SEVEN BİZLER

Aşk nedir? Hiç aşık olduk mu? Sahi hala aşk var mı? Aslında hepimiz sevgiye koşuyoruz. Koşarken, hep seviyoruz. Ama sevgimiz hep yarım kalıyor. Ya da koştuğumuz pist erken bitiyor. Peki erken biten aşklar neden hala devam ediyor? Bilmiyorum. Aşk adına hatırladığım tek şey, kabuk bağlamış anıların kucakta birikmesi... Çünkü hatıra olarak hayatımıza giren aşklar ancak ıstırapla yoğrulmuş acı anılarıyla bizi hayale sürüklediği kadar büyük... Hayatımızda acısını tattırmış olanların büyüklükleri ve simaları aşağı yukarı aynı... Belki hepsini de uzaktan uzağa sevdik. Hiçbirinin saçının teline bile dokunmadık. Ben de dokunmadım ama hepsini de kalbimin her parçasında yaşatıyorum. Duygu ve aşkın sevgisiyle yaşarken, anlıyorum ki her çağın, her milletin kendine göre bir aşk anlayışı var... Eşkıyanın, dervişin, Türk’ün ve Arap’ın… Zaten herkes sevgisini farklı dile getirmesi beklenir. Türkler sevgiyi Karacaoğlan'da, Araplar Leyla ve Mecnun’da, İngilizler ise; Romeo ve Juliet’te... Görülüyor ki destanlaşan aşklar az… Çünkü aşk kalabalıkların işi değil. Ama azınlıkta olan kalpler aşkla dolu... Çünkü aşk; dolu kalplerle ateş oluyor. Ve kalp kendi ateşiyle seviyor. Ve keşfettiği aşkını yine kendisi yakıyor. Sonra? Sonra yaktığını ateşle mühürlüyor destan olmasını bekliyor... Sonra kitaplar destan olmuş aşklardan bahsedecek. Ne yazık ki destan olacak aşklar bitti. Seveni de kalmadı. Sevginin adı bile unutuldu. Sevenler gittikçe gerçek sevgiden uzaklaşmakta... Uzaklaşmakta çünkü insanlar sadece maddiyatta koşarken, aradaki sevgi ve aşk, hayatın dışına itilmiş oluyor... Zaten koşturmaca hayatın sırtımıza yüklediği zorluklar aşkı parçalamış. Aslında istediğimiz sevgi parasız pulsuz ... Parasız pulsuz sevgiyi uzaklaştırırken sadece maddiyatın sevgisini artırıyoruz. Ne demişti bilge aşık: ne kadar seversen sev; aşka yakışacak sevgi olsun... Evet, sevenlerin aşk çizgisi belli. Çizgi hem hasret hem de ıstırap... Istırap çünkü aşkı teşhir eden Elif'in bitmeyecek nazıyla da karşılaşmak da var... Nazlı aşk çile çektirecek olacağının haberini de vermekte... Ama olsun destanlaşan aşkların hasreti ve ıstırapları yine de keyifle okunmakta....

İbrahim AYĞIRCI..