IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


1Beğeni(ler)
  • 1 Post By tugbu


 
 
Seçenekler Stil
Alt 05 Nisan 2020, 12:11   #1
She
✰ ÖzeL..
She - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Gerçeği kalbine sor: Yaşadığın aşk mı yoksa bağımlılık mı?

Dağı bile taşır insan, âşık olup inanınca” Şems-i Tebrizi

İlişkilerimiz; evet hem çok sevdiğimiz hem de en büyük sıkıntıları, üzüntüleri, acıları ve en büyük öğretileri bize öğretenlerimiz… Ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte aşklarımızı, sevgilerimizi, biraz daha açık açık yorumlayalım istiyorum, hem de “gerçek” kavramı bakış açısıyla. Gerçekten hissettiğimiz, gerçekten yaşadığımız, gerçekten yaşamak istediğimiz, gerçekten bırakamadığımız, gerçekten isteyip de belki bulamadığımız, hatta gerçekten istemesek de razı geldiğimiz her şeyi, eteğimizdeki tüm taşları dökelim istiyorum…

Bir bakarız hayatımıza bir aşk ile giren muhteşem bir adam veya kadın buluvermişiz… “Her şey çok güzeldi” deriz, bazen geriye dönüp baktığımızda. Eskide kalan güzel günleri söylüyordur dilimiz, fakat yüreğimiz çoktan başka noktadadır. Yine de bu ilişkilerde “kalırız” değil mi? Gitmek olan ise her daim zordur…

“Gitmekte ne var, neden bu kadar zor?” diyeceksiniz. Evet “statik” olan, durağan olan, değişmeyen olan, bugünkü bildiğimiz değişecektir gittiğimizde… Bugün herkes her şeye sessizce “evet” demiştir, bir kabulleniş vardır. Eskide kalan aşk azalmış olsa da sessizce “evet bunu kabul ediyorum” demektedir halen kalışımız, bunu dile getirmeyişimiz, işte o ilişkide hala “mutluymuş” gibi olmaya devam etmemiz. Peki, kendimize ne zaman “gerçek” bir soru sormaya cesaret edebileceğiz, ne zaman gerçekten ve gerçekten yaşadığımız şeyin ne kadar “gerçek” olduğunu sorgulayabileceğiz?

Yıllar geçer biz henüz kendi “gerçeğimiz” ile yüzleşememişken… O gün mutlu değilken bile mutluymuş gibi gözüken ben yıllar geçtikçe daha da gerilerde kalır. Bir bakarız ki “ben” diye bir şey kalmamış. Aşkımız ise “bağımlısı” olduğumuz bir akış haline dönüşüvermiş. “Heyecan” diyeceksiniz ben size “yok” diyeceğim, “tutku” diyeceksiniz o da “yok” diyeceğim, “merak” diyeceksiniz ben size “nerede?” diyeceğim… Peki bunları hissetseniz de yani bunların olmadığını hissetseniz de neden devam etmektedir bu ilişkiler?

Neden birer ceset konumuna geçmişken, nefes almıyorken, güneş, görmeye bile halimiz kalmamışken, her gün huzursuz bir şekilde yastığa başımızı koyuyorken, en önemlisi neden bu ilişkinin bir parçası bile olduğumuzu artık hatırlayamıyorken, neden kalmaya devam ederiz?

İşte bu yazı kendimize, kendi gerçekliğimize, kendi kendimize soramadığımız o gerçek soruları içerecek, böyle zor sorulara zor da olsa cevaplar bulmaya çalışacağız sizlerle… Verebileceğimiz en güzel cevap ise “bağımlılıktır” aşkta, işte zaman geçtikçe o ilişkide bizler yıllar geçirdikçe rahatladıkça “nasıl olsa burada” noktaları geldikçe birbirimizin kalbine bakmaktan, artık birbirimize bile “bakamamak” noktasına geldikçe fakat işte bir kere adımız “evli”, “kız arkadaş”, “erkek arkadaş”, “ilişkide”, “nişanlı” olmuşken ve bunlar hayatımızda “ben olmak” kavramının çok daha önüne geçmiş ise, sırf bu sıfatlardan birinin öznesi olabilmek hayatımızın amacı olduysa ve bizler bunu “değiştirmenin” bu kadar “zor” olduğuna inanmışsak, bizler “neden buradayım?” sorusunu soramaz hale gelmişsek… İşte bizler bu anda çoktan “bağımlılık” olup da kalmışızdır bile… Çıkışını asla bulamayacağımız sevgili labirentimiz kurulmuş, bizler de içerisinde yeniden ve yeniden aynı çıkmaz sokakları dolaşmaya çoktan başlamışızdır…

Aşkı bağımlılıktan ayırmak öyle zor bir kavramdır ki çok ama çok büyük bir ‘kendi’ ile yüzleşmek gerektirir. Bunu görmek için gerçekten yüreğimizi açmamız gerekir. Bir yanda “uzun yıllar” birlikte olduğumuz çok sevdiğimiz bir adam veya kadın vardır fakat diğer tarafta var mı yok mu diye sorgulamaya bile korktuğumuz bir bağ…

İşte öyle bir noktaya geliriz ki tam bir yol ayrımıdır, nereye gideceğimiz bizim tercihimizdir. Bir yan “hayır” der ne güzel “geçinip” gidiyorsun, ne var “rahatını” bozacak, seviyorsun, sevmiyorsun, tutku, heyecan, gerçek, hayal, ne önemi var, ilişki işte yaşa gitsin… Bu kadar yıldan sonra ne değişecek daha ne istiyorsun?

