayı başarıyor.

Ulusal Müze’de neler göreceğinizi merak ediyorsanız bahsetmeye başlayayım. Müzede antropolojiden dekorasyona, tarihten jeolojiye, müzikten sanat ve biyolojiye kadar çok sayıda temaya sahip geniş bir koleksiyon sizi karşılıyor. Bence müzede sergilenen en etkileyici eserler, Çek yazar, sanatçı ve bilim adamlarının heykelleri.

1891 senesinde Josef Schulz tarafından inşa edilen Ulusal Müze, sadece sergilenen eser ve koleksiyonlarla meşhur değil. Özellikle müzeye giriş yaparken karşınıza çıkan merdivenler, ihtişamlı mimarisiyle bir şatoya davet ediliyormuşsunuz hissi yaratıyor.

12. Mala Strana Bölgesi




Prag’ın tarihi merkez bölgelerinden biri olduğu için Mala Strana Bölgesi’ni de listeye eklemek istedim.

Biraz tarihi geçmişinden ve dokusundan bahsetmek gerekirse Mala Strana Bölgesi’nin 1257 senesinde kurulduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Orta Çağ’da etnik Almanların çok yoğun olarak yaşadığı bir yermiş Mala Strana.

Lesser Town olarak da bilinen bu semt, Charles Köprüsü’nün ucunda konumlanmış. Prag’da birçok yerde olduğu gibi Mala Strana’da da barok mimarinin izleri hemen fark ediliyor. Peki, bu semtte gezip görebileceğiniz hangi yapılar var? Wallenstein Sarayı ve Aziz Nicolas Kilisesi bölgenin popüler turistik ikilisi.

Mala Strana’da aynı zamanda meydanlar, saraylar, kiliseler, bahçeler, parklar, dükkanlar, restoranlar yer alıyor. Semtin hemen üzerinde ise Prag Kalesi sizi selamlayacak. Ayrıca bölge Petrin Tepesi ve Vojan Parkı’na da oldukça yakın mesafede. Turistlerin çok ilgi gösterdiği Mala Strana Bölgesi’ni sizin de seveceğinizi umuyorum.

13. Aziz Niklaus Kilisesi





Prag’da gezilecek yerler rehberinde az önce Mala Strana’yı anlatırken bahsettiğim Aziz Niklaus Kilisesi var sırada. Bu arada kilisenin bazen Eski Şehir Meydanı’nda bulunan St. Nicolas Kilisesi ile karıştırılabildiğini de belirteyim.

Aziz Niklaus Kilisesi iç ve dış mimarisi ile tam bir sanat eseri! 1704-1755 yılları arasında Kilian Dientzenhofer tarafından inşa edilmiş ve barok mimari stilinin hayranlık uyandıran örneklerinden biri olarak çok cazibeli bir turist merkezi durumunda.

Kilise, 13. yüzyıldan kalan gotik bir kilisenin kalıntıları üzerine yapılmış; süslemelerden büyüklüğüne kadar birçok yönüyle ilgiyi üzerinde topluyor. Kilisenin tavanında göz alıcı güzellikte bir avize asılı. Aynı zamanda St. Nicholas ve St. Benedict ile ilgili kesitler de tavanda resmedilmiş.

Kilise, mucizeler yarattığına inanılan St. Nicholas’ın adını almış ve onun heykelini de barındırıyor. Gösterişli kubbe ise kilisenin en çok dikkat çeken bölümlerinden biri.

Aziz Niklaus Kilisesi’ne Prag Kalesi’ni ve Mala Strana’yı görmeye geldiğiniz gün mutlaka gidin derim. Zaten Mala Strana’da büyüklüğü, harika barok mimari tarzı ve anıtsal iç kısmı ile tarihi kilise, anında göze çarpıp sizi adeta kendine çağırıyor. Bu arada halk tarafından düğün pastasına benzetilmesine de şaşırmazsınız sanırım.

