Erzincan Yöresi- Metin Ağa Türküsü Metin Ağa
Refahiye İlçesine bağlı Mendemebaşı Köyünden fidan gibi bir delikanlı, bütün delikanlılar gibi peygamber ocağına gitmeye hazırlanmaktadır. Beklenen günler gelir çatar.
Birkaç arkadaş, Anadolu’nun her köşesinde olduğu gibi, eğlenir, gülerler, sevinirler. Çünkü;
içlerinde vatan, millet, bayrak aşkı vardır. Köyden ayrılma zamanı artık gelmiştir.
Metin annesinin elini öper ve boynuna sarılarak:
“Ağlama anam, gelir geçer bu günler.” Der.
Evli olduğu için çocuklarının boynuna sarılır ve köyden ayrılırlar. Metin, askerlik görevini Kıbrıs’ta yapmaktadır. Annesine sık sık mektup gönderir. Annesi Metin’in iyi olduğunu öğrenince sevinmektedir. Aylar geçer, bir gün köye Metin’in şehit olduğu haberi ulaşır. Bunu duyan annesi ve çocukları ne yapacağını şaşırırlar. Artık elden ne gelir. Metin şehitlik mertebesine ulaşmıştır.
Bu olay üzerine annesi şu sözleri söyler:
Ötme bülbül ötme çukur ovada,
Cücüklerin bekler seni yuvada,
Kendi gurbette gönlü sılada,
Çekerim ayrılığı, ne gelir elden…!
İndim Gazova’ ya yedim poyrazı,
Bize nasip olmadı bayram namazı
Yoktur dağlar yoktur, benim meralım
Yitirdim yavrumu, yanar ağlarım…!
Kalmaya, kalmaya ahım kalmaya,
Yavruma sebep olan murat almaya,
Bir bulut indi dağa, geliyor yağa yağa,
Askerler dağıldı, hani ya Metin Ağa. (Refahiye, 1998:93)
________________ Üzüldüğümüz çok şey oldu
ama yuttuk, oturduk…
Yalnız Beşiktaş'ı üzmesinler.
- Süleyman Seba |