|
|
09 Mart 2022, 18:29
|
#1 |
  |
İmkansız Aşklar: Asla İyileşmeyen 3 Yara
İmkansız aşklar, kaybolmuş hayallerin ve hayal kırıklıklarının, kaybolmuş ama her zaman hatırlanan zamanın yaşadığı şekilsiz boşluklardır. Ancak onlardan kurtulabilir, hatta yeni ilişkilere ve hayatınızda yeni bir bölüme başlayabilirsiniz.
Bu dünyada kısmeti olmayan, başı ve sonu olmayan imkansız aşklar vardır. Yoğun bir sıcaklığı, doymak bilmeyen bir susuzluğu yatıştırmak için serin, ferahlatıcı bir yağmur getiren yoğun duygularla dönen yaz fırtınaları gibidirler… Ancak, bulutlar temizlendiğinde, beklenen parlak nem yerine çorak ve çatlak bir toprak kalır. Bu da yeni hayatın çiçek açmasını sağlar. Orada bir süre hiçbir şey büyümeyecek. Hafif bir esinti gibi gelip giden aşklar vardır. Bazıları dostane bir şekilde, karşılıklı bir anlayışla sona erer, ancak bazıları bizi inciten ve daha iyi veya daha kötüye doğru değiştiren acı verici bir boşluk bırakır. İkincisi hakkında konuşalım, gelecekteki romantik ilişkilerimizi tekrarlayan bir toparlanma dizisi gibi gösterebilecek kalıcı acının “ ikincil etkilerini ” analiz edelim ve bu etkileri akılda tutmanın gerekliliğini anlayalım. Her romantik başarısızlıktan ders aldığımız doğru mu? Herkes “başarısızlıktan ders almalısın” sözüyle karşılaşmıştır. Acıdan daha iyi bir öğretmen yoktur ve hayatın acısının verdiğinden daha iyi bir ders yoktur. O acı sayesinde daha fazla bilgi ve güvenle ilerleyebiliriz ve yavaş yavaş insanları daha iyi anlarız. Yine de, gün ışığına çıkarmamız gereken önemli bir nokta var: Herkes “olumlu bir ders” almıyor çünkü kısmen öyle görmüyorlar. Bir ayrılıktan veya aldatıldıktan sonra toparlanıp dünyayla tekrar yüzleşmek zaman alır. Acıyı “kendimizi içeriden yeniden inşa ettiğimiz” içsel bir süreçle atlatmak zorundasınız. Bununla birlikte, çoğu durumda, ayrılık deneyiminden daha güçlü ve daha akıllı çıkmak yerine, ribaundlarla çıkıyoruz. Biri bizi çok incittiğinde, bir kalkan kurmayı öğreniriz. Bize yalan söylediklerinde, güvenmemeyi öğreniriz. Kanatlarımızı kesip kişisel gelişimimizi boğduklarında başkalarına açılmaktan kaçınırız. Peki, kalp kırıklığından sonra gerçekten bir şeyler öğreniyor muyuz? Elbette yaparız, ancak bu her zaman olumlu değildir ve böyle bir olayın ardından gerçekliğimizi nasıl “yeniden programladığımızı” farkında olmak önemlidir. Kötü düşüncelere kapılmayın ve her zaman esnek olun. Kapılar açılacak ve yeni fırsatlar ortaya çıkacaktır. Masumiyetin kaybolması Masumiyetinizi kaybetmek, saflığınızın bir kısmını kaybetmeniz anlamına gelir, ancak aynı zamanda başkalarına karşı önyargıdan kurtulma özgürlüğünüzü ve kendimizi yeni ilişkilere açma güvenini de kaybetmeniz anlamına gelir. Romantik başarısızlıktan ve çok fazla yatırım yaptığımız bir aşkı kaybettikten sonra, bir parçamız kaçınılmaz olarak yaşlanır ve bu genellikle şüphecilikle sonuçlanır. Kendimizi yaşlı ve alaycı hale getirmekten veya genç kalplerimizin hiçbir şeyin yetişmediği çorak arazilere dönüşene kadar yavaş yavaş parçalanmasına izin vermekten daha umutsuz hissetmemize neden olabilecek çok az şey vardır. Bu tür koşullardan yoğun bir acılık büyür ve geçmişin aynı yanılsaması ile yeniden sevmek çok zorlaşır. Kalp meselelerinde ihtiyatlı ve temkinli olmanın iyi olduğuna şüphe yok, ancak masumiyetimizi tamamen kaybetmemize izin verirsek, “içimizdeki çocuğu” ve kendiliğindenliği kaybederiz – gençliğin doğuştan gelen tazeliğini kaybederiz ve ilişkiler çok daha yoğun bir şekilde yaşanır. Kendimizi yaşlı ve alaycı hale getirmekten veya genç kalplerimizin hiçbir şeyin yetişmediği çorak arazilere dönüşene kadar yavaş yavaş parçalanmasına izin vermekten daha umutsuz hissetmemize neden olabilecek çok az şey vardır. Bu tür koşullardan yoğun bir acılık büyür ve geçmişin aynı yanılsaması ile yeniden sevmek çok zorlaşır. Kalp meselelerinde ihtiyatlı ve temkinli olmanın iyi olduğuna şüphe yok, ancak masumiyetimizi tamamen kaybetmemize izin verirsek, “içimizdeki çocuğu” ve kendiliğindenliği kaybederiz – gençliğin doğuştan gelen tazeliğini kaybederiz ve ilişkiler çok daha yoğun bir şekilde yaşanır. Sonsuz boşluklar İmkansız aşklar, kaybolmuş hayallerin ve hayal kırıklıklarının, kaybolmuş ama her zaman hatırlanan zamanın yaşadığı şekilsiz boşluklardır. Ancak onlardan kurtulabilir, hatta yeni ilişkilere ve hayatınızda yeni bir bölüme başlayabilirsiniz. Mutluluk genellikle ikinci şanslarla gelir. Ancak, her zaman var olacak bir şey var, kalbimizin ve anılarımızın tozlu bir köşesinde saklanan o boşluklar. Bir zamanlar izlediğimiz, tüm hayallerimize götüreceğine inandığımız yollar gibidirler, ama sonunda geri dönüp acılı olduğu kadar şiddetli bir değişimde onları terk etmekten başka seçeneğimiz yoktu. Zihnimizde, o imkansız aşklar her zaman olacak, bizim bir parçamızı ve kim olduğumuzu şekillendirecek. Silemeyeceğimiz ama özünde bizim bir parçamız olan hatıralarla paralel bir evren olarak hizmet eden her zaman devasa bir “eğer” olacak. Boşluklar her zaman orada olacak ve bu nedenle onları kabul etmelisiniz. Bu yaralar asla iyileşmeyebilir, ancak onlarla yaşamayı, bunları hayatınıza dersler olarak entegre etmeyi ve onları bir parçanız olarak kabul etmeyi, ancak sizi tüketen “kara delikler” haline gelmelerine izin vermemeyi öğrenmelisiniz. Ara sıra yumuşak ve kokulu bir hatırlama esintisinin geçtiği duvardaki çatlaklar olsunlar, ama sadece birkaç saniyeliğine. Ardından, gerçek mutluluğunuzun şüphesiz olduğu “burada ve şimdi” ile devam edin. kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
________________
Hope. . . ✨
|
|
|
|
29 Mart 2022, 06:36
|
#2 |
   |
Gerçekten de imkansız olan unutulmuyor, yarası geçmiyor.
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Normal
