27 Nisan 2025, 06:06
|
#19 |
| | | İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Kişisine göre değişir. Kimi insan pahaya düşkündür. Ucuz olan şey onun için aşağılık bir durumdur. Kimisi de düşünceye veya kimden geldiğine önem verir. Bilinir şeyler bunlar. Çocukluğumdan beri sahile çıkıp saatler süren yürüyüşler yapmayı çok severim. Bu hareketim arkadaşlarım arasında meşhurdur. Ben sahildeyken asla gelmezler. Beni yalnız bırakma anlayışından değil, saatlerce orada durmaktan sıkıldıkları için hahah. Velhasıl, kendimizden bahsetme aşkından geçip, şuraya geleceğim. O günlerden birinde, kıyıya kadar inip kendime bir taş aramaya başladım. Sürekli yanımda taşıyabileceğim bir sabır taşım olsun istedim. Bir tane buldum. Öyle şekli güzel olsun niyeti de taşımadım. Gönlüme yatanı buldum. Eve gittim yıkayıp temizledim. 2-3 sene benimle dolaştı sabır taşı. Hatta soranlardan biri, seni kandırmışlar böyle bir şey olamaz demişti. Satın aldığımı falan sanmıştı. Bir gün, iş yerine ortağımın kız kardeşi gelmişti. Henüz 18-19 yaşındaydı ve psikolojik sorunları vardı. Ablasıyla arasında bir şeyler oldu ve ağlamaya başladı. Başka bir köşeye gidip kimseye görünmeden derdiyle baş başa kalmak istedi. Bir süre sonra yanına gidip, biraz sohbet edip sabır taşını ona verdim. Kızcağız sabır taşını görünce o kadar mutlu oldu ki anlatamam. Yüzündeki gülümsemeyi hiç unutmam. Ortağımla işleri ayırana kadar abi sabır taşına iyi bakıyorum hiç merak etme derdi. Şimdi yıllar geçti aradan. Evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştır. Hâlâ saklıyor mu bilemem. Fakat, hediyelerin pahalı olması gibi bir mecburiyeti yok. Hele hele önünüzü görmediğiniz birine pahalı hediye almak çok sakıncalı. Ya görgüsüz derler, ya beklentisi var derler. Bunlar olmasa bile, iki güne ayrılınca verdiğin maddi emeğe pişmanlık duyacaksın. Bu işler böyle. Dengeyi bozmamak gerek.
________________
True to its name, Narco loves sleep. |
|
| |