İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..!

14 vicdanı retçinin öyküsünü anlatan güzel bir kitap efendim. herkes asker doğmaz, doğamaz. askerlik bir meslek olmalıdır. kimsenin vatana, devlete borcu yoktur. herkes, mühendis, yazılımcı, kimyacı, fizikçi olamayacağı gibi herkes asker de olamaz.

ülkenin güvenliği acemilere ve bu mesleğe uygun olmayanlara emanet edilemeyecek kadar önemli bir meseledir.20 yaşında gençlere silah parkurlarında iki mermi sıktırarak ülke korunmaz. bakınız avrupa da askerlik kalkalı onlarca yıl oluyor.

bu teknoloji döneminde ülkenin güvenliği kuru vatanseverlikle ve kaba kuvvetle sağlanamaz. teknolojiye ayak uyduramayan, gelişime kapalı, bilimden uzak ülkelerin geldiği durum ortadadır. bakınız osmanlı da aynı hatayı yaptı vurdular kıçına tekmeyi ortadoğu çöplüğüne atıverdiler. eğer aynı şeylere maruz kalmak istemiyorsak akıllı davranmak durumundayız.

ama aziz nesin'in dediği ortalamadan çok daha fazla insan olduğu için maalesef hiç umut besleyemiyoruz. hem zaten tabiatta şehitlik diye bir mefhum yoktur, ölüm vardır. ölen biri için ölümden sonrası yoktur; şehitlik kalanların siyasi mastürbasyonudur. zaten şehitlik sanıldığı kadar güzel bir şey olsaydı emin olun siyasiler onu da bize bırakmazlardı.

kaçtane vekilin, bakanın, başbakanın, cumhurbaşkanı'nın oğlu askere gitmiş şimdiye kadar ?

________________

Kalabalıkta karşılaştılar. Sakin denizde yılgın ilerleyen gemiler gibi, yürüyen insanların arasında. Yan yana geldiklerinde gözler birleşti, zaman durdu. Sonra geçip gittiler, ardından uyandı. Zaman hâlâ duruyordu...