| İçeriği Görebilmeniz için Üye olmalı / Giriş Yapmalısınız..! | | Çeşitli üzüntü biçimleri vardır. Hafif üzülürsün; modun düşer ama kafa dağıtacak bir şeyler bulursan geçer.
Biraz üzülürsün; oturur ağlar, birilerine anlatırsın geçer.
Bir üzüntü daha var ki, Ölümüne üzülmek.
Ben dün öyle üzüldüm. Çünkü hayallerim öldü. Emeğime olan inancım öldü. İyi şeylerin beni bulacağına dair inancım öldü. Dünden sonra bir şekilde ayakta kaldım ama ilk anlarda çok zordu.
Her seferinde bir öncekinden daha acı verici olacağı aşikar.
En kolayını seçip, demek ki benim kafam basmıyor. Yeteri kadar emek vermedim vs deyip kendimi vurdum yerden yere iç mahkememde. Bir ara kalemimi kıracaktım da yıl olmuş 2025.. Yapmadım.
Hayat bana ne getirecek bilmiyorum. Fakat yorgunum. Aklımı nadasa bıraktım. Belki bu sene ücretli ya da özelde çalışır aradan da sınava öyle bakarım.
Bilmiyorum. Beynim bir sahil kum tanesi kadar çok düşünce var. Her akıntıda silinip gidiyor.
Sakin göllerin kuğusu olana dek kesin karar almamaya bakıyorum.
Daha fazla ayvayı yemesin diye mental sağlığım, öylece bekleyişe alıyorum kendimi. Kendime gelmeyi bekliyorum..
________________ 𝒯𝒶𝓉𝒶𝓀𝒶𝑒! ~ 𝑀𝒶𝒹𝑒𝓂 𝒷𝑜𝓏𝒶𝒸𝒶𝓀𝓉ı𝓃, 𝓃𝑒𝒹𝑒𝓃 𝒹𝓊̈𝓏𝑒𝓁𝓉𝓉𝒾𝓃 𝒷𝑒𝓃𝒾? |