Yalan Dünya Yalan Dünya
Şu üç günlük dünyada ömür biterken
Ağır ağır menzile doğru giderken
Yaşadığın arkanda solup biterken
Yalan dünya senin olsa ne olur
Ne ana nede baba geliyor sende
Musallaya yatarsın soğuk bir tenle
Bu yolculuk mahşere cepsiz kefenle
Mal mülk para senin olsa ne olur
Ömürler gelir geçer tükenir yıllar
Ardından hüzünlenir ağlar anılar
Mezarının başından dönerde canlar
Özleyenler senin olsa ne olur
Yüreğinde sevgiden bir eser yoksa
Nehirler çağlasa da bendine aksa
İnsan oğlu yürüse ardından çıksa
Nam ve şöhret senin olsa ne olur
Garip bir yolcuyum ben hayat yolunda
Azraili taşırım kendi kolumda
Filimdir hayat oynar sağım solumda
Aldığın nefes senin olsa ne olur
Sırtında nice yükler vardır elbette
Çare arar durursun elbet hikmette
Huzuru arıyorsan elbet cennette
Üç günlük dünya senin olsa ne olur
Ağlarsın akan yaşın yüzünü yakar
Kalbimden nehirler çağlayıp coşar
Bir hengameye doğru insanlar koşar
Dağlar nehirler senin olsa ne olur
Dert çekmeye gelmişiz fani dünyaya
Kapılıpta gitmişiz yalan rüyaya
Huzuru arıyoruz dünyada güya
Mutluluk huzur senin olsa ne olur
Ne volkanlar patlıyor gönül dağında
Felek tuzak kuruyor kahpe ağında
Niyetlerin yetişiyor hayat bağında
Güzel ve çirkin senin olsa ne olur
Şu yalancı dünyaya misafiriz biz
Vademiz doluncada göçer gizderiz
Bu yoldan geçeceğiz elbet hepimiz
Konaklar hanlar senin olsa ne olur
Bir sabah gün doğunca okunur sela
Açıpta kucağını bekler müsella
Dört kollu ile çıkarız ebedi yola
Ömürler canlar senin olsa ne olur
En fazla doksan yıldır ömür dediğin
Birkaç metre kefendir sonda giydiğin
Mezarından dönecek canım dediğin
Yalan dünya senin olsa ne olur
Şu hayatın yolunda yürür gidersin
Yılların gelir geçer bir gün bitersin
Yolun sonu göründü daha ne dersin
Geçen yıllar senin olsa ne olur[/SIZE] |