Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Ocak 2021, 16:43   #1
Lareina
Özel Üye
Lareina - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Küçük umutlar,büyük güvenler.

Başlığı neden böyle attım hepiniz bakıyorsunuz.
Bunun bir nedeni var tabiki kendimce ;
Hepimizin hayatlarında küçük büyük yokuşlar olmuştur.
Devam da ediyor yokuşla. Kim bilebilir bu yokuşları çıkarken, hatta inerken ne mücadeler verdiğinizi? Velhasıl yokuşları çıkarken sonunu hayal ederiz, umut ederiz. Belkide bu umutlara ve hayallere kapılmak bizleri bu dünyadan bertaraf etmiştir.
Tam da böyle işte, umutla başlarız her yolumuza ister küçük ister büyük.
Tüm yokuşlar, zorlukları ile severiz. Hayatıda böyle yaşıyoruz, kimi zaman olmayacak umutları kapılıp
kendimizi yoruyoruz.Yada umutsuzlukla boğuluyoruz.
Ee sende umut etme diyeceksiniz.Olur mu efendim ?
Çayı şekersiz içmek gibi,geceyi aysız görmek gibi , çiçeği susuz bırakmak gibi.
Umut bizim yaşam çizgimiz.O çizgiyi ayarlamak gerekiyor sadece.
Hayat çok zikzaklı yol, umutlarımızda öyle ve insanların yörüngesinde değişebiliyor.
Bunun sonunda ne mi oluyor?
Güvenmiyoruz efendim.
Bir yerde okudum "Güven duygusu bir kere kaybedilir ve sonrası hep şüphedir."
Ne kadar doğru.Gitti mi gidiyor o duygu.Neden gönderiyorsunuz duygularımızı?
İnsanların inandığı yoldan, tutunduğu umutlardan solduruyorsunuz.
Bazılarınız, kötü kalplerinizdeki zehirleri akıtcağım diye iyi insanların dünyasını yıkmaya çalışıyor..
Olmaz malesef.
Gün gelir devran olur da döner o zehir size, su misalı akar tüm vücudunuza.
Ve demem o ki ; ey güzel kalpli insanlar, herşeye rağmen devam edin kendi yolunuza.
Hem ne demiş Müge ANLI ; ŞÜPHELENİYORSAM DOĞRUDUR.
Doğru bulduğunuz tüm yollarda görüşmek üzere, esenkalın.
________________

“Size kafamda bir hüküm giydirmedim bayım. çünkü benim kafamda cezanız idamdı. ama sizden kafamda dahi öldüremeyecek kadar nefret ediyordum. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemiyorum...”

Konu Lareina tarafından (24 Ocak 2021 Saat 14:07 ) değiştirilmiştir..