Bir gün…
Kalabalığın içinde sıradan bir an sandığım bir anda,
Gözlerin gözlerime değdi…
Ve o an, içimde yıllardır sessizce atan kalbim,
Sanki yeniden yazılmış bir melodiyle çarpmaya başladı.
Ne kelimeler hazırdı seni tarif etmeye,
Ne de aklım, bir bakışla her şeyi altüst etmeye hazırlıklıydı.
Gözlerin…
Sanki yıldızların geceye bıraktığı bir sırdı.
Baktığımda, gökyüzü bana fısıldadı:
“İşte kalbinin yönünü değiştirecek olan, o…”
Bir çift bakışla, içimdeki bütün sessizlikleri konuşturdun.
Rüzgâr bile adını fısıldar oldu,
Ve ben, her nefesimde seni duyar oldum.
O an, kalbim sadece atmadı…
Koştu, titredi, haykırdı sana doğru.
Damarlarımda dolaşan kan bile adını ezberledi,
Her vuruşunda “o” dedi, “o kadın.”
Bir bakışınla mevsimler değişti içimde;
Kışlarım bahara döndü,
Soğuk duvarlarım çatladı,
Ve içlerinden çiçekler açtı.
Gözlerinin ışığında ısındı üşümüş ruhum,
Yıllardır sönmüş olan umutlarım yeniden alevlendi.
Sen yaklaştıkça…
Zamanın nabzı değişti,
Dakikalar uzadı, saniyeler inceldi,
Ve dünya sadece senin gülüşünden ibaret kaldı.
Bir tebessüm ettin,
Gökyüzü renk değiştirdi,
Rüzgâr bile sana doğru esti.
Seninle göz göze geldiğim o ilk an,
Bir hikâyenin başlangıcıydı aslında,
Kaderin sayfalarında gizlenmiş bir cümle gibi…
Ve ben o cümlede, bir kelime değil,
Bütün bir roman oldum sana.
Ellerin ellerime değmeden,
Sesin sesime karışmadan,
Sadece bir bakışla…
Beni benden alıp başka bir âleme taşıdın.
Kalbimin ritmini değiştiren kadın…
Sen geldin ve ben,
Artık eski ben olamadım.
Gözlerin,
Bir ömrün en güzel başlangıcıydı.
Ve ben, o bakışta kaybolmayı,
Bir ömür boyunca seni bulmak için
Her gün yeniden seve seve kabul ettim.
O~