IRCRehberi.Net- Türkiyenin En iyi IRC ve Genel Forum Sitesi  
 sohbet
derya sohbet


1Beğeni(ler)
  • 1 Post By Malkoçoğlu


 
 
Seçenekler Stil
Alt 21 Mart 2020, 09:42   #1
Banlı Üye
Allecra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Din,Rituel,Devamlılık

Din,Rituel,Devamlılık

DİN, RİTÜEL, DEVAMLILIK

Antik çağ Aiolis bölgesinde yer alan Aliağa ilçesi ile İonia bölgesi şehri Smyrna çevresindeki farklı yerleşmelerde, kült alanlarını oluşturan kaya mezarları, kaya sunakları, kaya mihrapları, kutsal merdivenler, adak nişleri, sunu çanakları ve arınma havuzları gibi yapıların yanı sıra, aynı kült alanlarında kilise, türbe ve hazire gibi Hristiyanlık ve İslam dönemlerine ilişkin mezar ve mabetler tespit edilmiştir.

Söz konusu kült alanlarına, Foça Ilıpınar köyü, Foça Asmadere mevkii, Foça Kozbeyli Mahallesi, Seferihisar Sığacık köyü, Aliağa Helvacıköy köyünün yanı sıra İzmir Merkez´de bulunan Kadifekale (Pagos), Şirinyer (Paradiso) Su Kemerleri mevkii ile Buca Koşu Tepesi´nde rastlanmıştır. Kaya mezarları, kaya sunakları, kaya mihrapları, kutsal merdivenler, adak nişleri ve sunu çanaklarını barındıran kült alanları arasından Foça Asmadere mevkii, Seferihisar Sığacık köyü, Aliağa Helvacıköy köyü ile Kadifekale´deki (Pagos) kutsal alanlarda kilise, türbe ve hazire gibi Hristiyanlık ve İslamiyet dönemlerine ilişkin mezar ve mabetlerle karşılaşılmıştır. Karşılan bu tablodan, MÖ 3000-1200 yılları arasındaki Tunç Çağı olarak anılan dönemden Roma Dönemi sonuna kadar devam eden kült inancının görüldüğü kutsal alanlarda, sonraki dönemlerde ortaya çıkan semavi dinlerin temsilcileri Hristiyanlık ve İslamiyete ait dini ritüellerin de kesintisiz bir biçimde sürdüğü anlaşılmaktadır.

15.12.2011 tarihinde, İzmir ili, Foça ilçesi, Ilıpınar köyü, Kayalıdere mevkiinde yer alan kaya mezarına ilişkin tarafımdan yapılan araştırmalar esnasında, bu kaya mezarının çevresinde daha önce tespit edilmemiş mezarlar ile kült varlıkları bulunmuştur. Araştırmaya konu olan kaya mezarı ve çevresindeki mezarlar ile kaya sunakları, kaya mihrapları, adak nişleri, sunu çanakları ve arınma havuzları Ilıpınar köyü yerleşim merkezinin dışındaki ormanlık alanda, Kayalıdere mevkiinde yer almaktadır. Kayalıdere mevkii tabanında bulunan ve debisi azalmış olarak akmaya devam eden Kayalıdere Çayı kıyılarında kare ve üçgen formlu sunu çanakları yer almaktadır. Söz konusu çay, kıyılarında yer alan kült varlıklarından dolayı kutsal su kavramı ile ilişkili olmalıdır.

Kayalıdere Vadisi´nin doğu yamacının kuzeyine doğru devam edilip zemine inildiğinde, Kibele koltuğu ve altındaki mezar yapısı ile arınma havuzlarına rastlanmıştır. Eski çağlara ait kültler arasında yer alan Kibele koltukları, genellikle yüksek tepelerin yamaçlarındaki ana kayanın düzleştirilerek teras haline getirilmesi ile elde edilen, açık hava tapınaklarındandır. Arınma havuzları, daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan semavi dinlerden Hristiyanlıktaki baptisteriumlarda bulunan vaftiz teknelerinin prototipleri olabileceği kanısını uyandırmaktadır. Buradan hareketle söz konusu yer, nekropol alanı ile kutsal alanın birlikte barındığını düşündürmektedir.

