Ölüm.. Öldükten yaklaşık 30 dakika sonra insan vücudunda refleks denilen bir şey kalmıyor. Gevşeyen kaslar nedeniyle ağız ve göz kapakları açık kalıyor. Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor. İdrar akıntısı gerçekleşiyor. Ölümünün gerçekleşmesinden 24 saat sonra insan vücudu çürümeye başlıyor. Solunum durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar. İlk tür meyve başlayan organlar göz, mide, beyin, ve bağırsaklar. Ceset şişman ise daha çabuk çürürken tuzlu suda boğulanlar daha geç çürüyor. En geç çürüyen organlar ise kalp, böbrek, mesane dir. İlk çürüyen mide ve bağırsaklar olduğu için bakterilerin yoğun çalışması nedeniyle hızla gaz ortaya çıkıyor ve karın bölgesi şişiyor. Derinin üzeri yanık gibi su toplarken vücutta biriken sülfür nedeni ile renk siyaha dönüşüyor. Günden güne şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor. Bu olay mezarın üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor. Ortalama 4 yıl içinde insan tamamen kemik şekline bürünüyor. Güzelliğin, yakışıklılığın, zenginliğin, kibrin, malın, mevkin nerede? Yeryüzünde kasıntı bir şekilde yürüyen, küçük dağları ben yarattım egosuna sahip olan, küçücük beyni ile insanları aşağılamaya çalışan, Hayatı statü ve geçici başarılara odaklayan her kibirlinin sonu budur. Paranın satın aldığı insanların sonu budur. Tabii ki çalışın insanlığa faydalı olun ama bu dünyayı gözünüzde fazla büyütmeyin. Para, güzellik hepsi gidecek ama sadece gönül güzelliği Baki kalacak. sözlerimi son zamanlarda keşfettiğim bir kitap alıntısı ile bitirmek istiyorum.
"Hamam böceği de böcektir, uğur böceği de. İkisini birbirinden ayıran dış görünüşüdür. Birisini elimize alıp ona şarkılar söyler, diğeri ölsün diye evimize düzenekler kurarız. Yani, dış görünüş bu çağda her şeydir. Yani dışı beğenilmeyenin içi merak edilmez |