Alın Yazısı. Gece yine karanlık vakitler, bir yanında küllük bir yanında alın yazısını yaşayan bir kul. Gecenin karanlığı ile susmuş, gündüz gölgesine pusmuş bir kul, bazen şükretmeyi bilen bazen de " keşke " sözcüğünü çok kullanan kul.
Evet bu anlattığım bizleriz, kimi zaman sokak lambasının yanmadığı karanlık sokaklarda hayallerin yarım kaldığı kaldırım taşlarında ve kimi zaman da gökyüzüne bakıp yıldıların kaybolduğu bir gecenin başrol oyuncularıyız.
Güneşin toprağı ısıtıp bizleri yakıp karşımıza çıkan insanların da içimizi soğuttuğu kullarız. Bazen kitaplara dalıp şarkılar dinleyip sokakta misketle, topraklar, ve bildiğimiz o saklambaç oynayıp kendi hayallerimizin gülüşlerimiz ve hatta göz yaşlarımızın saklandığı bodrum katların içinde saklanan bizleriz.
Evet şu an okuduğunuz şey yaşadığımız Alın yazısı ve kader denilen hayatın içinden bizlere ders verip ve ders alamadığımız bir toprağın soldurduğu kullarız. Hayata dair her şeye karamsar bakıp " bu da olmaz" diyenlerdeniz.
Öyle bir şey var ki ama`bazen şükretmeyi ve bazen de hayırlısı demeyi bilmeyi öğrenen insanlarız. Son cümle geçerken şöyle bitirmek istiyorum.
İnsan kul olup şükretmeyi öğrendiğinde, yaşadığı alın yazısı ( kader) dediği her şeye hayırlısı demeyi de öğreniyor.
________________ |