Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Ağustos 2025, 22:19   #1
Human Editör
Editör
Human - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Yolcunun Rüyası

Derler ki,
Bir zamanlar, zamanın kendisi bile unuttuğu bir çağda,
Gizli bir şehir vardı.

Bu şehir ne haritalarda ne de yol gösteren yıldızlarda yer alırdı.

O, yalnızca kalbi uyanık olanların rüyalarında görünürdü.

Bir yolcu vardı.

Adı yoktu, çünkü kendini unuturken, isimler de silinmişti.

Yolcu, gecenin koynunda yürür,
Yıldızların fısıldadığı sırları dinlerdi.

Bir gece, rüyasında gördü o gizli şehri.

Şehir, sanki ay ışığının içinde yüzen bir inciydi;
Kubbeleri göğe açılan kapılar, sokakları sonsuzlukta akan nehirler gibi.

Her taşında kadim sırlar yazılıydı,
Her nefeste gizli bir ilham vardı.

Uyandığında, göğsünde tarifsiz bir sızı vardı;
Sanki o şehir oradaydı, ama dokunulmaz,
Sadece rüyaların, yani ruhun derinliklerinde saklanıyordu.

Yolcu, uyanır uyanmaz yola koyuldu.

Çölde yürüdü;
Kumlar ayağının altına,
Gökyüzü hayallerinin sınırına serildi.

Ama şehir, yoktu.

Ne ufukta, ne gökte, ne suda.

Yolcu, yalnızca kendi nefesinin izini takip etti.

Yolun bir yerinde durdu,
Ve sessizliğin içinde bir ses duydu:

“Aradığın şehir,
Dışarıda değil, içinde gizli.
Kendi kalbinin derin kuyusunda saklıdır.
O şehir, ulaşılması değil, yaşanması gereken bir sırdır.”

Yolcu, o anda anladı.

Yolun kendisi, şehirdi;
Yürüyüşü, varoluştu;
Arayışı, kendini buluştu.

Ve yürümeye devam etti.

Her adımı,
Yıldızların altında açan bir çiçek gibi;
Sessizce ama derinden,
Gizli şehrin kapılarını aralıyordu.

Derler ki,
Her insanın içinde bir gizli şehir vardır,
Ve herkes bir gün,
Rüyalarından çıkıp, o şehre yürümeye başlar.