Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Nisan 2020, 02:29   #1
Yazgı
Huysuz ve tatlı kadın..
Yazgı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Simyacı- Paulo Coelho

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yazıda “Simyacı “ (özgün adı O Alquimista), Paulo Coelho “ romanı hakkında bilgiler, romanının özeti, romanın konusu, ana fikri, romanın kahramanları, romanın olay örgüsü, romanın yazarı, “Simyacı “ (özgün adı O Alquimista), Paulo Coelho “ romanın şahıs kadrosu yazarın diğer romanları, Simyacı “ (özgün adı O Alquimista), Paulo Coelho adlı eserden alıntılar yer alır. Eser hakkında yorumlar, romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

KİTAP HAKKINDA
Simyacı “ (özgün adı O Alquimista), Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho'nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir fenomen olarak değerlendirilen üçüncü romanıdır. Simyacı, altı yılda kırk iki ülkede yirmi altı dile çevrildi ve yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez'den bu yana görülmemiş bir olaydır. Roman, yüreğinde çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir klasik kimliği kazanmıştır. Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı yaşamının felsefi öyküsüdür. Simyacı'yı bulmak kendini bulmaktır... Simyacı'nın dünya çapında bu kadar satmasının sebebi belki de kılavuzculuk niteliğinin ön planda olmasıdır.” [1]

Roman, bir zamanlar İslam dini ve kültürünün egemen olduğu Endülüs Emevilerinin toprakları olan İspanya’da, Müslüman Fas ve Mısır Piramitlerin etrafındaki şehirlerde geçmektedir. Mevlana’nın Mesnevisi ’inde de benzer bir hikâyenin olması, romandaki fiziki yolculuğun felsefi hatta tasavvufi bir yolculuğa dönüşmüş olması romanın ilginç bir yönünü oluşturmaktadır.
Eser İlk Müslüman hatta dünyanın ilk modern romanı olan İbn-i Tufeyl’in Hay Bin Yakzan [2] adlı romanının yazıldığı bu ülkede yaşayan Paulo Coelho ‘nun İslam tasavvufuna yabancı olmayacağı da açıktır. Bu roman düşünce derinliği, düşünme biçimi, içsel arayış ve seyahat noktalarından bir anlamda Hay Bin Yakzan- İbn Tufeyl romanı ile büyük benzerlikler taşımaktadır.

KİTABIN KONUSU:
Yüreğinin sesini dinleyerek gezgin olma isteyen ve dünyanın farklı yerlerinde yaşarsa mutlu olabileceğine inanan Santiago’nun gördüğü bir rüya ve babasının da telkinleri ile İspanya’dan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerinde olduğuna inandığı hazinesini aramaya gitmesidir. Endülüslü çobanın çıktığı bu yolculuk fiziki âlemde Mısırdaki Piramitlere doğru, içsel âlemde ise kendini ve mutluluğu arayıp bulmak şeklinde olmaktadır.
Santiago’nun bu yolculuğu İslam tasavvufundan izler taşıyan felsefi bir yolculuğa da dönüşmektedir.

KİTABIN ANA FİKRİ:
Mutluluk ve hedef uzak gibi görünse de çok aslında çok yakındadır. Her insan kendi menkıbesini yaşamak için dünyaya gelir ve kendi kaderini yaşar. Mutluluğu uzakta aramak yerine yüreğimizin sesine kulak vererek ve işaretlerin diline bakarak evrenin gizemli dilini sezebilir, içsel serüvenimizi tamamlayabilirsek mutluluğu da kavuşabiliriz. Bir insanın kendi isteklerine ulaşabilmesinin en güzel yolu, yüreğinin sesini dinlemesi ve işaretlerin dilini iyi anlamaktan geçmektedir.
Gönül gözü maddi gözden iyi görür. Yüreğindeki iç sesi dinle. Yüreğinin sesini dinleyenler ve işaretlerin dilinden anlayanlar, gerçek mutluluğun ve definenin nerede olduğunu anlar.

ROMANDAKİ KİŞİLER
Santiago: İhtiraslı çalışkan bir kişiliğe sahiptir. Çevredekilere çabuk uyum sağlayabilen bir kişidir. Tek arzusu dünyada mutlu olmak ve kendi dilediği gibi yaşamaktır. Peder olan babası Santiago’nun da peder olmasını ister. Fakat Santiago yaşamı kilisede değil; Dünya’yı gezerek öğrenebileceğini düşünmektedir. Kişisel bir menkıbesinin Dünya’nın gerçeklerini öğrenmek olduğuna inanmıştır Yüreğinin sesini izlemesi gerektiğini düşünen Santiago evrensel dili ve işaretlerin dilini okumayı öğrenmiştir. Ve yüreğinin götürdüğü yere doğru gider.
Bilge Kral, Santiago’ya ruhsal âlemde ve felsefi manada yol gösteren, gözlemin önemini kavratan kişidir. Kral kişisel menkıbesini arayan insanlara yol gösteren biridir. Ona göre insan gezerken, amacını ulaşmayı ararken hayatı asıl amacını ve kişisel sorumlulukları unutmamayı tembih eden bir bilgedir.
İngiliz: Kitap okumayı çok seven, akıllı ve macera seven bir kişiliğe sahiptir. Kişisel menkıbesini aramak üzere yola çıkan bir gezgindir.
Fatıma, Santıago’ya aşık olmasına rağmen ona yolculuğunu bitirmesini öneren genç kızdır.

Alıntı