Alıntı:
Publisher Nickli Üyeden Alıntı
"Seçimlerde oy kullanabilen ama kendi evinde söz hakkı olmayan, babasının iffet ölçeri, akrabaların stres topu, kocasının kuluçka makinesi, toplumun günah keçisi, BEN...
Sizce ÖzGüR müyüm?"
"Vay be" dedirten bir yazı oldu, bir çırpıda okudum.
Çok haklı bir isyanın, keskin bir dille ama üzmeden kibar bir üslubu..
Ezilenlerin filmi olur, türküsü olur, olur da olur...
Bir şeyleri çözümlemek için önce anlatmak gerekir tabii, bunu çok iyi başarmışsın.
Peki göğüs kafesini saran bu ezilmiş hissini nasıl geçirebiliriz?
Emeğine, yüreğine sağlık canım.
Dipnot: Sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]
sizin de emeğinize sağlık :) |
Sevgili Publisher, size ayrıca, özel olarak yazmak istedim. O kadar güzel bir soru sordunuz ki...
Bu hissi nasıl geçirebiliriz?... Ben çok biz, bir takım özgürlük, kudret ve donanımı olan, kadınlara görev düştüğünü düşünüyorum. Kontrol ettim, bu forumda açmamışım ama bulunduğum hemen her forumda bununla ilgili bir konu açmak huyumdur. Burayı atladığımı farkettirdiniz, ilk fırsatta ilgilenicem :) Teşekkür ederim.
Lakin sizin de vurguladığınız gibi forum, sosyal medya vb. mecralardaki farkındalık, sadece yara bandı. Çözümün, hayatımızdaki ve elimizin uzandığı her kadını gözlerinin içine bakarak sevip, önemsemek; hayatlarımızın herkesinki kadar değerli olduğunu doğdukları andan itibaren her fırsatta hissettirmekten geçtiğine inanıyorum. Biz birbirimiz kollayıp, yüceltirsek bir şeyler değişecektir. Kendi kıymetimizi bildikten sonra, bizi değersizleştirmeye, kimliksezliştirmeye çalışanları tükürüğümüzle bile boğarız.
Muhtaç olduğumuz kudret, 23. kromozomumuzda saklı ;)
Değerli yorumunuz için tekrar teşekkür ederim ;gul