Konu: Lorem Ipsum
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Mayıs 2021, 16:46   #4
Naz
Naz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

"Bazen hayatım bir trapezden diğerine atladığım salınmalar dizisi gibi geliyor. Ya bir trapeze asılıyım ve onunla sallanıyorum ya da yaşamımın bir anında trapez askılarının arasındaki boşlukta hızla savruluyorum.
Çoğu zaman yaşamımı, o andaki trapez askıma canımı kurtaracakmış gibi sıkıca tutunarak geçiriyorum. Beni belli bir tutarlılıktaki sallanma hızına getiriyor ve ben de hayatımın kontrolü bendeymiş gibi hissediyorum.
Çoğu doğru soruları biliyorum, hatta bazı cevapları bile bildiğim oluyor.
Ancak, arada sırada mutlulukla (ya da o kadar mutlu olmayarak) sallanırken, ileriye bakıyorum ve ne görüyorum? Bir başka trapez askısı bana doğru geliyor. Askı boş ve biliyorum, o yerdeki “Ben” biliyor, o yeni trapez askısının üzerinde benim adım yazılı. O benim bir sonraki adımım, benim gelişimim, benim canlılığım, beni almaya geliyor. Kalbimin en derinlerinde biliyorum, gelişmem için, ilerlemem için bu iyi tanıdığım, onunla sallandığım trapez askısına tutunmayı bırakmalı ve yenisine geçmeliyim.
Bu bana her olduğunda eski askıyı tamamen bırakmadan yenisine tutunmayı umuyorum (hayır, dua ediyorum). Ama o bilge parçamda ise biliyorum ki eski askıyı bütünüyle bırakmalıyım ve zamanda bir süre boşlukta ileriye fırlamalıyım ki yeni askıyı tutabileyim.
Her seferinde, içim devasa korku ile doluyor. Bilinmeyenin boşluğu üzerindeki tüm eski fırlamalarımda her zaman başarmış olduğum gerçeğinin bir önemi yok. Her defasında, kaçırmaktan, iki trapez barı arasındaki dipsiz boşluğun görünmeyen kayalarına çakılmaktan korkuyorum. Buna rağmen yapıyorum. Belki, mistiklerin inanç deneyimi dedikleri bu olsa gerek. Hiç garanti yok, ağ yok, sigorta poliçesi yok ama buna rağmen yapıyorsunuz, çünkü eski askı artık seçenekler listesinden silindi. Böylece, bir mikro-saniye ya da bin yaşam kadar sürecek sonsuzlukta, “geçmiş gitti, gelecek ise henüz burada değil” diyen karanlık boşluğun üzerinde yükselerek uçuyorum.
Ben buna “geçiş” diyorum. Gerçek değişimin oluştuğu tek yerin bu geçiş olduğuna inanıyorum. Gerçek değişim diyorum, eski sinir noktalarıma bir yumruk yiyene kadar süren sahte değişimden bahsetmiyorum.
Fark ettim ki, kültürümüzde bu geçiş alanına “hiçbir şey” olarak bakılıyor, “yerler arasında olmayan yer”. Elbette, eski trapez askısı gerçekti ve bana doğru gelen trapezin de gerçek olmasını umuyorum. Ama ya aradaki boşluk? Bu, elinden geldiğince çabuk ve bilinçsizce geçilmesi gereken, korkunç, akıl karıştırıcı, yön şaşırtan hiçbir yer mi?
HAYIR! Bu ne büyük bir kayıp fırsat olurdu. İçimde gizliden gizliye bir şüphe var, aslında geçiş alanı tek gerçek şey ve trapez askıları ise gerçek değişimin, ilerlemenin, gelişimin oluştuğu boşluktan kaçınmak için uydurduğumuz yanılsamalardan ibaret. Bu sezgim doğru olsa da olmasa da, hayatlarımızdaki geçiş alanları gerçekte mucizevi zenginlikte yerler. Onlar onurlandırılmalı, hatta keyfi çıkarılmalı. Evet, geçişe refakat eden (ama etmek zorunda olmayan) korkuyla, acıyla ve kontrolün elinizde olmadığı hisleriyle, bunlar hayatımızın en canlı, büyümenin en çok olduğu, tutkulu ve genişleten anlarıdır.
İşte böyle bakarsak, geçiş korkusunun korkuyu def etmekle hiçbir ilgisi olmayabilir. Geçiş korkusu kendimize iki trapez arasında geçiş yaparken” gezinmeye” izin verip verememekle alakalıdır. Yeni bir trapez askısına, ya da herhangi bir askıya tutunma ihtiyacımızı dönüştürmek, değişimin olduğu tek noktada yaşama hakkını kendimize tanımaktır. Ödünüzü patlatabilir. Aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla aydınlatıcı olabilir. Boşluk içinde fırlayıp savrulurken uçmayı öğrenebiliriz."
Danaan Perry- Warriors of the heart

________________

Too glam to give a damn