Bir diğer yol ise “evet” der, sen çok daha farklı bir gerçeklik aramaktasın. Sana gül bahçeleri vaat edemiyorum. Bu yola gireceksen zorlu tepeler aşacaksın, yalnız geceler geçireceksin, bazen yağmur olacak, bazen fırtına, bazen ıssız ovalar geçeceksin ama her daim sen kendi yolunda yürüyeceksin. Kalbine dürüst olacaksın, bir kere sen gerek misin, bugün bu adama bu kadına bakarken içinde dünyalar büyüyor mu, dünyayı döndürecek durduracak tekrar döndürecek kadar güçlü hissediyor musun? Yanında değilken bile onun bir parçası gerçekten seninle birlikte mi? Bunca yılı birlikte geçirseniz de her sabah sanki ilk kez bir sabah birlikte uyanmış gibi hissedebiliyor musun? Bunlara cevabın hayır ise bu yol senin yolun çünkü bu “gerçek” bir yol önce kendine dürüst olmadan bu yola çıkman işte mümkün olmayacak…

Hepimiz hayat yolumuzda seçimler yapmaktayız ve kişisel olarak da inancım en büyük seçimlerimizin gerçekten sevgili aşk ve ilişkilerimiz evliliklerimiz kısacası “özel” ilişkilerimiz üzerine yaptığımız tercihler olduğu… Bu tercihlerimiz bazen evet bizleri öyle çok yoruyor ve bazen de öyle çok mutlu edebiliyor ki hayatta yaşayabileceğimiz en uç deneyimleri yaşayabiliyoruz. Fakat konu bu seçimlerde “gerçek” sorular sorabilmeye geldiğinde hep çekiniyoruz…

Bugün bu yazımı okuyorsanız, ilişkinizin hangi zamanında olursanız olun – bir yıl, beş ay, hatta üç gün fark etmez – ama kendinize gerçeği sormaktan aşkı veya bağımlılığı görmekten çekinmeyin. Çünkü “aşk” olmadığınızda ve gerçeği bile bile yine de bir ilişkide kaldığınızda sonunda “neden böyle oldu?” sorusunu sorduğunuz kişi yine siz olacaksınız. Bu sorumluluğu aldığınızda üzülmek ve üzülmemek yine sizin elinizde…

Aşk gerçek ise bunu bilirsiniz, eğer dışarıdan “aşk” gözüken bağımlılık ise bunu yine evet siz yine tüm “gerçeği” ile bilirsiniz. Sadece kalbinize gerçeğini sormanız yeterli; bugün aşk ile mi yoksa sadece öylesine “atmak için” mi atıyor?




Alıntı
________________

~ E & B ~
 
Alt 05 Nisan 2020, 12:25   #2
Lâ Tahzen innALLÂHe Meâna
Furkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Günümüzde maalesef çoğu bağımlılığı aşk sanıyorlar buda ilişkiyi çok kötü etkiliyor çünkü bağımlı olduğun için karşında ki ne yanlış yaparsa yapsın affediyorsun.

________________

Düştüğüm her kuyudan mücadele ederek çıkmayı çocukken öğrendim.

"Aslolan hayattır, hayat da BEŞİKTAŞ"

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
 
Alt 05 Nisan 2020, 12:33   #3
Hacker Tugbu
tugbu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Kimseyi affedemem tek kalemde silerim....;bayrak;dayi

________________

 
Alt 05 Nisan 2020, 12:35   #4
Bordo aşktır, mavi tutku..
Absent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Benimki sadece müptezellik.

________________

Öpüşmek; alt katı kiralamak için, üst katta yapılan anlaşmadır..
 
Alt 13 Haziran 2021, 04:04   #5
Standart

herneyse ne o ani yasamak guzel

________________

No MoRe DramA
 
Alt 13 Haziran 2021, 04:05   #6
Sim
civciv~🐥
Sim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

bagimlilik

________________

Hope. . . ✨
 
Alt 13 Haziran 2021, 17:34   #7
Cumhuriyet Kadını
Reyhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

"Dağı bile taşır insan, âşık olup inanınca”


Ne güzel sözmüş

________________

bazen insanlar iyilesmek istemez.
cünkü ,
icindeki acı sevdiklerinin son hatirasidir..


per aspera ad astra ✨
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:50.