Yönetmenler Christopher Caldwell ve Zeek Earl’in 2014 tarihli “Prospect” isimli kısa filmlerinden, aynı isimle uyarladıkları film, ilk gösterimini SXSW Film Festivali’nde yapmış, ardından ülkemizde vizyon şansı bulamadan sessiz sedasız dijital platformlarından izlenebilir hale gelmişti.

Bilim-kurgu türünü takip edenlerin, son dönemde izledikleri filmler nedeniyle uğradıkları hüsran göz önüne alındığında, Prospect için giriştiğimiz bu kazı çalışması bizim için daha anlamlı hale geliyordu.

Önümüzdeki yıllarda; Netflix, Amazon vb. yayınlanacak ve başka sebeplerle vizyon şansı bulamayacak filmlerin artışını düşündüğümüzde, Sinema Kolektifi bünyesinde bu kazı çalışmalarının artacağını belirtelim.


[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Peki nasıl bir maden bulduk? Açıkçası bilim-kurgu türü için değerli, ancak anlattığı konuyu işleme biçimi itibariyle çok derinlikli olmayan bir film ile karşı karşıyayız. Film, değerli bir madeni bulmak için indikleri gezegende, hem uzay araçlarının bozulması hem de karşılaştıkları diğer insanlar sebebiyle başları derde giren bir baba-kız hikayesini anlatıyor. Bunu yaparken, yarattığı atmosfer açısından filmin gayet başarılı olduğunu belirtelim. Bunda kuşkusuz, filmin klasik western anlatılarının sahip oldukları kalıplara sırtını yaslamasının önemli bir etkisi var.

Değerli bir maden arayışı, bunun hiçbir şekilde kanuni dayanağı olmadan kaçak şekilde yapılması, bu madeni arayan birden fazla kişinin olması, bulunan hazine üzerinde kimin güçlüyse onun söz hakkı olması, tekinsiz bir orman ve burada yaşayan tehlikeli yerliler şeklinde özetleyebileceğimiz bu kurgu filmin içerisinden hiç çıkmamanızı sağlıyor.

Bir maden arayıcısı rolünde karşımıza çıkan, Game of Thrones dizisindeki Oberyn Martell rolüyle adını hatırlayacağınız, Pedro Pascal’ın iyi performansı filmin bir diğer artısı olarak öne çıkıyor.

Ancak yönetmen ikilisi, 2014 tarihli kısa film aracılığı ile zaten bu atmosferi başarılı bir şekilde kurabileceklerini göstermişken, bunu bir ileriye taşıyacak hamleleri yapamayarak, kendi ayaklarına sıkıyorlar. Filmin irtifa kaybetmesinin en önemli sebepleri, bu atmosferi bir ileriye taşıyacak bir olay örgüsüne ve derinlikli karakterlere sahip olmaması.

Filmin en önemli karakteri olan Cee’nin, bu evrene henüz iki dakika önce günümüzden ışınlanmış gibi duran hali, hazine peşindeki babasının bu motivasyonunu nereden aldığı, Pedro Pascal’ın canlandırdığı karakterin yıllardır orada ne işi olduğu ve babanın yerine geçince yaşadığı değişim, paralı asker toplamının filme ansızın dahil olması gibi hususlar bahsettiğimiz eksilere örnek olarak verilebilir.

Aynı zamanda filmdeki hazineden beklenilen kazancın, her karakter için farklı bir anlam taşıması ve bu açıdan taşıdığı muğlaklık bir başka sorun. Hazineyi bulunca karakterlerimiz hangi sorunlardan kurtulacaklar, hazine için neleri göze alabilirler, hazineden vazgeçip gezegenden kurtulduklarında ise onları nasıl bir gelecek bekliyor.

Ancak filmin tümüne bakıldığında; 2018 yılında gördüğümüz Upgrade ve Annihilation gibi örneklerin hemen ardına yerleştirilebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yarattığı atmosfere biraz daha heyecan katabilse, kuşkusuz bu filmlerden daha iyi bile olabilecek bir potansiyele sahip olduğunu ekleyelim.

Alıntı