İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..!

her ne kadar kapitalizm bir sömürü sistemi gibi görünse de kapitalizmin insan doğasına en uygun sistem oluşu inkar edilemez. ancak parası olmayan, gelir seviyesi düşük, okumamış, cahil kalmış kesim kapitalizmin ne olduğunu bilmeden onu eleştirir. dünya çarkının dönmesi için birilerinin birilerini yönetmesi, gerekirse koyun gibi gütmesi gerekir.

dünya öyle sizin ütopyalarınızdaki gibi güllük gülistanlık herkesin refah içerisinde yaşayacağı, herkesin eşit olacağı, gelir düzeyinin eşit paylaşılcağı gibi saçmalıkları gerçekleştirebileceğiniz bir yer değil. o halde kuralım komünist bir ülke köyde koyun otlatan çoban da aynı parayı alsın, beyin ameliyatına giren doktor da.

sen ömrünü okuyarak harca, çabala, gece gündüz çalış, çabala buluş yap, iş kur kendini geliştir. işveren ol, binlerce çalışanın olsun sonra fakirin biri gelsin sen kapitalistsin diye seni eleştirsin.

bakınız ne diyor adam; "uluslararası ilaç firması ceo'su kanser ilacıyla ilgili konuştu: "ilacı hintliler için değil, zengin batılılar için geliştirdik" zeki olmak bunu gerektirir. ben olsam ben de aynısını yapardım.

yahu milattan önce binlerce yıl önce dünyanın balta görmemiş ormanlarında da, mağaralarda da, bilmem ne kabilelerinde de yaşayan insanlar içinde günümüzdeki gibi sistematik bir şekilde olmasa da kapitalizm vardı. güçlü her zaman zayıfı ezer, yönetir ve kullanırdı bu doğanın kanunudur.

o zaman çitalar da ceylanları yemesin, aslanlar da bufaloları yemesin, yok hümanism, animalizm. bir ceylan sürüdeki diğer ceylan aslana yem oldu diye acı çekmez, bahçedeki kaktüs neden yanımdaki gül daha çok sulanıyor, daha güzel kokuyor diye kıskanmaz, ama insanoğlu öyle mi insanoğluna özgüdür kıskanmak.

bırakın şimdi hayaller aleminde yaşamayı da gidip yüzünüze bir avuç su vurun ve ezilmeye devam edin.

________________

Kalabalıkta karşılaştılar. Sakin denizde yılgın ilerleyen gemiler gibi, yürüyen insanların arasında. Yan yana geldiklerinde gözler birleşti, zaman durdu. Sonra geçip gittiler, ardından uyandı. Zaman hâlâ duruyordu...