30/05/2014 tarihinde, İzmir ili, Foça ilçesi, Asmadere mevkiinde yapılan arazi çalışmaları sırasında, aynı havzada, sahil şeridinde, bir kilise ve müştemilatı ile üzerinde adak nişleriyle birlikte birtakım çizimler yer alan kaya sunağı tespit edilmiştir. Söz konusu kaya sunağının üzerindeki çeşitli noktalarda, birtakım şekil ve çizimler görülmüştür. Bunlar, ana kayanın en üst bölümündeki doğal girintide bulunan soyutlanmış çizgisel formdaki insan betimi ile bu betimin altındaki yatay ve dikey çizgiler ile bunların arasında yer alan çeşitli boyutlardaki adak nişleridir. Kaya sunağının Yeni Foça´ya bakan cephesinin alt kesiminde tahrip edilmiş khamosorion mezar yer almaktadır.

22/01/2016 tarihinde, İzmir ili, Foça ilçesi, Kozbeyli Mahallesi´nde yapılan incelemelerde Mesire Alanı bölgesinde kaya sunakları, kaya sunağı ile birlikte kutsal merdivenler, kaya mihrapları, Kibele koltuğu, antik yol, lahit mezar ve khamosorion (ana kayaya oyulmuş derinliğin üzerinin kapakla örtülmüş olduğu mezar tipi) mezar bulunmuştur. Kaya mihrapları, bulundukları ana kayaya genelde doğu yönüne bakan konumda oyulmuşlardır. Mesire Alanı adlı, iki yanındaki yamaçlar üzerinde bulunan kaya sunakları, kaya mihrapları, Kibele koltuğu, khamosorion mezar ve tabanında yer alan lahit mezar ile bu vadi, açık hava sunaklarını barındıran nekropol alanı özellikleri taşımaktadır. Kaya sunağı cephesindeki haç sembolü, Erken Hıristiyanlık Döneminde nakşedilmiş olmalıdır. İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Sığacık Mahallesi´nde yer alan Mustafa Efendi Türbesi´ne ilişkin, 30/04/2013 günü yerinde yapılan incelemelerde, aynı yerde kaya sunakları tespit edilmiştir.

İzmir ili, Aliağa ilçesi, Helvacı köyü, Höyücek Höyüğü ile Melengiç Sekisi mevkii yerleşiminde 01/08/2013 tarihinde, yerinde tespit ve incelemelerde bulunulduktan sonra, Helvacı Dede Mezarı ziyaret edilmiş ve yanı başındaki kaya mihrabı, Kibele merdivenleri (kutsal merdivenler), sunu çanakları, kaya sunakları ve kutsal su yatağına rastlanılmıştır.

13/06/2017 tarihinde tarafımdan yapılan arazi çalışmalarında, Kadifekale (Pagos) eteklerinin antik dönemde kutsal Meles Çayı olarak anılan (Yeşildere) yönüne bakan yamaçlarında kaya sunakları, Kibele merdivenleri, Kibele nişleri ile kaya sunağı tespit edilmiş, bunların karşısında, 19. yüzyılda Rumların Aya Anna Vadisi olarak adlandırdığı Yeşildere kıyısında (askeri bölgede) Saint Elie Kilisesi´nin (Profitis İlios) yer aldığı fark edilmiştir.

Kadifekale ( Pagos) eteklerinin Meles Çayı´na bakan (Yeşildere) yönündeki kaya sunakları, Kibele merdivenleri ve Kibele nişlerinin yer aldığı yamaçlarda nekropol alanı bulunması olasılığı da gözlerden kaçırılmamalıdır.

12/04/2017 tarihinde, Yeşildere (Meles Çayı) üzerinde, doğu-batı yönünde konumlandırılmış Şirinyer (Paradiso) Su Kemerleri´nin bulunduğu yamaçlarda tarafımca yapılan araştırmalar sırasında, söz konusu su kemerlerinden kuzeyde bulunan kemerin batı ayağında bir sunu çanağı görülmekteyken, sunu çanağının yer aldığı ayağın üst bölümlerindeki yamaçlarda da birçok kaya sunağı, kaya mihrapları, kutsal merdivenler, adak nişleri ve sunu çanaklarının bulunduğu tespit edilmiştir.

