| | Sinir Buyume Faktoru (NGF) Nedir, Arastirmalar ve Gen Iliskisi Nelerdir? | İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Bilim adamlari, Sinir Buyume Faktorunun bilissel islev, ruh hali, iltihaplanma ve daha fazlasinda onemli bir rol oynadigini dusunmektedir. Bu yazida sinir buyume faktoru NGF nedir, etkilerinin ne oldugu hakkinda bilgiler bulunmaktadir.
Sinir Buyume Faktoru Nedir?
Bilim beynin kendini yeniden duzenlemeye ve yasam boyunca yeni beyin hucreleri yaratmaya devam ettigini kabul etmektedir. Beyindeki yeni noronlarin dogumuna norojenez denir. Sinir buyume faktoru (NGF), norojenez veya yeni noronlarin gelismesinden ve olgun olanlarin sagligindan ve korunmasindan sorumlu olan norotrofinler (BDNF baska bir adrestir) adi verilen bir grup kucuk protein benzeri molekulden biridir.
Hayvan bulgularina dayanarak, arastirmacilar NGF’nin noronlarin ve aksonlarin buyumesini, korunmasini ve hayatta kalmasini tesvik edebilecegini dusunmektedir. Ayrica aksonlarin etrafindaki yalitim kaplamasi olan miyelin kilifinin onarilmasina yardimci oldugu dusunulmektedir. Hayvan deneyleri, beyindeki NGF uretimi azaldikca, hayvanlarin yeni baglantilar kurma, anilari tutma ve erisme yeteneginin bozuldugunu kesfetmektedir. NGF’nin dejenere sinirleri kurtarabilecegine ve islevlerini duzeltmeye yardimci olabilecegine inanmaktadirlar ancak insan verisi ek******************.
NFG Hakkinda Kesif ve Tartismalar
Italyan Amerikali bir norolog olan Dr. Rita Levi-Montalcini, 1996’da sinir buyume faktorunu kesfettigi icin Nobel Odulu kazandi. Odulu biyokimya Stanley Cohen ile paylasmistir. Daha sonraki iddialarindan bazilari kisiligini tartismalari adeta cevrelemistir. Ornegin, omrunu ve sagligini artirmak icin NGF goz damlasi kullandigini belirtmistir. Rita yuz yil yasayayasagini iddia etmistir ve 103 yasinda vefat etmistir. Elbette, omrunun gercek sirri bilinmemektedir. Bilim soz konusu oldugunda, NGF’nin yasam suresini uzatan ozelliklere sahip oldugunu iddia etmek icin kanit yoktur. Ayrica, insanlarda NGF kullaniminin guvenligi belirlenmemistir.
NGF Seviyeleri Neden Onemlidir?
Insanlarda NGF duzeylerini arastiran calismalar erken asamadadir. Simdiye kadar elde edilen bulgular sonucsuz kalmistir. NGF seviyelerinin saglik ve hastalik ile nasil iliskili oldugunu henuz bilinmemektedir. 157 normal insan uzerinde yapilan bir calismada, NGF seviyeleri ortalama 194 pg/ml tespit edilmistir. Yas, katilimcilar arasinda anlamli bir fark yaratmamis, ancak NGF kadinlarda (112 pg/ml) erkeklere (243 pg/ml) gore anlamli derecede dusuktur. Baska bir calismada , ateroskleroz, obezite, tip 2 diyabet ve metabolik sendrom gibi yaygin olarak bilinen Bati hastaliklari olan kisilerde daha dusuk NGF seviyeleri bulunmustur.
Ote yandan, histamin ureten ve ayni zamanda NGF uretebilen, artan sayida mast hucresinin eslik ettigi bir dizi otoimmun hastalikta yuksek NGF seviyeleri bulunmaktadir. Bazi arastirmacilar ayrica sizofrenide daha yuksek NGF ve BDNF seviyeleri arasinda bir baglanti onermislerdir. Norotrofinlerin, her zaman populer oldugu gibi sagligi her zaman desteklemedigini varsaymaktadirlar. NGF seviyelerinin farkli yerlerde farkli olabilecegini anlamak onemlidir. Ornegin, NGF kanda, beyin omurilik sivisinda (CDF) ve spesifik beyin bolgelerinde olculebilir. BDNF’de oldugu gibi, bu onlemler arasinda henuz bir iliski bulunmamistir. Ayrica kandaki NGF’nin beyne girip giremeyecegini de bilinmemektedir. Bu kucuk beyin aktif proteini ve rollerini anlamak icin cok daha fazla NGF insan arastirmasina ihtiyac vardir.
