![]() |
| | #1 |
| Gecenin en sessiz anında bile içimde senin fısıltın dolaşıyor. Adın, kalbimin karanlık odalarında yankılanıyor ve her yankı, içimde saklı bütün kıvılcımları bir anda alevlendirmeye yetiyor. Sanki ruhumun kapılarını tek tek açıp beni sana çağırıyorsun. Yaklaştıkça içimde bir şey oluyor… Sanki zaman eğiliyor, hava ısınıyor, tenimin altından büyüyen bir ateş kalbime doğru tırmanıyor. Sana duyduğum his, ne sadece özlem, ne sadece arzu… İkisini de geçip başka bir derinliğe dönüşüyor. Seni düşündüğüm an, içimde bir sıcaklık kabarıyor; kalbim, senin göğsüne yaslanmış gibi daha ağır, daha hızlı, daha tutkulu atmaya başlıyor. Dokunmanı hayal etmek bile titreyen bir bekleyişe dönüşüyor içimde. Parmaklarının tenimde bıraktığı o hayali iz, gerçek dokunuştan bile daha yakıcı geliyor. Sanki bir nefes daha alsam ruhum sana yaklaşacak. Bazen gecenin içinde, sessizliğin göğsüne başımı koymuşken senin adın düşüyor içime. Ve işte o an, içimdeki bütün yangınlar sana doğru koşuyor. Sanki tüm evren, sadece senin omzuna başımı koymam için yaratılmış gibi. Sana söylenmemiş cümlelerim var; içimdeki ateşin rengiyle yazılmış, dudaklarımda saklanan, sana değmediği için eksik kalan… Onları bir gün kulağına fısıldadığımda dünyanın bile nefesini tutacağını biliyorum. Çünkü o sözlerin dokunuşu, senin kalbine değmek için yanıyor. Ve ben… seninle her düşüncede yeniden doğuyorum. Sen aklıma düştüğünde içimde bir kapı açılıyor; beni senden başkasına götürmeyen, sadece sana doğru esen sıcak bir rüzgâr gibi. Bu rüzgârın ucunda sen varsın, ve ben artık o rüzgâra teslim oldum. Sen… benim içimde büyüyen, susmadıkça daha çok aranan, yaklaştıkça daha çok ısıtan en derin yangınsın. Ve ben, yanmayı hiç bu kadar istememiştim. 👍 4
________________ O~ Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm. | |
| |
| Şu Anda Bu Makale Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
| |