29 Temmuz 2025, 18:53
|
#1 |
🧿 | “Aldanma” mı “aldatma” mı? “Aldanma” mı “aldatma” mı? Çift seanslarında ara sıra aldatma problemiyle karşılaşıyoruz. Bu vakaların birçoğunda,
aldatma olayı öncesinde aslında iki tarafın da kendini mutluluk verici ve tatminkar bir
ilişkide hissetmediği ortaya çıkıyor. Bu kara bulutların tepede dolaşıyor olduğunu herkes
görse hatta zaman zaman çıkan fırtınalar hasar bırakıyor olsa bile çözüm odaklı, yapıcı
bir diyalog kurulamadığı, iletişim kurma girişimlerinde çiftin daha çok birbirini suçlayarak
aradaki mesafeyi daha da arttırdığı anlatılıyor. Ne yazık ki ilişki bu aşamaya geldiğinde
bile birçok çift (ya da eşlerden biri) profesyonel destek almayı düşünmüyor.
Aldatma vakalarında bu aşamaya kadar gelinmesinde, "aldanma" süreci büyük rol oynuyor.
Nedir "aldanma süreci"? Aldanma derken burada kastedilen "yanlış yorumlama"dır,
varolan bir durumu tüm gerçekliğiyle algılayıp kabul etmeyerek kendine göre
değerlendirmektir. Her çift hikayesinde taraflar, ilişkinin başlangıcından itibaren her
olayda aynı düşünceyi ve duyguyu paylaşmayabilir, aynı tepkileri vermeyebilir. Çift olmak
demek, birbirinin klonu gibi olmak demek değildir; birçok farklılığa rağmen birarada
kalmayı başarabilmek demektir. Farklı görüşler veya duygular ortaya çıktığında birbirini
tanımaya, anlamaya çalışmak yerine kendisi gibi olması gerektiğini karşı tarafa dayatma
yolunu seçen eşler, ilişkiyi zorlaştırmanın ilk adımını atmış olur. İşte ilk aldanmalar
böyle başlar...
Elbette önemli konularda ayrı görüşlere, duygulara, duruş ve davranışlara sahip olmak
zaman içinde eşler arasında aşılması zor bir mesafe yaratır. Belki daha teknik, birkaç
küçük pazarlıkla halledilebilecek konular sağlıklı bir iletişim yönetimi ile çözülebilir ancak
kök aile ile ilişkiler, kariyer vizyonu, çocuk sahibi olma, yaşam ortamı (şehir, semt, vs),
ekonomik kararlar gibi temel konularda ortak bir zeminde buluşulamıyorsa, mesafe
zaman içinde büyüyecektir. İkinci aldanma aşaması ise bu mesafeye rağmen bu
ilişkide kalınabileceğini düşünmek olur.
Zaman içinde bu mesafeli ilişki, taraflardan birine ağır gelmeye başlar. Yükünü hafifletmek
isteyen taraf, bu sırada ihtiyacı olan yakınlığı/anlayışı görebileceğini düşündüğü bir
"liman"a denk gelirse, bu limana sık sık uğramaya başlar ve üzerindeki ağırlıktan bu
şekilde geçici olarak kurtulma yolunu seçer. Aldatma vakasındaki üçüncü aldanma
aşaması da bu limana sığınma alternatifinin, ilişkiyi sürdürülebilir hale getirdiğini
düşünmekle başlar. Oysa şu ya da bu sebeple (çocukların varlığı, ekonomik bağımlılık,
aile baskısı, vs.) sürdürülmeye çalışılan çift ilişkisi, ya tedavi edilmesi ya da
sonlandırılması gereken bir aşamada bulunur. Bu iki yolu da denemeden üçüncü bir
şahsı ilişkiye dolaylı olarak dahil etmek, uzun vadede yükü hafifletmek şöyle dursun,
iki tarafı da çok daha ağır yüklerin altına sokacak bir tercih olur.
Aldanma süreci, aldatma olayı ortaya çıktıktan sonra da devam edebilir. Bu krizin
yaşanmasından sonra aldatılan eş pozisyonunda olan kişinin, bu olayın hikayesini
anlayıp sindirebilecek, geçmişte yaşananları gündeme getirmeden ilişkiye tekrar sıfır
noktasından başlayabilecek cesarete ve motivasyona sahip olması gerekir. Ancak bu
derin farkındalık ve biraz can yakan kabulleniş gerçekleşirse, zaman içinde diğer tarafın
da çabasıyla güven zemininin tekrar inşa edilmesi sağlanabilir. Yoksa "Affettim" sözüyle
şipşak yeni bir sayfa açmak mümkün değildir... Bunu kolayca yapabileceğini düşünmek
de düşülebilecek en büyük aldanma tuzaklarından biri olarak karşımıza çıkar.
Diğer taraftan aldatan eşin de aldatılan tarafın olanları hızlıca çözümleyip kendisiyle
yeni bir hikayeye başlayamayacağını, uzun bir süre güven zedelenmesini tamir etme
konusunda epey çaba ve sabır göstermesi gerektiğini kabul etmesi gerekir.
"Özür dilerim, bir daha asla olmayacak" ifadesi, güveni oldukça zedelenmiş bir eş için
asla yeterli olmaz. Bu çabadan kastım, tabi ki özgürlüğün önemli ölçüde kısıtlandığı ve
sürekli rapor verilmesi gereken bir ilişki değil. Ancak aldatılan eşin tekrar başlayacak
gücü bulabilmesi için, sorunların açıkça ve zamanında konuşulduğu, sağlıklı ve samimi
bir iletişim zemini kurulduğunu görmesi gerekir.
Aldatma jokerini kullanmaya gerek kalmaması için, ilişkinizdeki aldanma tuzaklarına
karşı dikkatli olun. Gerçekler her zaman çok sevimli olmayabilir ancak düşünceli bir
üslupla dürüst ve samimi olduğunuzda, ileride ilişkinizde ağır yükler de taşımak
zorunda kalmazsınız.
________________
🐞🍀
hiçbir şey için geç değil
ve .....
geç değil bir şey için
hiçbir şey 🐞🍀 |
|
| |