14. John Lennon Duvarı





Prag’ın özgün, renkli ve nostaljik duvarını sizin de görmek isteyeceğinizi düşünüyorum. Mala Strana’da bulunan John Lennon Duvarı, isminden de anlaşıldığı gibi ünlü Beatles grubunun üyesi John Lennon anısına birçok grafiti, şarkı sözleri, resimler ve şiirler ile donatılmış bir alan.

1980’de silahla vurularak öldürülen ve efsaneleşmiş şarkıcılar arasında gösterilen John Lennon, özellikle gençleri ve üniversite öğrencilerini o dönemde yoğun olarak etkisi altına almış.

Barışı, sevgiyi, özgürlüğü simgeleyen John Lennon Duvarı’nda onun bir de orijinal portresi varmış ama sürekli yeni grafitiler, çizimler ve yazılar eklendiği için günümüzde artık görünmüyor.

Duvarda yalnızca Beatles sözleri ve John Lennon ile ilgili şeyler yok. Bu duvar aynı zamanda gençlerin kendilerini ifade etmek için de yazıp çizdikleri bir alan haline gelmiş. Çoğu kez duvarın önünde gitarla Beatles şarkıları çalan kişileri görmeniz mümkün. Belki siz de bu duvarı görmeye giderseniz onlara katılabilirsiniz.

15. Tyn Kilisesi (Church of Our Lady before Tyn)





Gotik tarzdaki yapılar birçok kişiyi olduğu gibi beni de etkisi altına alıyor. Prag’da bu tarzda çok sayıda bina görmek mümkün. En tarihi ve etkileyici olanlardan biri de, Tyn Kilisesi.

Tyn Kilisesi aynı zamanda Tyn’den önceki Meryem Ana Kilisesi olarak da isimlendirilir. Tamamen gotik olarak tasarlanmış yapıda ilk göze çarpan unsur ise şatafatlı ikiz kuleleri. 80 metrelik uzunlukları ve mimari detayları ile ikiz kuleler kiliseye çok güzel bir görünüm kazandırmış.

Kilisenin inşasının tamamlanması 16. yüzyılı bulmuş; biraz uzun sürmüş çünkü yapımına 14. yüzyılda başlanmış. O dönemde kilisenin inşa edilme nedeni şehre gelen yabancıların ibadet etmeleri olarak gösteriliyor.

Yaklaşık 550-600 yıllık Çocuklu Madonna heykeli, Meryem Ana ve St. John heykellerinin yanı sıra kilisenin içinde başka heykeller, çeşitli türbe ve resimler de görmeniz mümkün.

Genel olarak dönemin mimari izlerini yansıtan iç mekan dekoru da dış cephesi gibi çoğu turist tarafından çok etkileyici bulunuyor. Ayrıca Old Town Meydanı’nda yer alan Tyn Kilisesi’ni bir de akşam saatlerindeki ışıklandırmalarıyla görmenizi tavsiye ederim.

16. Ulusal Tiyatro





Ulusal Tiyatro’ya, özellikle Vltava Nehri’nin karşı tarafından baktığınızda romantik bir yapı görüyorsunuz. Birçok yönüyle romantik bir şehir olan Prag, Ulusal Tiyatro binası ve burada gerçekleşen etkinlikler ile de sanatsal yüzünü gösteriyor.

Ulusal Tiyatro Vltava Nehri’nin kenarında inşa edilmiş; yapımı 1868 senesine kadar uzanıyor. Özellikle vurgulamak istediğim unsurlardan biri ise tiyatro binasının hem Prag hem de Çekya için siyasi açıdan da büyük önem taşıdığı.

O dönemlerde bağımsızlığını kazanmaya çalışan Çeklerin bu yoldaki önemli mihenk taşlarından biri de kendi dillerinde gösteriler sergilemekti. Ulusal Tiyatro bu amacın gerçekleştirilebileceği, halkın paralarıyla yapılan bir bina olarak tarihe geçmiştir. Aynı zamanda tiyatro binası, bağımsızlık uğruna kenetlenen halkın ve milli iradenin gücünü de temsil ediyor.

