| İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Bir saat vardı —
akrebi geçmişi, yelkovanı geleceği gösterirdi,
ama ikisi de aynı yara üzerinde dönüp dururdu.
Ben oradaydım.
Bir kelimenin içine düşmüştüm.
Ne “aşk” diyebildim, ne “ölüm”.
İkisi de birbirinin kılığına girmişti zaten.
Gökyüzü, rüyasını unutan bir tanrının gözleriydi.
Bulutlar sessizdi, çünkü konuşsalar yağmur utanırdı.
Bir taşın kalbiyle konuştum o gün —
dedi ki: “insanlar hep geç kalır,
ama hep birilerini bekler.”
Bir kadının ismi aklıma geldi,
ama harflerini söyleyince dünya karardı.
Çünkü bazı isimler, söylenince değil,
susulunca yankılanır.
Ve sonunda anladım:
evren bir şiir değil,
biz sadece onun yanlış okunan mısralarıyız. |