BahaR GüLü Akşamdı.
Adı bahar mı gül mü güz mü
İlk görüşte gülmeye başlamıştı.
Biraz dalgın sesi titrek selam vermemiştim.
Oysa belki de kırdım istemeyerek hızlı hızlı yürüyordu.
Kaşını almış dudağını boyamıştı.
Yüzü sonbahar hüznü güneşe benziyordu.
Gülüşü birden bire geldi,beklemiyordum.
Keskin bir bıçak gibi saplandı aklıma…
Hep böyle cana yakın mı bakar acaba?
Akşamdı
Uzak bir deniz kenarında oturmuş efkâr yakıyordum.
Karanlık tutmuştu yolları
Kim bilir kimin boynundaydı kolları gecelerdir.
Kötümserdim
Sakallarımı uzatmış durup durup uzakları dinlemiştim.
Belki de bir zehirli göz tarafından zehirlenmiştim.
Telefonu geldi aniden,
Dilinde kelimeler bir şeyler söylüyordu.
Dilinde kelimeler silerek bilmeyerek bi şeyler söylüyordu.
Gülerek yaz geçti,
Kış geçti benden bir bahar geçti ben bahardan geçmedim.
Akşamdı!
Uyanıktım yatağımda oturuyordum.
İstanbul mışıl mışıl uyuyordu.
Şimdi ne yapıyordu?
Ne yemiş, ne içmişti?
Nerede dans etmişti?
Gözleri dolu muydu,
Yoksa düşleri dolu muydu?
Neyse neyse bunları düşünmek istemiyordum.
Kanıma girmişti bir kere
Sanki başı göğsümde eli elimdeydi.
Yaşamak sevmekten geçer diyerek
Belki de sevdim isteyerek…
Sabahtı O yoktu,
Ben yıkılıp gitmiştim.
Bir daha ne zaman, nerede, ne olacağımızı ikimizde bilmiyorduk.
Belki yeni başlayacaktık,
Belki hiç başlamayacaktık,
Belki de başlayıp bitirmiştik.
Belki de Belki de…
Nazım Hikmet |