Opera, bale, drama ve tiyatro gösterileri, her hafta Ulusal Tiyatro binasında sahneleniyor. Gösteriler Çekçe olsa da İngilizce üst yazı birçoğunda yer aldığı için Prag’a gitmişken bu her açıdan etkileyici binada sanatın da keyfini çıkarabilirsiniz.

Etkileyici demişken özellikle binanın kırmızı kadife ve altın renk ağırlıklı iç dekorasyonunu görmenizi öneririm. Binaya girmek ve gezmek için illa bir gösteriyi izlemenize gerek yok.

17. Franz Kafka Müzesi





Yabancı bir şehre gidildiğinde orada yaşamış ya da bir şekilde orayla özdeşleşen ünlü kişilikler herhalde birçoğumuzun ilgisini çekiyordur. Prag gezginleri için de dünyaca ünlü yazar Franz Kafka tam da bu isimlerden biri.

Nihayetinde Prag tam bir müzeler şehri! Prag gezilecek yerler listesine şehrin en popüler müzelerinden birini daha koymak istiyor ve mutlaka burayı görmenizi tavsiye ediyorum. İşte Prag’ın simgelerinden biri: Franz Kafka Müzesi.

Prag’ın hemen her yerinde ondan bir ize rastlamanız son derece mümkün ama tamamen ona ithaf edilmiş bir yer görmek isterseniz Franz Kafka Müzesi’ne bir uğrayın derim. Franz Kafka Müzesi, Vltava Nehri’ndeki Karl ve Manes köprüleri arasında yer alıyor.

Peki, müzede neler mi var? Franz Kafka tarafından kaleme alınan çok sayıda ilk basım kitap, yazarın orijinal mektupları, çizimleri, günlükleri…

İçeride dolaşırken dünya edebiyatının en başarılı yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın ruhunu hissedebilir, etkileyici anlara şahit olabilirsiniz.

18. Barut Kapısı (Powder Tower)




Prag’ın şehir kapılarından biri olan Barut Kapısı, Eski Şehir Meydanı’ndadır. Gotik mimari ile tasarlanan bu kapı, görkemli ve hayranlık uyandıran bir görünüm sergiler. Ayrıca tasarımında Charles Köprüsü’nden izler görmeniz mümkün; kapı bu köprüden esinlenilerek yapılmış.

1475 senesinde inşasına başlanan Barut Kapısı, ismini ise burada barut saklandığı için almış. Adını 17. yüzyılda alan Barut Kapısı, önceki zamanlarda ise bazı resmi merasimler ve taç giydirme törenleri için kullanılan bir yermiş.

18. yüzyılda gerçekleşen Yedi Yıl Savaşları’nda ise yapı büyük oranda hasar görmüş. Sonraki dönemlerde kapının üst kısmındaki heykeller değiştirilerek yenilenmiş.

Onca yüzyıla rağmen Barut Kapısı, bugün de Eski Şehir Meydanı’ndaki şatafatlı görüntüsüyle görenleri etkisi altına almaya devam ediyor.

19. Klementinum




Prag’ın merkezindeki Klementinum’u Avrupa’nın en büyük ve güzel kütüphanelerinden biri olarak Prag gezilecek yerler listesine dahil edebilirsiniz.

Kitap kokusuyla özellikle kütüphane seven gezginleri mest eden Klementinum, aynı zamanda tasarımıyla da hayranlık uyandırmaktan geri kalmıyor. Kütüphanede 20 binden fazla kitap var. Bence sadece bir kütüphane olarak düşünmeyin, mimarisi ve genel havası ile turistik açıdan da son derece etkileyici bir yer burası.

Ayrıca Klementinum’da bir de kule var. Binadaki Astronomi Odası’ndan Prag’ı en güzel açılardan seyretmeniz mümkün.