12/04/2017 tarihinde Buca Koşu Tepesi´nde tarafımca yapılan yüzey araştırması çalışmalarında, tepenin 309. Sokak´a bakan yamaçlarında, Saklı Bahçe Tesisleri otoparkı sınırlarında bulunan noktada kaya sunakları görülmüştür. Söz konusu kaya sunakları, deniz seviyesinden ve yerleşmelerden yukarıda bulunmakla beraber, amorf kaya bloklarının libasyon yapma amacıyla üst yüzeylerinin çukurlaştırılmasıyla oluşturulmuştur. Yukarıdaki satırlarda da belirtildiği gibi bu kaya yontuları, pagan din anlayışına göre, tanrılara kurban vermek için yapılmış sunaklar olmalıdır.

Sonuç olarak; MÖ 3000 - 1200 yılları arasındaki Tunç Çağı olarak anılan dönemden Roma Dönemi sonuna kadar devam eden kült inancının görüldüğü kaya mezarları, kaya sunakları, kaya mihrapları, kutsal merdivenler, adak nişleri ve sunu çanaklarını barındıran Foça Asmadere mevkii, Seferihisar Sığacık köyü, Aliağa Helvacıköy köyü ile Kadifekale´deki (Pagos) kutsal alanlarda, semavi dinlerin temsilcileri olan Hristiyanlığa ait kiliseler ile İslamiyet Dönemine ait türbe ve mezarlarla karşılaşılmış, dini ritüellerin kesintisiz bir biçimde süreklilik arz ettiği gözlenmiştir.

Yazı : Taner GÜRMAN

Alıntı
 
Alt 21 Mart 2020, 10:07   #2
Standart

........

İnanç ya da din, insanın keşfettiği en karmaşık olgudur. Keşfin karmaşık olmasına neden olan ise dinin ya da inancın, uçsuz bucaksız kültürlerin ortaya çıkmasını sağlayan büyük bir metafora dönüşmesidir. Aslında inanç, insanın doğa karşısındaki var olma savaşında insanın en büyük yardımcısı, kendini doğaya karşı korumak için ilk keşfettiği güçtür.

İnanç ya da din, insanın keşfettiği en karmaşık olgudur. Keşfin karmaşık olmasına neden olan ise dinin ya da inancın, uçsuz bucaksız kültürlerin ortaya çıkmasını sağlayan büyük bir metafora dönüşmesidir. Aslında inanç, insanın doğa karşısındaki var olma savaşında insanın en büyük yardımcısı, kendini doğaya karşı korumak için ilk keşfettiği güçtür. Yıldırımdan korkan ve sonra yıldırımı tanrı olarak kabul edip ona inanan insan gibi... Dine anlam katan ise aslında insan tarafından aynı olgunun içinin kültürle doldurulmasıdır. Tarihsel ve arkeolojik zeminde insanın yarattığı kültürel materyalin neredeyse büyük çoğunluğunu dini objeler oluşturur. Birçoğu bize sanatsal birer obje olarak görünse de bunlar kendi çağının dini yansımalarıdır. Yani bugün arkeolojik alanlardan çıkan eserlerin ya da müzeleri gezerken gördüğümüz heykelciklerin büyük bir bölümü insanın, kendi inancı ile bağlantılı ortaya koyduklarıdır. Bu sürecin en gizemli yönlerinden birini ise hac oluşturur. İnanç için yolculuk zahmetlidir. Tarih boyunca insanlar, günümüzde de olduğu gibi yılın belirli zamanlarında inançları doğrultusunda yollara düşmüşlerdir. Avcı–toplayıcılar yiyecek bulmak için sürekli hareket ettiklerinden, onlar için kutsal ya da önemli olan alanlara yılın belli zamanlarında geri dönmüşlerdir. Bu geri dönüşlerde toplanılan buluşma noktası aynı zamanda olasılıkla bir güçlenme noktasıdır. Sonraki dönemlerde insanlar yerleşik yaşama geçmeye başlayınca, bu ilk toplanma alanları ziyaret edilen alanlara dönüşmüş, inanca yolculukların ilk başlangıcını oluşturmuştur.

Aktüel Arkeoloji 41. SAYI - İNANCA YOLCULUK

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı





Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:50.