20 Mayıs 2021, 16:10
|
#6 |
| | | İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Toplanın. Size bu güne özel arılarla ilgili maceramı anlatacağım.
Ben küçükken bahçeli bi evde oturuyorduk ve anamın çiçekleri babamın çiçekleri derken bahçe arı kaynıyordu.
Haliyle korkudan arkadaşlarımla kardeşlerimle bahçede oynayamazdık. Bi gün şeytan dürttü ya arkadaşlarımın da aklına girerek arıları öldürmemiz gerektiğine hepsini ikna ettim.
Savaşımız başlamış oldu. Hepimiz elimize aldığımız mermer taşlarla, canla başla arıları öldürmeye çalışıyorduk en çok arı öldüren de mahallenin çete başı olacaktı. Bayağıda bi arı öldürmüştük aslında.
Bi süre sonra bahçede bizi fark eden ama ne yaptığımıza anlam veremeyen annem yanıma gelip bana ne yaptığımızı sordu bende durumu söyledim. Annemin gözü o an, sıkı sıkı tuttuğum avucuma kaydı ve başına gelenleri anlamış gibi avucumu açmamı söyledi.
Ama nafile.. Öldürdüğümü düşündüğüm arıları avucumda toplayan ben (küçükken de çok zekiymişim), ölmeyen arıların avucumu sokmasından dolayı avucumu açamadım bi süre.
Zor bela açtığımdaysa elim, şişirilmiş bir cerrah eldiveni gibiydi. O günü hiç unutmam, arılar günü sayesinde bi kez daha hatırlamış oldum.
Avucumu sokan arıları burdan saygıyla anıyorum |
|
| |