20. Strahov Manastırı



Strahov Manastırı 1143 senesinden itibaren bazı Premonstratenlerin buraya yerleşmesinden sonra tanınmaya başlanmış. Komünistler tarafından manastır kapatıldığında din adamlarının da çoğunun hapse atıldığı söylenir. Premonstratenlerin tekrar manastıra dönmeleri ise komünist rejimin çökmesinden sonraki dönemde gerçekleşmiş.

Prag’da çok sayıda turistin olağanüstü güzel olarak betimlediği kütüphanelerden bahsetmeye başlamışken devam edelim. Strahov Kütüphanesi dünyada ender görülen, eşi benzeri kolay bulunmayan bir kütüphane ve Strahov Manastırı’nın içinde yer alıyor.

Strahov Kütüphanesi Barok tavan freskleri ile donatılmış. 130 binden fazla eserin bulunduğu kütüphanede iki adet büyük barok salon var. Neredeyse 800 yaşında olan kütüphane Çekya’nın da en büyük manastır kütüphanesi durumunda.

El yazması eserler ve 1500 yılından önce basılmış birçok kitap kütüphaneyi daha da ilginç kılıyor. En eski eser ise 9. yüzyıldan kalma Strahov İncili.

Manastırın görmeye tek değer yeri kütüphanesi değil. Strahov Resim Galerisi, Our Lady of Ascension Kilisesi, St. Roch Kilisesi keyif ve ilgiyle dolaşabileceğiniz manastır bölümleri arasında. Ayrıca manastırın bulunduğu yerde doğa, tüm huzur ve güzelliği ile sizi sarıyor.

21. Prag Hayvanat Bahçesi



Yılın her döneminde açık olan Prag Hayvanat Bahçesi tam da hayvanseverlere ve çocuklu ailelere göre bir yer.

Prag Hayvanat Bahçesi’ne gittiğinizde Çin timsahlarından kızıl pandalara, iguanalardan Sibirya kaplanlarına, beyaz gergedanlardan dev kaplumbağalara kadar çok çeşitli hayvanları görmeniz mümkün.

Hayvanat bahçesinin duyarlı, özenli yaklaşımı ise hayvanseverleri mutlu ediyor çünkü hayvanlar kafeslerde değil. Hepsi için ayrı bir doğal ortam yaratılmış.

Ziyaretçiler ve hayvanlar arasında çitler, camlar ya da hendekler var. Doğal bir ortamda sevimli ve çok çeşitli hayvanlarla iç içe olmak hem sizin hem de varsa çocuklarınız için keyifli bir Prag hatırası olacak.

22. Vysehrad




Prag Kalesi için organizasyon yaparsanız aynı gün içinde kolaylıkla uğrayabileceğiniz bir başka turistik nokta, Vysehrad Kalesi.

Vltava Nehri’ne bakan Vysehrad Kalesi masallardan çıkmış bir yapı gibi görünüyor. Prag Kalesi’yle benzer yönleri de var. İkisi de kompleks yapıda inşa edilmiş ve aynı bölgede yer alıyor. Vysehrad’a giderseniz Prag Kalesi’nde olduğu gibi etraftaki birçok farklı turistik merkezi görüp gezme şansını değerlendirebilirsiniz.

Kalenin tarihteki en önemli dönemlerinden birini, özellikle Çek Kralı 2. Vratislav’ın burada kaldığı 1061-1092 yılları arasındaki zamanlar oluşturuyor. Kalenin çevresindeki Vysehrad Mezarlığı ise turistlerin ilgi odağında.

Vysehrad aynı zamanda yürüyüş yapmak, panoramik Prag ve nehir manzarası izlemek isteyenler için de cazip bir yer. Gezi rotanıza Vysehrad’ı da eklemenizi öneriyorum.

23. Mucha Müzesi




Prag’da dünyaca ünlü ve Art Nouveau tarzındaki eserleriyle tanınan Çek sanatçı Alphonse Mucha için yapılan bir müze var: Mucha Müzesi.

