![]() |
| | #1 |
| Her geçen gün daha yalnız, her gece daha ışıksız; ne Ay’da yakamoz ne Güneş’te mimoza. Susar dalgalar, tükenir denizin kokusu; en yakınındakiler gider önce, “Sen” de kalmazsın geriye. Hiç bir ateş yakmaz sigaranı, hiç bir mey doldurmaz kadehini, pusulasını yitirir Şimal; nereye koşsan varamazsın. Can kırıklarında kesilmiş yüzün, kan içinde düşün; hiç bir atlas çıkmaz ülkene, yürüsen de uzaklaşamazsın. Çöle döner dünya, kesilir nefesin; vazgeçersin aramaktan ne vaha ne bir gölge, sakınmazsın kendini hiç bir sondan. Yıllar erir kaybında, senelerle birlikte “Yok” olursun kabında; yapışır yakana o yersizlik hissi, küçülüp kaybolur kainat, boşluklara sığamazsın. Sordum; Ey İlahi, yerim neresi? Dedi yer de benim, gök de, dilediğin neresi? Dedim ne yerde ne gökte gözüm, dedi göz de benim bakış da. Yok, dedim içinde hiçbir şey, dedi asırlar önce, kırılmıştı zaten Kabe’de tüm putlar, Muhammed dedim, ne güzel bir isim, ancak sevdiklerime dedi sevdiririm birbirlerini. Şimdi iste dedi, seven sevdiğine kavuşsun dedim. 👍 1
________________ ~ çünkü birine sevdiğini söylemek zordur. | |
| |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |