Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Ağustos 2021, 20:09   #1
Sterben
18-02-2020
Sterben - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Cool Uçurtma Avcısı Romanından Etkileyici Alıntılar

Afgan yazar Khaled Hosseini'nin dünya çapında ses getiren romanı Uçurtma Avcısı'nı okuyanlar, bu günlerde Afganistan'da yaşananlarla biraz daha empati kurabiliyor.
Romanda ülkede yaşanan karışıklığın bir çöküşü nasıl hazırladığı anlatılıyor. Yıllar sonra Afganistan'ın geldiği bu durum ise o yıllardan kalan bir domino taşı etkisi aslında.
Kitaptan alıntıları okurken bir kez daha Emir, Hasan, Assef, Baba, Ali, Rahim Han, Sohrab gibi karakterlerin dünyasında kendinizi bulacaksınız.
"İyilik bu toprakları terk etti; ölümlerden kaçmanın yolu kalmadı. Ölüm, her an, her yerde ölüm."


"Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok."


"...Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir."


Bir adamı öldürdüğünde bir hayat çalarsın. Karısının onun üzerindeki hakkını, çocuklarının babaları üzerindeki hakkını da. Yalan söylediğinde birinin gerçeği bilme hakkını çalarsın. Çalmaktan daha alçakça bir hareket yoktur.
"İnsan olmana izin vermiyorlar."


"Elime bir tüfek alıp önüme gelene ateş etseydim bile, o beni bir an sendelemeyen bir sevgiyle sevmeyi sürdürürdü."


"Zamanla kanserin pek çok adı olduğunu öğrendik; tıpkı şeytan gibi."


"Masasının üzerindeki bir levhada şöyle yazıyordu: Yaşam bir trendir, atla!"


“İlkokul birinci sınıf kitabımı bile okuyamayan Hasan, beni rahat rahat okuyordu.”


"Belki haksızlık, ama bazen birkaç günde hatta tek bir günde olanlar bütün bir ömrün akışını değiştirebiliyor Emir."


Baba, kötülerin bile canını yakmanın günah olduğunu söylerdi. İstemeden kötü olmuşlar, bazen de düzelirlermiş."


"Mutlu son diye bir şey var mı? Her şey bir yana hayat bir Hint filmi değil. Afganların en sık yinelediği deyiştir: Zendagi migzara. Hayat devam ediyor."


"Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek, her zaman daha zordur."


"Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın."


"Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler."


“Uçurtmayı senin için yakalamamı ister misin? - ”Yutkunurken, âdemelması inip çıktı. Rüzgâr saçlarını karıştırdı. Başını evet anlamında salladığını gördüm.
“Senin için bin tane olsa yakalarım,” dediğimi duydum. Sonra döndüm, koşmaya başladım. Yalnızca bir gülümsemeydi, hepsi bu. Her şeyi düzeltmiş değildi. Hiç bir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı bir yaprak.
Alıntıdır.