1998 senesinde halka açılan Mucha Müzesi Prag’da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Ayrıca dünyada Alphonse Mucha’ya adanmış tek müze olma unvanını da koruyor. Peki, 500 metrekarelik bir alana inşa edilen Mucha Müzesi’nde sanatçıyla ilgili neler bulacaksınız?

Müzede Mucha’nın yaşamından kesitleri ve biyografik bilgileri bulabilirsiniz. Ayrıca içinde ona adanmış poster, resim, çizim ve tabloların yer aldığı küçük bir galeri de var. Müzedeki galeri 1860-1939 yılları arasında yaşamış olan Çek ressam ve grafik sanatçısı Mucha’yı birçok yönüyle gözlerinizin önüne seriyor.

Ferah ve modern bir havası olan Mucha Müzesi’nde üzerinde Mucha motifleri bulunan çeşitli hediyelik eşyaların, posterlerin satıldığı bir de dükkan yer alıyor. Kendiniz ya da sevdikleriniz için güzel bir Prag hatırası ile dönebilirsiniz.

24. Letna Parkı





Prag’da şehri tepeden görebileceğiniz en güzel noktalardan biri, Letna Parkı. Letna Parkı’ndan Vltava Nehri ve köprüleri seyredebilir, bol bol fotoğraf çekilebilirsiniz.

Prag’da gezilecek yerler listesine Letna Parkı’nı koymak için tek neden muhteşem manzarası değil. Burası doğal güzellikleriyle dinlenmek, yürüyüş yapmak ve keyifli vakit geçirmek için de çok ideal bir yer. Sadece turistlerin değil, Praglıların da özellikle güzel havalarda sıkça geldikleri Letna Parkı, ayrıca bira festivalleri ile de ünlü.

Letna Parkı’nın sembollerinden biri de dev metronom. 75 metre yüksekliğinde olan metronom, Prag şehir manzarasını ve Vltava Nehri’ni görüyor. Parktaki en ilgi çekici noktalardan biri olan ve aynı zamanda işleyen metronom, 1991 yılında yapılmış. Eskiden metronom yerine Joseph Stalin’in heykeli duruyormuş.

Letna Parkı’nın öne çıkan en büyük özelliklerinden biri de Beer Garden olarak isimlendirilmesi. Ünlü Çek biralarını tam da yerinde, açık havada ve muhteşem bir manzara eşliğinde yudumlayabilirsiniz.

25. Museum of Senses




Duyularınızı uyandırmaya, hatta belki şimdiye kadar pek fark etmediklerinizi de hissetmeye hazır mısınız? Prag gezilecek yerler listesine fantastik, eğlenceli ve heyecanlı anları seven gezginler için çok ilgi çekici bir müzeyi de koymak istedim.

Museum of Senses içinde sihirli aynaların, optik numaraların, bilimle ilgili sergilerin ve hologramların bulunduğu bir müze. Ziyaretçileri en fazla heyecanlandıran yanı, onların hemen hemen tüm duyularına hitap etmesi ve aynı anda birçoğunu hissetmelerini sağlaması.

Malum ne kadar çok duyguyu aynı anda yaşarsak o kadar fazla heyecan ve coşku hissinin içine giriyoruz. Müze tam da buna yönelik olarak çok özel bir şekilde tasarlanmış.

Bence hayranlık uyandırıcı bir müze ve son derece eğlenceli vakit geçirmeyi vadediyor. Sizin de ilginizi çektiyse Prag’da bu müzeyi dolaşmadan dönmeyin derim.

26. DOX Centre



Eski bir fabrikanın nasıl çağdaş mimarinin en güzel örneklerinden biri haline dönüştüğünü görmek için DOX Centre iyi bir adres. Mimarisi ile dünyanın en iyi 1000 yapısı arasına giren ve çok sayıda ödül alan DOX Centre 1998 senesinde açılmış.

Holesovice semtinde bulunan DOX Centre çağdaş sanat teması üzerine odaklanan ve bu yönde yoğun faaliyetlerini sürdüren bağımsız bir kuruluş. Günümüz dünyasının gerçeklerine eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.

