Gitme kal...
Söyle, nasıl dayanacağım sensiz bu
geceye?
Yalnızlığın soğuk nefesi tenimde
dolaşırken,
Karanlık odalarda senin adını fısıldayan
sessizliğe.
Kal...
Çünkü her vedada biraz daha
parçalanıyor içim,
Her uzaklık bir mezar taşı gibi vuruyor
ruhuma,
Ve ben hâlâ seni bekleyen o çaresiz,
yorgun kalbimle buradayım.
Gitme kal...
Sensiz zaman ağır, yavaş, ölüme yakın
bir şey gibi.
Adımların gitgide uzaklaşırken,
Gözlerimde biriken yaşlar, biriken
kayıplar,
Sana ulaşamayan sessiz bir haykırışa
dönüşüyor.
Kal...
Ne olur, gitme...
Çünkü senden sonra hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak,
Dünyamın kırık dökük parçalarını bir
araya getirecek gücüm kalmayacak.
Bir kez daha kal,
Bana, bana kalan son umutları bırak,
Biliyorum zor, biliyorum yorgun,
Ama gidişinle çöker bu hayat,
Ve ben,
Sonsuz bir boşlukta kaybolurum.
Gitme kal...
Seninle dolsun bu karanlık odalar,
Seninle yeniden başlasın her soluk,
Ve ben,
Sensizliğin her soğuk rüzgarına inat,
Seni beklemeye devam edeyim.