Zihnini bulandırmak Zihnini bulandırmak 1. Kuşkulandırmak. 2. Düşünemez hâle getirmek. Zihnini çelmek: 1. Bir kimseyi yanıltmak. 2. Kandırıp baştan çıkarmak. Zihnini kurcalamak: Aklına takılan bir şeyi anlamaya, kavramaya çalışmak."Akş*********i mesele zihnimi kurcalayıp duruyor." Zihnini oynatmak: Çıldırmak, aklını yitirip delirmek."Sen zihnini mi oynattın?"
Zil takıp oynamak: Çok sevinmek.
Zimmetine geçirmek: 1. Kendine mal etmek. 2. Bir hesabı birinin borcuna eklemek."Devletin onca malını zimmetine geçirmiş."
Zincire vurmak: Prangaya vurmak (mahkûmu)."Bütün esirleri zincire vurup zindana atmışlardı." Zindan kesilmek: 1. Çok karanlık duruma gelmek. 2. Yaşanılan yer çok sıkıntı verici, yaşanılamayacak derecede kötü hâle gelmek.
________________ “çirkinsiniz ve bu fiziksel değil.”
- Sanalı bıraktım arkadaşlar, Allah'a emanet olsun.
Hoşçakalın. |