suçlu hep restaurant ve cafeler. suçlu hep esnaf zaten. yazık, gerçekten çok yazık oluyor esnafa.

ayrıca da covid aşılarının hiçbirinde faz4 çalışması tamamlanmadı. aşıların güvenli olduğuna dair hiçbir sağlam bilimsel veri yok ellerinde.

geçmişte de zaten aşılar ve hatta ilaçlar için çok sayıda vaka yaşanmış. aşıların ilaçların geliştirilmesindeki prosedürlere hepimiz aşinayız. faz durumları yani. bunların en temelde etkili olduğunu ve güvenilir olduğunu ispatlamak için geliştirilmiş prosedürler. geçmişte de ciddi yan etkiler ve ölümler görüldü, covidde de görülüyor. ama bunlar ispatlanmadan insanlara uygulanması son derece tehlikeli. ortada şüphe var ve bunların giderilmesi gerekli.

aşı firmaları bile aşının güvenilir olmadığını bildiklerinden dolayı yasal muafiyet almadan bu aşıları satmıyorlar. o muafiyeti almıyorsa zaten aşı alamıyorsunuz. niye bunu yapıyorlar. kendilerine yönelik açılacak tazminat davalarından korktukları için. nörolojik, alerjik, otoimmün ve aşılar ölüme yol acabilir. bugüne kadar da baktıığımızda pek çok şüphenin gerçekleştiğini biliyor ve görüyüruz, okuyoruz.

dünyada milyonlarca insan aşılandı ve aslında hepsi faz3-faz4 deneyi kobayı olmuşlardır.

insanlara zorunlularmış gibi aşı yaptırılmak isteniyor, ama kimse sizi aşı olmaya zorlayamaz. aşı olmaya zorlamak demek vücud bütünlüğünüze saldırı demektir. ağır cezalık suçtur. aşı olmayanlara faşizan ifadelerle aşı olmayanlara vatan haini olarak nitelendirmek suçtur, aşı olmayanlara yaşam hakkı tanımayacağını belirten tıp mensupları bile var. her insan tedavisini ve doktorunu seçme hakkına sahiptir. en doğal özgürlüğü budur. kimse aşı olmaya zorlanamaz, o yasak bu yasak çeşitlendirmeleri de yasal olarak suçtur.

ayrıca. aşı karşıtı değilim, taraf da değilim. bu akıl ve mantık dışı olur zaten. aşıların güvenilirliğinden bahsediyorum burada.