Geçtiğimiz yıl da yüz binlerce balığın öldüğü Hasankeyf’te yine toplu balık ölümleri yaşanmaya başladı. Kuraklık nedeniyle baraj sularının 40-50 metre çekilmesiyle bu yıl daha da artan balık ölümleri bölge halkını tedirgin ediyor.
Sulara gömülen Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yeri de su altında bırakıldı. Suların en üst kotta toplanmasının ardından mevsimlere göre su seviyesinde değişiklikler meydana gelirken, suların hızlı çekilmeleri yüzbinlerce balığı geçtiğimiz yıl öldürdü. Metin Aksu'nun haberine göre, bu yıl nisan ayında Hasankeyf civarında
özellikle yayın balıklarında ciddi ölümler meydana geldi.
Son bir haftadır Hasankeyf ve civarında bulunan gölet sahasında balık ölümleri yaşanırken, yaklaşık 2 yıldır devam eden balık ölümlerine ilişkin
kurumlar sessizliğini koruyor. Ekoloji örgütlerinin de konuya ilişkin herhangi bir girişimde bulunmaması dikkat çekiyor.
Yapılan köprü nedeniyle balıklar ölmeye başladı. 
Ilısu Barajı’nın yapım sürecinin tamamlanması ile birlikte Hasakeyf’teki anıt eser taşımalarının hız kazandığı dönemde eserlerin taşınması ve şantiyeye ulaştırılması için su altında kalan eski Hasankeyf-Gercüş yolu üzerinde bir köprü inşaa edildi.
Köprünün kot farkı nedeni ile balıklar, üreme döneminde Hasankeyf'in yukarısında bulunan Dicle Havzasına doğru çıkamadı ve üreme dönemlerinde yumurtaları ile birlikte
köprü ayağında sıkışıp kaldı.
Şah Balığı olarak bilinen balıkların köprü ayağına sıkışması nedeniyle on binlerce balık burada rahatlıkla yakalanıp
kamyon kasalarına doldurulduğu görüldü. Çevre sakinleri her ne kadar konuya dair şikâyette bulunsa da jandarma ekipleri sadece ara sıra bölgede devriye atmanın dışında bir müdahalede bulunmadı. DSİ yetkilileri ise köprünün kot farkının balıklara zarar vermediğini öne sürdü.
Barajın su tutmaya başlaması ile birlikte balık ölümleri başlarken, kimi Hasankeyflilerin botlar ile kaplumbağaları sudan çıkarması cep telefonları ile kayda alındı. Baraj göleti çöp yığınları ile birlikte yükselmeye başlarken en üst kotun Haziran-Temmuz aylarında oluşmasının ardından elektrik üretiminin başlaması ile
hızlı bir su çekilmesi yaşandı. Suyun çekilmeye başlaması ile birlikte ilk balık ölümleri Diyarbakır-Batman il sınırında bulunan Zilek Köprüsü mevkiinde Eylül 2020 tarihinde başladı. 
Suyun çekilmesi devam ederken özellikle Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Ağılköy mevkiinde yüzbinlerce balık hayatını kaybetti. Görüntüler iki kez basına yansımasına ve balıkların sudaki son çırpınışları kayıt altına alındı. Kuraklığın sürmesi nedeni ile Hasankeyf ilçe sınırları dahil
tüm baraj havzasında balık ölümleri yaşandı.
Ölümlerin sosyal medyada gündem olması ile birlikte ise Diyarbakır Barosu Çevre Komisyonu Diyarbakır Savcılığına sorumluların tespiti için suç duyurusunda bulunurken savcılık yetkisizlik kararı vererek dosyayı Bismil Savcılığına sevk etti. Dönemin Batman Barosu başkanı ise sosyal medya hesabından konu ile ilgileneceklerini iletmesine rağmen sonrasında
baro herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu yıl Nisan ayında ise su altında bırakılan eski Hasankeyf-Gercüş yolu civarında ölü yayın balıkları karaya vurdu. 
Suyun kirli görüntüsü ile birlikte zirai ilaçların da neden olabileceği düşünülen balık ölümleri yeniden yaşanırken tehlikeye karşı
herhangi bir önlem alınmadı ve sivil toplum örgütleri tarafından herhangi bir araştırma yapılmadı.
Baraj öncesi
ekolojistlerin ısrarlı uyarılarına rağmen Batman, Siirt, Diyarbakır başta olmak üzere baraj sahasına dökülen atık sular, biyolojik arıtma tesislerinin olmaması nedeniyle baraj göletini bir foseptik çukuruna çevirdi. Ölü balıkların aylarca doğada ortada kalması ekolojik kırımı gözler önüne sererken, baraj sahasında yaşanan balık kıyımına karşı kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin sessizliği de dikkat çekiyor.
Alıntıdır.