NGF ve Genetik
rs6330
Bu SNP, NGF genindeki bir amino asidi degistirir ve islevini etkileyebilir (G=Ala, A=Val). A-alel, sinirli calismalarda anksiyete ve dusuk vagal aktivite ile iliskilendirilmistir. Kadinlarda, GG AG veya daha anksiyete yuksek duzeyleri AA ‘dir. Erkeklerde GG, AG veya AA’dan daha dusuk anksiyete duzeylerine sahiptir. Vagal aktivite kalp atis hizi degiskenlik skorlarini etkilemektedir:
• Erkeklerde GG daha yuksek kalp atis hizi degiskenligine (yuksek frekans gucu ve RMSSD) sahiptir
• Kadinlarda GG, anlamli olarak dusuk olmayan bir kalp hizi degiskenligine sahiptir
Sinir buyume faktoru (NGF), dikkat sistemlerinde yer alan ve Alzheimer Hastaliginda bozulmus bazal on beyin kolinerjik noronlarinin isleyisinde rol oynayacagi varsayilmaktadir. G alleli DEHB olan kisilerde anlamli olarak daha yaygindir (P =.05) “A” aleli Alzheimer ile iliskiliydir. Daha fazla arastirmaya ihtiyac vardir.
rs2072446
T aleli sizofreni ve bu Sinir Buyume Faktorunun kan seviyelerinde azalma ile iliskilidir. Diger calismalar bunun tersini gostermektedir. NGF ve sizofreni arasinda net bir baglanti kurulamamistir. C yaygin alel olmasina ragmen, son derece sinirli calismalarda aile oykusu olan kisilerde Alzheimer riski ile iliskilendirilmistir.
rs4332358
Bu SNP, tek bir calismada kadinlarda depresyon veya bipolar gibi duygusal bozukluklarla iliskilidir (alel belirtmez). Bu kopyalanmamistir.
rs734194
G veya daha az yaygin alel, sizofreninin gelismesine karsi koruyucu olabilir.
NGF ve Merkezi Sinir Sistemi
CNS’nin dejeneratif bozukluklari, buyuk olasilikla NGF de dahil olmak uzere norotrofik faktorlerin yeterli sentezi veya salinmasinin sonucu olmayan, noronlarin yapi ve fonksiyonlarinin ilerleyici kaybi ile karakterizedir. Bu hipotez, NGF’nin sentezinin /salinmasinin yani sira beyin NGF sinyallemesinin beyin noro-dejeneratif bozukluklarinda belirgin bir sekilde etkilendigini ve NGF’nin eksojen uygulamasinin dejenere noronlari koruyabildigini gosteren farkli yapisal ve biyokimyasal bulgular ile desteklenmektedir. Dahasi, bu calismalar NGF’nin yasa bagli bozukluklarda (Alzheimer hastaligi (AD) gibi) dejenere oldugu bilinen Bazal On beyin Kolinerjik Noronlarinin (BFCN) hayatta kalmasini destekleyebildigini ve bunun da NGF’nin intraserebral uygulanmasinin hipotezine yol actigini gostermektedir.
Bu hastalarin beyin noronal dejenerasyonunu azaltmak veya onlemek icin 1980’lerin basindaki calismalar yapilmis, NGF intraserebral uygulamanin deneysel kemirgenlerde BFCN’nin lezyona bagli dejenerasyonunu onleyebildigini ve yasli sican beyin noronlarindaki atrofiyi geciktirebildigini tespit edilmistir. Birkac yil sonra, AD hastalarinda NGF test edilmis, bu calismalarin sonuclari sistemik agri, kilo kaybi ve sadece hafif norolojik iyilesmeler ile iliskilendirilmis ve calisma durdurulmustur. Birkac yil sonra, NGF, insan CNS’sinde bir ex-vivo gen verme NGF’si olarak, uzaysal sinirli bir yolla verilen intrakraniyal yoldan. NGF gen iletiminin faz I klinik deneyi, NGF’nin AD icin potansiyel bir terapotik gelecege sahip olup olmadigini degerlendirmek icin umut verici bir deneysel yaklasim gibi gorunmektedir.
Bununla birlikte, bu gozlemler farkli uygulama yontemlerinin ve daha iyi NGF kaynaklarinin mevcut olacagini dusundurmustur. Son yillarda NGF’nin hasarli beyin noronlarina verilmesi ve Beyin-Kan-Bariyerini guvenli bir sekilde atlamasi icin baska stratejiler belirlenmistir. Burun-beyin yolunun, koku alma yolu yoluyla ilaclari beyne hedeflemede potansiyel bir yararli yol olabilecegi bulunmustur. Buna gore, nazal NGF uygulamasinin ve ayrica goz topikalinin NGF’nin beyne verilmesi icin daha guvenli bir strateji olabilecegi gozlenmistir. Daha yakin zamanlarda, burun-beyin ve goz-beyin yollari farkli arastirma gruplari tarafindan arastirilmis ve NGF’nin beyne verilmesinin potansiyel alternatif yolunu gostermektedir.
NGF’nin hasarli beyin noronlarina guvenli bir sekilde verilebilecegine dair ilk kanit, Chen ve arkadaslari tarafindan yayinlandi; bu , burun boslugu yoluyla uygulanan NGF’nin hasarli BFCN’yi koruyabildigini ve AD deney modellerinde davranis performansini gelistirdigini gostermistir. Benzer sekilde, goz topikal NGF uygulamasinin, kemirgenlerde gozlemlendigi gibi hasarli beyin noronlarina ulasabilecegini, onlari koruyabilecegini ve davranis performansini gelistirebilecegini gostermistir. Bu nedenle, noro-koruyucu molekul teslimat icin burun icin-beyin yol olumsuz yan etkiler uretmeden, yonetimleri tekrar edilmis ve beyin hedef uzerinde daha hizli bir etkiye i izin vermistir. Cok cesitli terapotik ajanlarin CNS’ye dogrudan verilmesi, farelerde, sicanlarda, primatlarda ve insanlarda gosterilmistir. Incir hayvan modellerinde ve insanlarda NGF’nin deneysel ve klinik kanitlarini sema haline getirir. |