Hayatıma dokunabilenlere teşekkürler.
Başta Özen T.O. olmak üzere sırası ile Gazi K. ve D.T.
Özen T.O. : Türkçe öğretmenim.
Gazi K. : Çocukluğumun süper kahramanı.
D.T.: Şu an hala görüşemiyor olsak bile bende ki yeri daima özel olan ve özel kalacak olan Vasfiye Teyze'ciğim.
Sizler belki bu yazıyı okumayacaksınız, belki denk geliceksiniz.
Belki size mektupla postalayacağım ileride bu harfleri.
Sizlere kocaman teşekkürler.
Kendimi ifade edebilmem de emeği geçen, kitap okuma alışkanlığı kazandıran öğretmenime...
Sokaklarda bilinçsizce dolaşırken tanıştığım, bana bambaşka ufuklar açan Gazi K. Abime...
İnsanlara olan güvenim tuzla buz olmuşken, yaralarımı sıkı bir şekilde gizleyip, ara ara kendim kanatırken tanıştığım Vasfiye Teyze'ciğime...
Hatırlar mısın Vasfiye Teyze'ciğim?
Yedi yıl sonrasına mektup yazmıştım.
Hedefler koymuştum. Henüz iki yıl oldu yazalı ama ben o hedefin ilkini gerçekleştirdim bile. Üstelik öngördüğümüz dört yıldan önce.
Birgün ileride bunları okuyabilirsen çok mutlu olacağını düşünüyorum Vasfiye Teyze:)
Hem hayatıma dokunduğun için hemde hayatıma dokunan insanlara teşekkür edebilmeyi öğrettiğin için.
Ne kadar basit görünüyor, değil mi?
-Teşekkür ederim.-
Hayatınıza dokunabilen insanlara teşekkürü çok görmeyin.
Esen kalın.
________________
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Nâzım HİKMET