Hayatını camdan izlemek yerine içinde yaşamak ister misin.?

Şimdi içinizden o kadar hayal kurdum, hiç biri olmuyor. O yüzden artık bende izliyorum diyorsunuz değil mi.? İşte asıl yanlış tam da burada başlıyor. Ne demiş Hz. Mevlana, sen dua edersin; ama kabul olmuyor sanırsın. Nasıl ki bir ev ya da araba almak için biraz birikim yapıp daha sonra alıyorsak. İşte bizler de dua edip, ALLAH'a tevekkül edeceğiz. vakti zamanı gelince edilen duaların karşılığını mutlaka verir.

Önemli olan burada dua etmek mi yoksa duanın nasıl edildiği mi..? Burada devreye düşünce gücümüz giriyor, insanlar nasıl düşünürse öyle olur. İyi niyetle ve kelimelerin gücünü doğru telaffuz ettiği zaman. İstediğini doğru şekilde kendine çeker. Ama şöyle düşünün ; Kafası karışık nasıl bir dua edeceğini bilemeyen yada kafasında onca cümle iç içe girmiş biri nasıl doğru şeyleri kendine çekebilir ki.

"Kelimelerin Gücü" İnsan oğlu doğduğundan beri düşünceleri ile ya doğru ya da yanlış seçimler yapmıştır. Eskilerin de hep dediği gibi iyi düşün iyi olsun. Bütün gün karamsar olup kötü enerjileri çekip ya bugün işim olmadı, ya bugün de çok kötüyüm vs, vs gibi cümleleri hep odak noktaları yaparsa. Onlar istemese'de artık o kötü şeyler olur. Bir şeyi 40 kere söylersen olur misali..

Evrene ne verirsek onu alırız, güne nasıl başlarsak öyle gider. Çünkü etki / tepki olarak düşünün, kendinizi mutlu etmek sevgilinizin, ailenizin ya da dostlarınızın elinde değil. Tamamen sizin ve düşüncelerinizin elindedir bunu asla unutmayın.


İyimser insan her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felaket görür.