04 Kasım 2020, 13:13
|
#1 |
| | yaz yağmuru denizim çekilmiş, suyum buharlaşmış, tuzum kupkuru...
derken başlıyor: gönlüm yağmura yazıp damlıyor.
kuşların kanadı ağırlaşıyor.
hava sırra kadem, şehir banyoda. ağaçlar buluttan nem kapıyor.
kırık camlara, yeni sürgünlere ve su birikintilerine basmadan,
bir de şemsiyemin sınırlarından taşmadan, yürüyorum.
yine de sağdan soldan damlacıklar sıçrayıp ıslatıyor.
varım yoğum sırılsıklam, içim çırılçıplak, şirazem bomboş.
adım izim kalmıyor.
Serdar Ortaç - Yaz Yağmuru [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Lütfen Üye Olmak için TIKLAYIN...]
yağmur yağıyor ve onun sesi harikulade geliyor, bütün müziklerden daha güzel, işte pekala da tanrı konuşuyor, ağaçlar delirmiş gibi sallanıyor, o gözleri acıtan ışık yok artık, sadece yağmurun serinliği var. gök gürlüyor, yağmur yağıyor, 'rahmet' demiş eskiler, iyi demişler, tozlu yapraklar ışıldıyor artık, serdar'in yaz yağmur'u çalıyor bir taraftan;
şimdi ezan eşlik ediyor yağmurun müziğine, eminim loş bir odada bir bebek uyuyordur, yağmur ona ninni gibi geliyor olmalı, ya da göğün gümbürtüsünden uyanmıştır, bir de bundan korkan kadınlar vardır, ev içlerine saklanırlar, ben şimdi tarlaları düşünüyorum, otlar eğilmiştir, çalışanlar çamur içinde en yakın ağacanın altına kaçar, ironik biçimde en tekinsiz yere, biz de öyle yapardık ama annem, kız kardeşim, çok zamanlar önce, neyse anılar orada uyusun;
yağmur yağıyor, tüm pislikleri siler bir süre, düşündüm de ben olsam nuh'un gemisi ne binmezdim belki de, efendin size inanıyorum ama mümkünse yağmurda kalmak istiyorum ahahaha, iyi boğul o zaman, siz nasıl tensip buyurursanız efendim... /-teşekkürler serdar, müezzin efendi sana da eyvallah... güzel okudun ezanı
alinti
________________
bende dahil bilmiyorum aga ne zaman başladı, ne zaman bitti.. / neyi ne kadar sevdiysem, o kadarı gitti. |
|
| |