Müzik, edebiyat, sanat, sahne sanatları ve diğer çeşitli alanlarla farklı bakış açılarını ortaya koymak, önemli sosyal olayları gündeme getirmek DOX Centre’nin amaçladıkları arasında. Birçok sergi ve projeyi burada görebilirsiniz.

Sanat merkezinde bir de açık teraslı bir kafe ve kitapçı da var. Konuyla ilgiliyseniz DOX Centre, Prag’da gezip görebileceğiniz en anlamlı yerlerden biri.

27. Sea World




Denizin altında bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Çekya’daki en büyük akvaryum olan Sea World, ziyaretçileri birbirinden çeşitli deniz canlılarının bulunduğu büyüleyici bir ortamın içine çekiyor.

Sea World 2002 senesinde sadece küçük akvaryumların bulunduğu bir yerken günümüzde hem Çekya’nın hem de dünyanın en büyük akvaryumlarından biri haline gelmiş.

Sürekli artan oranda bir ilgi ile karşılaşan Sea World yöneticileri zaman içinde deniz canlılarının türünü ve rezervuarların sayısını da artırmış. Şu anda akvaryumdaki, tam 100.000 litrelik deniz suyu hacmine sahip en büyük rezervuarın içinde köpek balıkları yaşıyor.

Köpek balıkları, deniz kaplumbağaları ve 200 binden fazla sayıda deniz canlısı Sea World’de sizi karşılayacak. Ortamın atmosferi ise çok etkileyici; sanki okyanusun derinliklerinde dolaşıyormuşsunuz hissi oldukça gerçekçi biçimde verilmiş.

Özel ışıklandırmaların ve tasarımların arasında çeşit çeşit deniz canlılarıyla dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyebilirsiniz.

Tabii ki çocuklar için de çok eğlenceli ve aynı zamanda eğitici bir akvaryum burası. Prag’da görülmeden dönülmemesi gereken yerler listenize almanızı tavsiye ederim.

28. Madame Tussauds




Dünyanın birçok şehrinde bulunan Madame Tussauds şöhretli insanların eğlenceli hallerini Prag’a da taşımış. Şu an Prag’daki en popüler yerler arasında bulunan Madame Tussauds, bir mumya müzesi.

Madame Tussauds’da mumyaların gerçekçiliği çok etkileyici. Müzik, spor, sinema, kültür ve sanat dünyasının en ünlü isimleri sanki gerçekten karşınızda gibi. Tom Cruise’dan Lady Gaga’ya, Bruce Willis’den Julia Roberts’a kadar dünyaca ünlü 40’tan fazla mumya figürü ile çok keyifli bir deneyime kucak açabilirsiniz.

Bence şöhretler dünyasının ikonlarına bu kadar yakın olma fırsatını kaçırmayın. Üstelik bol bol fotoğraf da çekebilirsiniz.

29. Aynalar Labirenti (Mirror Maze)




Prag gezilecek yerler listesinde size son olarak Aynalar Labirenti’ni tanıtmak istiyorum. Prag’da eğlenceli ve farklı deneyimler yaşamanın birçok yolu var. Onlardan biri da Aynalar Labirenti.

Tamamen aynalardan oluşan bir mekan düşünün; aynı zamanda da bir o kadar karmaşık. Yani tam bir labirent ve yalnızca tek bir çıkış noktası var!

Petrin Tepesi’nde kurulan Aynalar Labirenti’nde insanları yamuk, küçük, büyük ve farklı şekillere sokup eğlenceli görüntüler sunan birçok ayna bulunuyor. Aynalarda elinizin izi çıkmasın diye girişte eldiven de veriliyor. Ayrıca fotoğraf çekebiliyorsunuz.

Labirenti dolaşmak kısa sürse de eğlenceli anlar yaşamak için tercih edebileceğiniz yerler arasına Aynalar Labirenti de eklenebilir.