Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Aralık 2020, 19:04   #9
Publisher
Edebî
Publisher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart

Alıntı:
ZaLim Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yoğun ilginizden dolayı teşekkür ederim arkadaşlar. Şimdi sırada ikinci mazim var. İkinci mazim ilkinden daha ilginç ve sinir edici idi bana. Abdo kısa adlı arkadaş ile yaşadığım mevzuyu hiç bir zaman unutmayacağım..

Diş fırçası ile saç tarandığı nerede görülmüş?

Cihangir'de kiralik bir evde oturuyoruz 2 kişi ortak kullanıyoruz. 20'li yaşlardayız genciz daha. Ben gece bar'da çalışıyorum taksim'de arkadaş ise sporcu gündüz spor salonuna gidiyor akşama kadar. Benim mesaim akşam 7-8 gibi başlıyor sabahın 7'sine kadar. Hesap, kitap, temizlik, kahvaltı, dansçıları evine bırakmak vs derken eve gelişim gündüz 11'i vs buluyor. Arkadaşım da sabah 10 akşam 7-8-9 belli olmuyor.
Öyle ki 24 saatte ev arkadaşım ile ancak 1 yada 2 saat denk geliriz yada gelmeyiz. Gelirsekte anca 3-4 günde bir.


Şimdi arkadaşın amcası oğlu asker dağıtım iznine yanımıza geldi. Başımızın gözümüzün üstünde misafir ettik. Ev 2 odalı benim kişisel eşyalarım benim kendi odamda. Salonda ise ortak kullanım malzemeleri var.
Bu yanımıza gelen misafirde sabah ev arkadaşım ile beraber çıkıyor ve gece iş çıkışında beraber takılıyorlar. Ben çocuğun yüzünü bi geldiği zaman gördüm.

Benim kişisel eşyalarım kıymetlidir. Kimseye kullandırtmam şahsıma ait olan hiç bir şeyi. Özellikle izinsiz kullanan olursa deliye dönerim. Evlendim çoluk çocuğa karıştım bu huyum değişmedi.

Bir akşam uyandım saat 6-7 gibi, hava erken kararmış. İşe gitmeden her zaman ki gibi dişlerimi fırçalıyayım dedim. Banyo ile benim odam arasında kocaman salon var. Yani odamdan çıkınca salondan geçip sonra banyoya varabiliyorum. Salon bizim iki odamızın büyüklüğü kadar.

Neyse odada ki çekmeceyi açtım diş firçasını aldım banyoya doğru gidiyorum uyku sersemi. Uyumadan önce epeyde içmişim baş ağrısı felan çekilecek gibi değil.
Banyoya girdim ışığı açtım tam macunu sürecem fırçaya. Birde ne göreyim. Diş fırçasının üstü kıllarla kaplanmış.

Ben resmen şok oldum.

Arkadaş diyorum kendi kendime bu fırçaya ne oldu. Düşün düşün bulamıyorum. Aklıma bin bir türlü ihtimal geliyor ancak geldiği gibi de gidiyor.

Lan diş fırçasının üstüne kılların ne işi var. Nereden geldi bu kıllar. Ne işi var fırçanın üstünde. Kimin kılları bunlar. Bu sorular 3-5 dakika boyunca o anın şokuyla beynimin içinde dönüp durdu.

Fırçayı olduğu gibi çöpe attım.

O gece öylece işe gittim. Ertesi gün sabah eve geldim yine kimse yoktu. Arkadaşı aradım direk. Yaw usta dedim benim diş fırçasının üstünde kıllar vardı, bu kıllar nasıl geldi bu fırçaya senin bi bilgin yada fikrin varmı.

Yok dedi nereden bileyim ben senin eşyalarını hiç kullanmam biliyorsun dedi. O gün yine beni bir düşünce sardı. 3 harfliler mi kullandı ne oldu diyorum. Hala düşünüyorum. Aklım fırçada. Fare tüyümü yaratıklarmı ne bunlar. Aynı günün gecesi arkadaş mesaj atmış.

Benim yeğen senin diş fırçası ile saçını taramış diye..

İşte o an beynimden vurulmuşa döndüm. O gece sabaha kadar küfür ettim ben bu çocuğa. Elime geçirsem boğacağım, öldüreceğim. O derece sinirlendim..

Diş fırçası ile saç tarandığı nerede görülmüş?

Üstelik askersin başında saçmı varda benim güzelim diş fırçamı pis emellerine alet ediyorsun. Nasıl bir saçsa birde kısa kısa kıllar.

Bu anı hayatımda hiç unutmam ve abdo Allah bu dünyada bir daha seni benim karşıma çıkarmasın.

İtiraf ile alakası yok ama paylaşmak istedim bu saatte.



O zaman bir diş fırçası itiraf da benden gelsin, işe gidince sabah 5.45 kalkıyorum tabi. O gece de uyku tutmamış, zorluyorum uyumaya. Abi yok gelmiyor uykum. Ertesi günün o yorgunluğu, yolu düşündükçe çıldırıyorum.

Neyse oldu saat 3.30. Yaklaşık iki saat sonra kalkacağım, uyuyakaldım. Neyse alarma uyandım, uykumu alamamışım. Gittim banyoya, elimi yüzümü yıkayıp dişleri fırlayacağım. Ama gözler açılmıyor. Aldım elime diş fırçası, macun yerine kapatıcıyı bas fırçaya...Bir de fark etme. Tam dişlere götürcem gözümü açtım..

Bir irkilmişim ki, sormayın. Uyku falan kalmadı. Ucuz atlattıma ama o anki sıçramamı asla unutamam